u mirasçılıktan çıkarmıştır. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali hususu dava konusu edilmediğinden 2006 yılında vefat eden ...'nın miras payı yönünden davacı ...'nın mirasçı sıfatı bulunmamaktadır. Mahkemece satış bedelinin dağıtılmasında bu hususa işaret edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nin 370/II maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasına 8. bent olarak "paydaşlardan ... ...'un Üsküdar 9....
ın, eşi olan davacı hakkında gösterdiği sebeplerin, mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı gözetilerek, TMK. nun 512. maddesinin 3. fıkrasının ilk cümlesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3- Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Yerel mahkemece; vasiyetnamenin tenfizi davasının reddine "mirasçılıktan çıkartılma tasarrufunun iptali "davasının bütünüyle kabulüne" karar verilmiştir. Mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının "saklı payı" dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (TMK.md.512/3) Somut olayda; mirasçılıktan çıkartılma sebebinin (TMK.md.510/2) varlığı davacı-karşılık davalılar Erol ve arkadaşları tarafından kanıtlanamamıştır. Buna karşılık dosyada; mirasçılıktan çıkartma tasarrufunun, mirasbırakanın çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzünden yaptığını gösteren bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda "mirasçılıktan çıkartma tasarrufu" mirasbırakanın, mirasında "tasarruf edebileceği kısım" kadar, diğer bir deyişle, mirasçılıktan çıkartılan Eser'in "saklı payı" dışında geçerli olur....
Toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının mirasbırakana karşı gerekli evlatlık vazifelerini yerine getirmeye çalıştığı, ailesini ziyarete gittiği anlaşılmakla, aile yükümlülüklerinin önemli ölçüde yerine getirmediği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, bu itibarla miraçılıktan çıkarmanın geçerli olmadığı ortadadır. Hal böyle olunca, mahkemece; dava konusu 04.02.2005 tarihli vasiyetname ile mirasbırakan ...'nin çocuğu olan davacı hakkında gösterdiği sebeplerin, mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulunmadığı gözetilerek, TMK. nun 512. maddesinin 3. fıkrasının ilk cümlesi uyarınca mirasçılıktan çıkarmanın tasarruf nisabı oranında geçerli olacağı, başka bir ifade ile davacının saklı payını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edilebileceği düşünülmeden, istemin tümden reddilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasçılıktan çıkarmanın iptali K A R A R Davacılar vekili, davanın kısmen kabulüne ilişkin hükme karşı temyiz isteğinde bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 434/2. maddesine göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte hükmün temyiz edildiği kabul edilir. "Temyiz başvuru harcının" dayanağı 5766 sayılı Kanunun 11. maddesi hükmü gereği 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (1) sayılı Tarifesinin (A) Mahkeme Harçları bölümünün sonuna (IV) nolu bölüm halinde eklenen "temyiz başvuru harcı" düzenlemesidir. "Temyiz karar harcının" dayanağı ise HMK'nun 344 (HUMK'nun 434/2.) maddesi ve 10.05.1965 tarih 1965/1 Esas, 1965/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararıdır....
Hükmü, davalılar vekili ve davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekili ile davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, mirastan ıskatın iptali ile tenkis istemlerine ilişkindir. Saklı payı bulunan mirasçı, tek taraflı ölüme bağlı tasarruf ile mirastan tamamen veya kısmen çıkartılabilir. Mirasçılıktan çıkarma sebebi ölüme bağlı tasarrufta mutlaka açıkça ve somut olarak gösterilmelidir. Mirastan çıkarma nedenleri olağan ve koruyucu olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir. Olağan çıkarma nedenleri, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır suç işlemek veya aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesidir. Murisin saklı pay dışında kalan pay için her zaman tasarruf hakkı bulunduğundan, saklı pay dışındaki payı için çıkarmanın (ıskatın) şartları aranmaz....
Mirasçılık belgesi düzenlenirken mirasçılıktan çıkarmanın hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle hüküm yerinde ilgili mirasçılar yönünden çıkarma sebeplerinin gerçekleştiği, mirasçılıktan çıkarılan kişilerin mirasbırakanla aralarındaki soybağı ve mirasçılık sıfatları belirtilerek mirasçılık sıfatını yitiren kişilerin payının kime veya kimlere kaldığının gösterilmesi gerekmektedir. (Aynı yönde Yargıtay 7....
Öncelikle yukarıda açıklama dikkate alındığında en başında dahi davacı tarafça usulüne uygun şekilde avukata verilen vekaletname bulunmadığı gibi vekil tarafından verilen kesin süre içerisinde de usulüne uygun vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece usulden verilen ret kararı haklı olduğu gibi kaldıki davanın esası yönünden ise Medeni Yasanın 510. maddesin de mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği davalıları mirastan mahrum etmek isteyen davacının halen sağ olduğu, sağ olan anne ölüme bağlı bir tasarruf ile oğulları olan davalıları mirastan mahrum edip mirastan iskat edebilirler....
Murisin henüz vefat etmeden önce Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1139 Esas sayılı dosyası ile mirasçılıktan çıkarmanın talep ettiği, mahkemenin ölüme bağlı tasarruf ile yapılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf edildiği, henüz kesinleşmediği görülmektedir. Banka hesaplarındaki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası temelde terekenin taksimine ilişkin bir dava olup murisin ölümünden önce açmış olduğu dava ile mirasçılık sıfatı ortadan kalkabileceğinden mirasçılıktan çıkartma istemli davanın sonucunun beklenmesi gerekir. Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1139 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın haklı olup olmadığı, bu dava içinde incelenemez. Sonucunun beklenmesi zorunludur. Yargılamadaki hukuka aykırılıkların niteliğine göre eksikliklerin dairemizce duruşma açılarak veya dosya üzerinden tamamlanması mümkün bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/64 ESAS 2020/105 KARAR DAVA KONUSU : Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali KARAR : Lüleburgaz 2....