"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, Türk Medeni Kanununun 511. maddesinde mirasçılıktan çıkarılan kimsenin, mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamayacağı ve mirasbırakanın başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payının o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalacağının belirtildiği somut olayda borçlu ...’in murisi olan annesi tarafından 03/12/1992 tarihli ıskat senedi ile mirastan ıskat edildiği bu durumda davalı ...’in altsoyu bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra varsa altsoyuna davanın ihbar edilerek veraset ilamının iptali yolunda...
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2021 tarihli ve 2018/59 Esas - 2021/229 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan Dairenin 08.12.2022 tarihli ve 2022/4654 Esas - 2022/7975 Karar sayılı kararının düzeltilmesi, süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dairenin bozma kararında belirtildiği üzere; bekletici mesele yapılan ve yargılaması devam eden Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/192 (2021/55) Esas sayılı dosyasında "mirasçılıktan çıkarmanın iptali" ile devamındaki tenkis talebinin tefrik edilip edilmediği hususunun araştırılması ve mirasçılıktan çıkarmanın iptali hususunun kesinleşmesinin beklenerek, kesinleşme şerhi verildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.11.2023 günü oy birliği ile karar verildi....
Evlatlığın mirastan yoksun bırakılmasını veya mirasçılıktan çıkarılmasını gerekli kılacak bir durumun varlığı halinde, evlatlığın mirastan yoksun bırakılması ya da mirasçılıktan çıkarılması yine mümkün olmakla beraber, bu yoksun bırakma/mirasçılıktan çıkarma hali evlat edinen ile evlat edinilen arasındaki evlatlık ilişkisinin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır. (Aydoğdu, a.g.e sh.664-665) TMKnın 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda yapılan kısa açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına konu evlat edinme kararının ... 1....
Evlatlığın mirastan yoksun bırakılmasını veya mirasçılıktan çıkarılmasını gerekli kılacak bir durumun varlığı halinde, evlatlığın mirastan yoksun bırakılması ya da mirasçılıktan çıkarılması yine mümkün olmakla beraber, bu yoksun bırakma/mirasçılıktan çıkarma hali evlat edinen ile evlat edinilen arasındaki evlatlık ilişkisinin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır. (Aydoğdu, a.g.e sh.664-665) TMK’nun 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1695 E- 2019/985 K sayılı ilamı ile hüküm altına alındığını, Muris hayatta iken davalı T5 Tefenni Noterliği'nin 09.11.2005 tarih ve 1165 yevmiye sayılı mirasçılıktan çıkarma işlemi ile mirasçılıktan çıkardığını, murisin vefatından sonra Muristen geriye kalan taşınmazlar mirasçılar arasında fiili olarak paylaşıldığını, muris hayatı sırasında mirasçılardan bazılarını mirastan çıkardığını, mirasçılardan T5n bu işleme karşı dava açtığını, mirasçılıktan çıkarma işleminin kısmen iptal edildiğini, murisin vefatından sonra ise mirasçılar arasında taksim sözleşmesi imzalandığını, aralarında nakit alışverişi olduğunu, taşınmazların bir bölümünün tapuda devir edildiğini ve bir bölümünün ise fiili olarak sorunsuz bir şekilde yıllardır kullanılmaya devam edildiğini ancak davalı tarafından bir kısım taşınmazların devrinin yapılmadığını ileri sürerek T5 in verdiği ibraname, miras taksim sözleşmesi de dikkate alınarak, terekeye göre saklı pay oranının ve terekeye göre miktarının...
Davalı taraf murisin davacıyı mirasçılıktan çıkardığını, davacının tenkis davası açamayacağını belirtmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 510 ve 511. maddesinde mirasçılıktan çıkarılma nedenleri ve sonuçları belirtilmiş olup, mirasçılıktan çıkarılan kişinin tenkis davası açamayacağı ifade edilmiştir. Mahkemece davalının bu yöndeki itirazları değerlendirilmeden, hesap bilirkişisinin raporu ile iktifa edilerek hüküm kurulmuş olması isabetli olmamıştır. O halde mahkemece davacı tarafın muris tarafından mirasçılıktan çıkarılması nedeniyle aynı kanunun 512. maddesindeki düzenlemeler dolayısıyla davacının tenkis davası açıp açamayacağı toplanan deliller dikkate alınmak suretiyle değerlendirilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Mirasçılıktan Çıkarma) KARAR : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13.04.2021 tarih ve 2021/218 Esas, 2021/180 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....
Bilindiği üzere ölüme bağlı tasarrufla; a-Mirasçılardan biri veya bir kaçı mirasçılıktan çıkarılabilir. ( TMK. m.510 ), b-Koşullar ve yüklemeler (mükellefiyetler) konulabilir (TMK. m.515, yedek mirasçı atama TMK. m.520 art mirasçı atama TMK. m.521), c-Mirasçı atanabilir ( TMK.m.516 ), d-Mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye belirli mal vasiyeti yapılabilir (TMK.m.517 ), e-Vakıf kurulması öngörülebilir (...Belirtilen tasarrufların ne şekilde yerine getirileceği yine Medeni Kanunda ayrı ayrı gösterilmiştir. Mahrumiyet ve iskat (yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma) halinin aksi kanıtlanmadıkça, mirasçı seçilen kişi, mirasçılık belgesi almadıkça ( MK. m.598 ) kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu malı ilgilisinden istemedikçe "yasal mirasçı veya varsa tenfiz memurundan" ve karşı çıkılması halinde onlar aleyhine istihkak davası açıp dava ile haklılığını kanıtlamadıkça, vasiyetname ile yapılan tasarrufun sahibi olamaz...)...
Bilindiği üzere ölüme bağlı tasarrufla; a- Mirasçılardan biri veya bir kaçı mirasçılıktan çıkarılabilir. ( TMK. m.510 ), b- Koşullar ve yüklemeler (mükellefiyetler) konulabilir (TMK. m.515, yedek mirasçı atama TMK. m.520 art mirasçı atama TMK. m.521), c- Mirasçı atanabilir ( TMK.m.516 ), d-Mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye belirli mal vasiyeti yapılabilir (TMK.m.517 ), e- Vakıf kurulması öngörülebilir (...Belirtilen tasarrufların ne şekilde yerine getirileceği yine Medeni Kanunda ayrı ayrı gösterilmiştir. Mahrumiyet ve iskat (yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma) halinin aksi kanıtlanmadıkça, mirasçı seçilen kişi, mirasçılık belgesi almadıkça ( MK. m.598 ) kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu malı ilgilisinden istemedikçe "yasal mirasçı veya varsa tenfiz memurundan" ve karşı çıkılması halinde onlar aleyhine istihkak davası açıp dava ile haklılığını kanıtlamadıkça, vasiyetname ile yapılan tasarrufun sahibi olamaz...)...
Hukuk Dairesince; "... mirasbırakan sağlararası tasarrufla devrettiği taşınmazlar dışında kalan tüm malvarlığını davacı dışındaki mirasçılarına vasiyet etmiş, davacıyı ise mirasçılıktan çıkarmıştır. Mirasçılıktan çıkarma sebebi kanıtlanamadığından davacı saklı payını ./.. isteyebileceği" gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 2000/114 esaslı, 2001/438 karar sayılı karar daha önce derecattan geçmek suretiyle kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tenkis isteği bakamından da davanın kısmen kabulü ile, 48.865,26 TL'nin tercih hakkının kullanıldığı, 18/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan payları oranında (davalı G.. K..'dan 17.499,87 TL, Z.. K..'dan 16.371,09 TL,L.. K..'dan 3.710,09 TL, Meral (Kocabıyık)'dan 11.284,21 TL) alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir....