"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Davacıların murisi olan ...'nin mirasçılık belgesinin davacı taraftan temini ile dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için, dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Kök muris ...a ait mirasçılık belgesinin davacı taraftan temin edilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Tarafların ortak miras bırakanı İlyas Kavak'a ait mirasçılık belgesinin taraflardan istenilerek dosya arasına konulması ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacının babası kök muris ..'e ait mirasçılık belgesinin davacı taraftan temin edilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasçılık Belgesinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına * ve özellikle davacı, davalı hazinece alınan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/678 esas-1441 karar sayılı mirasçılık belgesinin iptalini istediği halde, mahkemece bu mirasçılık belgesinin iptali yanında ...2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/189 esas-464 karar sayılı mirasçılık belgesinin de iptal edilmesinin, bu belgede mirasçı olarak görülen şahısları bağlamayacağının tabii bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.03.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ... mirasçıları; ... (...) ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.07.2011 gün ve 482/336 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı tarafından dava konusu 102 ada 34 sayılı parsel bakımından açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın yapılan yargılanması sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin dava 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinin çekşmesiz yargı işlerinden sayılmış 384.maddesinde ise Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkili olduğu HMK.nın 11/3. maddesinde ise (3) Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın açıldığı ilk mahkeme olan Bakırköy 6.Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 6.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 4.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi 2002/366 Esas, 2002/1378 Karar sayılı mirasçılık belgesinde ...’nin kızı ...’nin boşanmış ve çocuksuz öldüğü belirtilerek miras payının ...’nin diğer çocukları ... ve ...’ye bırakıldığını, oysa ki ...’nin ... isimli bir oğlu bulunduğunu ve davacıların da bu oğlunun çocukları olduğundan beyanla, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2002/366 Esas, 2002/1378 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir. Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Kural olarak öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/767 Esas, 2020/708 Karar sayılı dosyasında gerçekte mirasçılık sıfatı bulunmayan davalıların yasaya aykırı şekilde mirasçı olarak tespit edildiğini, ..., eşi ... ve müşterek çocukları ...'nın Elazığ-Tunceli Karayolu üzerinde geçirdikleri trafik kazası neticesinde aynı gün ve fakat farklı saatlerde vefat ettiklerini, bu durumun kaza yeri tespit tutanağı, hastane kayıtları ve ölüm raporları itibariyle belli olduğunu belirterek, Şanlıurfa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/767 Esas 2020/708 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile muris ... yönünden yeni mirasçılık belgesinin düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Yukarıda açıklandığı gibi HUMK'nın 8/II-5. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK'nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece mirasçılık belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir. Buradan hareketle mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı da bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan bu dava bakımından HMK'nın 382/2-c maddesinin 6. bendi uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevlidir....