Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların dava açmaktaki amacının borca batık terekeye ilişkin mirası reddederek borçtan sorumlu olmaktan kurtulmak olduğunu, zira dava dilekçesinin incelenmesinde davacıların iki taleplerinin bulunduğunun anlaşıldığını, asıl talebin, mirasın hükmen reddi olduğunu, davacıların Kuruma borçlu olmadıklarının tespitinin bunun sonucu olduğunu, mirasın hükmen reddine yönelik talebin tefrik edilerek görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, Mahkemece mirasın hükmen reddi talebi incelenip karar verildiğinde zaten davacıların, murislerinin borcundan sorumlu olmayacaklarını, bu nedenle davacıların ayrıca İş Mahkemesinde borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak dava açmasının usule ve yasaya uygun olmadığını, Kurum tarafından davacılar aleyhine düzenlenmiş bir ödeme emrinin bulunmadığını, buna göre Kurum nezdinde davacıların borçlu durumda olmadıklarını, bu durumda borçlu olunmadığının tespiti...
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; muris ...'ın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacıların mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tespiti talepleri ile, davacıların Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/4063 sayılı dosyası sebebiyle borçlu olmadıklarının tespiti ve icra takibinin iptal edilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf talebi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Davacılar vekili hükmü temyiz etmiştir. Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi ile davacıların borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar üç talep hakkında birlikte karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/64 Esası üzerinden davacı mirasçılar aleyhine 17.02.2014 tarihinde açılan dava ile; "34.088,68 TL Kurum zararının, tahsis onay tarihi olan 27.07.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahisili" için açılan davada mahkemece verilen ara kararı uyarınca eldeki "mirasın hükmen reddi" istemli dava sonucu beklenmektedir. Davacılar, tereke borcunun ödetilmesi tehdidi altında olduklarından hükmen ret şartlarının oluştuğu yönünde açtıkları işbu dava niteliği itibarı ile bir menfi tespit ve borçtan kurtulma davasıdır. Bu davanın öncelikle sonuçlandırılmasında davacıların hukuki yararı vardır. Aksi takdirde 2014/64 Esasında kayıtlı davada verilecek kararla murisin borcu nedeniyle icra takibine ve dolayısıyla sorumlu olmadıkları borçlarla karşı karşıya kalacakları kuşkusuzdur....
Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar menfi tespit davası niteliğinde olup maktu harç yatırılarak açılır, reddi halinde de davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekir. Mahkemece mirasın hükmen reddine ilişkin davanın ret edilmesi nedeniyle davalı yararına maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken , dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmiş.bu husus ilk temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırılarak, davalı yararına verilen nispi vekalet ücretine yönelik olarak da hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Dava, terekenin borca batıklığı nedenine dayanan mirasın hükmen reddi sebebiyle menfi tespite ilişkindir (TMK m. 605/2). Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
aleyhine 11/05/2012 gününde verilen dilekçe ile takibin iptali ve menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/12/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, takibin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2018/126 ESAS, 2020/42 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi, Olmazsa Menfi Tespit KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece, mirasın reddinde yasal temsilcinin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığında, küçüğe kayyum tayin ettirilmesi ve davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; 1-Dava tarihi itibariyle davacılar ..., ... ve ... velayet altında olup reşit değildirler. Mirasın hükmen reddi işleminde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığından küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Ancak, yargılama sırasında reşit oldukları anlaşıldığından davacılar ..., ... ve ...'ın davaya muvafakatları olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. 2-Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde murisin ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar menfi tespit davası niteliğinde olup alacaklılara husumet yöneltilerek görülür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, MK.nun 605. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddi ve buna bağlı olarak menfi tespit istemine ilişkindir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yasasının 14. Maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesinin 28/01/2021 tarih ve 2020/725 Esas, 2021/16 Karar sayılı kararıyla davacılar vekili istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nun 353/(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Yargıtay Bozma Kararı 1. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 24.02.2022 tarih ve 2021/2357 E. - 2022/1355 K. sayılı ilamıyla: "1.Mahkemece her ne kadar üç talep hakkında birlikte karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. Menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmesi gerekirken mahkemece birlikte hüküm kurulması doğru değildir. 2....