Davacı ... vekili 22/04/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; dosyada mirasçılığın ispatına ilişkin tüm bilgi ve belgelerin bulunmasına ve bunun da ispatı niteliğinde mahkeme kararı olmasına rağmen yerel mahkeme tarafından yeni bir mirasçılık belgesi alınması istemiyle ara karar kurulduğunu, usul ve yasaya aykırı bir şekilde açılan mirasçılık belgesi istemli davada ise yargılama sürecinde yeterli araştırmanın yapılmadığını bu nedenle davanın reddedildiğini, davacının Anayasadan doğan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8....
a miras payı verilmeyerek ketmedildiklerini ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, mirasbırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacı veya davacıların bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır. Diğer taraftan, mirasçılık belgesinin aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğu ve iptal edilmedikçe geçerliliğini koruduğu kuşkusuzdur. Somut olaya gelince, mahkemece hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu 718 parsel sayılı taşınmazın davalılara hangi veraset ilamı esas alınarak intikal ettiği saptanmadığı gibi, eldeki davada hükme esas alınan Yumurtalık Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/61 Esas, 2012/11 Karar sayılı hasımlı veraset ilamının da hatalı olduğu ve kararın bozulduğu dikkate alınmadan sonuca gidilmiştir....
Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit istemi bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115. Maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan "hukuki yarar" belirsiz alacak ve tespit davası yönünden gerçekleşmiştir. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....
Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit istemi bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115. Maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan "hukuki yarar" belirsiz alacak ve tespit davası yönünden gerçekleşmiştir. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....
Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit istemi bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115. Maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan "hukuki yarar" belirsiz alacak ve tespit davası yönünden gerçekleşmiştir. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....
Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit istemi bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115. Maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan "hukuki yarar" belirsiz alacak ve tespit davası yönünden gerçekleşmiştir. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....
Ne var ki dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinin tespiti yanında miktar belirtmeksizin ödenmeyen farkın tahsiline de karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldığında mahkemece tahsil istemi de dikkate alınarak talep edilen miktarın açıklattırılması, harcın tamamlattırılması gerekirdi. Zira salt tespit istemi bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. Diğer taraftan temyiz aşamasında 01.10.2011 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri yürürlüğe girdiğinden davacının isteminin kanunun 106, 107 ve 115. Maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Zira davada, davacının istemi tespit yanında alacağın tahsilinide kapsadığından dava şartı olan "hukuki yarar" belirsiz alacak ve tespit davası yönünden gerçekleşmiştir. O nedenle dava hakkında esas yönelik deliller toplanılarak, alınan bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutulmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karara ilişkin davacı vekilinin temyiz istemi Dairemizin 2015/7512 Esas 2015/9159 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dava haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin ise de, tazminat davası olarak kabulü ile davacı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiş olup, davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Ancak; Kamulaştırma bedelinin tespiti istemi ile açılan davada mahkemece , asıl ve birleşen dava tarihleri dikkate alınarak taşınmazların kamulaştırma bedeli tespit edildiği halde söz konusu bedellere 6459 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine eklenen hüküm uyarınca asıl ve birleşen davaların açıldığı tarihlerden 4 ay sonrasından itibaren faiz işletilmesi gerekirken birleşen dava için de asıl davanın açılış tarihine göre faiz işletildiği, hükmün Dairemizce bu gerekçe ile düzeltilerek onanması gerekirken, düzeltme yapılmaksızın onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, Davacı idare vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 25.12.2014 gün ve 2014/16480-31633 sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede, Dava 4650 sayıl Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi bakımından yapılan incelemede; 1) O yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinin kapsamına göre 5271 sayılı CMK'nin 290 (1412 sayılı CMUK'un 309) maddesi gereğince sanığın lehine olan hukuk kurallarına aykırılık, sanığın aleyhine hükmün bozulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermeyeceğinden, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin CMUK'un 317. maddesi gereğince REDDİNE, Katılan vekilinin temyiz istemi bakımından yapılan incelemede; 2) Olay yerinde bir keşif yapılarak kesilen ağaçların yol çalışması kapsamında mı yoksa farklı bir yerden mi kesildikleri ve kesim zamanlarının tespiti sanığın ifadesinde geçen ağaçları ihale ile satın alan kişi ile zabıt mümzilerinin dinlenilmesi, ayrıca ağaçlardan bir kısmını kestiğini söyleyen...