"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.06.2015 gün ve 2015/1640 Esas, 2015/6111 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin mirasbırakanı ...’nin 16.10.2009 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğunu, mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir....
GEREKÇE; Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; açılan dava her ne kadar mirasın gerçek reddi davası olarak tanımlanıp açılmış ise de, davacıların dava dilekçesinde mirası kayıtsız şartsız reddetmediklerini, mirasın gerçek reddi davasının şartlarının oluşmadığını, davanın TMK 605/2 maddeye dayalı olarak açılmış terekenin borca batık olduğunun tespiti (mirasın hükmen reddi) davası olduğunu ve Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu gerekçe olarak belirtip görevsizlik kararı vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı vekili, murisin terekesinin borca batık olduğunun ve bu nedenle mirasçı müvekkillerinin mirası hükmen reddetmiş sayıldıklarının tespit ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T6 vekili, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanununun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.11.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'ın vefatı ile geriye mirasçı olarak müvekilinin kaldığını, murisin aktifinde mal, hak veya alacak şeklinde herhangi bir malvarlığı bulunmadığı gibi pasifinin de fazla olduğunu, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi’nin 12.12.2020 tarihli ve 2016/17761 E., 2020/8359 K.; 23.11.2020 tarihli ve 2016/16225 E., 2020/7616 K.; 09.11.2020 tarihli ve 2016/16565 E., 2020/7005 K. sayılı karalarında da açıkça ifade edildiği üzere, talep dilekçesinde terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz. Bu nedenle, dava TMK m. 605/1 hükmüne dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız reddi (mirasın gerçek reddi) isteğine ilişkin olduğu halde, Mahkemece davanın TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteği olarak nitelendirilmesi hatalı olmuştur. Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, istinaf ve temyiz aşamaları dahil yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler....
İstinaf yoluna başvuran davalı T2 dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu mirasın hükmen reddi davasında yasal unsurların oluşmamasına rağmen davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacının mal varlığı olmasına rağmen ve de murisin malını kullanmasına rağmen davanın kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini ileri sürerek kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Mirasın Hükmen Reddi istemine ilişkindir. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanunu'nun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır....
Mahkemece her ne kadar üç talep bakımndan da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmeli ve bu davaların sonucu bekletici mesele yapılmalıdır. Eldeki mirasın hükmen reddi davası için ise murisin ölüm tarihi itibariyle menkul kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili banka şubelerine yazı yazılmalıdır. Ayrıca, davacının Av. ...'a verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın hükmen Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada Asliye Hukuk ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, Türk Medeni Kanununun 609.maddesine göre "Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır." maddesi gereğince,sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın hasımlı olarak görülmesi gereken mirasın hükmen reddi davası olup görevli ve yetkili mahkemenin, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Ayrıca TMK'nın Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2 ). Gerek 743 sayılı Medeni Kanun'da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesi'nin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir....