Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MİRASIN REDDİMİRASIN REDDİNİN İPTALİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 617 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi kendilerine yeterli güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK md. 617). Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir (TMK md. 617/2). Açıklanan yasal hüküm gereğince, mirasçının alacaklılarının reddin iptalini isteme hakkı mevcuttur. O halde, taraflara delillerini sunmaları için mehil verilmesi, göstermeleri halinde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken "mirasın reddinin şahsi bir hak olduğundan" söz edilerek isteğin reddi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi ... ve Hasımsız olarak mirasın gerçek reddi davasının reddine dair ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.03.2013 gün ve 658/274 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, murisi ... 'nın sağılığında işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle birçok yere özellikle bankalara borçlandığını, yaptığı araştırma neticesinde terekenin borca batık olduğunu öğrendiğini, TMK'nun 606 maddesi hükümü gereğince mirası reddettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, mirasbırakanın mirasının davacı tarafından yasal ret süresi geçtikten sonra reddedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesince, ... Adliyesinde müsteminen Ahkam-ı Şahsiye Mahkemeleri faaliyette olup mirasın reddi davalarında Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olmayıp görev ve yetki Ahkam-ı Şahsiye mahkemelerine ait olduğundan dava dosyasının ... Ahkam-ı Şahsiye Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda dava değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davanın ... olarak açıldığı, davacıların taleplerinin TMK'nın 605/1 ve devamı maddeleri gereğince mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Davacı tarafından mirasın reddinin tespiti istenmesine rağmen talep olmadığı halde mirasçılık belgesi verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen; 1...cra Müdürlüğünün 2009/1369 esas sayılı takip dosyası, 2-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/6 esas ve 2006/891 esas sayılı dosyalarının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.01.03.2010 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Öncelikle, davacı tarafça açıldığı ileri sürülen, mirasın reddinin iptali davasının akıbeti araştırılmalı, ilgili davanın sonucu bu davayı etkileyeceğinden sonucu beklenmelidir. Davacı tarafça açıldığı belirtilen mirasın reddinin iptali davasının kabul ile sonuçlanması durumunda, davalının tek mirasçısı olan kızı ...'a karşı yargılamaya devam edilerek uyuşmazlık çözülmelidir. Mirasın reddi davasının red ile sonuçlanması durumunda ise, Türk Medeni Kanunu'nun 612. maddesi gereğince terekenin resen tasfiye edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacıya yetki verilmesi suretiyle sulh hukuk mahkemesine başvurması sağlanarak, davanın sulh hukuk mahkemesince terekeye atanacak tasfiye memuru huzurunda görülmesi gerekirken, davalının tek mirasçısının mirası reddetmesi gerekçesi ile davalı sıfatı yokluğu nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

                Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan, dava önkoşulları yönünden dosyanın incelenmesi varlığı halinde dava konusu mirasın reddine ilişkin tasarrufun İİK’nun 277, 278, 279 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617 maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve süre yönünden reddi isabetli görülmemiştir....

                  Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, icra dosyasındaki takipte şikayet edilebilir bir işlem bulunmadığını, davacının murisinin mirasını reddettiğini beyan ettiğini, ancak şikayetten önceki bir tarihte icra dosyasına sunulan bir mirasın reddi kararının bulunmadığını, davacının mirası iradi ve gerçek ret yolu ile reddettiğini, mirasın reddinin borca batık olup olmaması ile alakalı olmadığını, ancak mirasın hükmen reddinde ise terekenin borca batık olması nedeniyle miras reddedilmiş sayıldığını ve şikayetçinin ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiğinde borçlu bulunmadığını borca itiraz şeklinde ileri sürmesi gerektiğini, aradan 3 yıldan fazla zaman geçtikten sonra takibin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra takibinin de mirası ret süresi geçtikten sonra başlatıldığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmamasının gerektiğini, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin...

                  Maddesinde ise " Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır." hükmü getirilmiştir. Dosya kapsamından, davanın, mirasçılar tarafından üç aylık yasal süresi içerisinde açıldığı, mirasçıların kayıtsız ve şartsız olarak mirası reddettikleri, davacıların talebinin mirasın reddinin tescili olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nun 21., 22. ve 23 . maddeleri gereğince Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu