Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, davacının murise ait veraset belgesinin verilmesi için açtığı mirasçılık belgesi davası olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından mirasçılık belgesi verilmesi isteminin çekişmeli olduğu bu nedenle davanın Asliye mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise mirasçılık belgesi isteminin çekişmesiz yargı işi olup davanın Sulh Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı vermiştir. Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin dava 6100 Sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi gereğince sayılı HMK.nun 382. maddesinin çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır .Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davacının muris Dudu’nun mirasçısı olabileceğine dair hiç bir somut tespit yapmadığı, davacıya mirasçılık belgesinin iptali davası açmak üzere mahkemece verilmiş bir yetki verilmediği anlaşıldığından, davacının taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bir kimsenin ölümü ile geriye bıraktığı mirasçılarını ve miras paylarını gösteren mirasçılık belgesinin verilmesi istemiyle dava açma hakkı kural olarak o kişinin mirasçılarına aittir. Mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmeyen ve kendisine mirastan pay verilmeyen mirasçılarla, mirasçı olarak gösterilmesine rağmen gerekenden az pay verilen mirasçılar daha önce alınmış mirasçılık belgesinin iptali istemiyle dava açabilirler. Mahkemelerce yetki verilmiş olması koşuluyla mirasçı sıfatları bulunmayan kişiler dahi bu tür davaları açabilirler....

      Mirasçılık belgesinin iptalini dava etme hakkı, iptali istenilen mirasçılık belgesinde kendisine olması gerekenden daha az pay verilen ya da mirasçı gösterilmeyerek hiç pay verilmeyen mirasçılar ile mahkemelerce yetki verilmiş olmak koşuluyla üçüncü kişilere aittir. Mirasçı sıfatına sahip olmayan kişilerin mahkemelerce yetkilendirilmiş olmadıkça açacağı bu tür davaların dinlenmesi mümkün değildir. Bunun yanında mirasçılık belgesinin iptali sonucunda hakları zedeleneceğinden açılacak bu tür davalarda iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı gösterilen ve kendilerine mirastan pay verilen tüm kişilerin hasım olarak gösterilmeleri de zorunludur. Taraf koşulu kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca öne sürülmese dahi mahkemelerce kendiliğinden incelenmesi gerekir. Somut olayda, davacılar ... ve ... ile diğer mirasçılar ... ve ... paylarının iptali istenen veraset ilamında yeralmadığı belirtilerek mirasçılık belgesinin iptali istenmiştir. Ancak davayı sadece ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 16.12.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, .. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/124 Esas sayılı dosyasında kendilerine Gülendam'ın mirasçılık belgesinin alınması için yetki ve süre verildiğini belirterek, Gülendam'ın mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

          Diğer yandan, mirasçılık belgesi verilmesi veya iptali istemine ilişkin davalar miras bırakanın mirasçıları, mirasçıları yoksa son mirasçı sıfatıyla ... ya da mahkemece yetki verilmek koşuluyla üçüncü kişiler tarafından açılabilir. Mirasçılık belgesi, mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. Hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların kural olarak hasımsız olarak açılması ve çekişmesiz yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de, hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilmek suretiyle hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması da mümkün bulunmaktadır. Somut olaya gelince, miras bırakan .....'...

            Öte yandan; aynı kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış ne var ki mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır. O halde mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu kuşkusuzdur....

              Dava dilekcesi içeriğine göre dava atanmış mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mirasçılık belgesine ilişkin düzenlemenin yer aldığı 4721 sayılı TMK'nın 598. maddesinde ''Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesince ya da Noter'likçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunan kimseye, Sulh Mahkemesi'nce atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesinin geçersizliği herzaman ileri sürebilir. Ölüme bağlı tasarrufun iptaline ilişkin dava hakkı saklıdır" hükmü mevcut olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere atanmış mirasçılık belgesi verilmesi talebinin vasiyetnamenin açılması ve tenfizine dair karar veren mahkemeden talep edilme zorunluluğu yoktur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Türk Medeni Kanunu'nun 598/1 maddesinde "Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre mirasçılık belgesine ilişkin davanın öncelikle mirasçılar tarafından açılabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan görülmekte olan bir dava ya da icra takibinde ilgililerin mirasçılık belgesine ihtiyaç duyulduğunda mahkemece ya da icra müdürlüğünce yetki verilmesi durumunda, yetki belgesini alan tarafın mirasçılık belgesi isteyebileceği açıktır. Somut olayda davacı banka bir mahkeme ya da icra müdürlüğünden yetki belgesi almaksızın, kredi sözleşmesi ve alacak belgelerine dayanarak kendisine mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin dayanmış olduğu Yargıtay 8....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Türk Medeni Kanunu'nun 598/1 maddesinde "Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre mirasçılık belgesine ilişkin davanın öncelikle mirasçılar tarafından açılabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan görülmekte olan bir dava ya da icra takibinde ilgililerin mirasçılık belgesine ihtiyaç duyulduğunda mahkemece ya da icra müdürlüğünce yetki verilmesi durumunda, yetki belgesini alan tarafın mirasçılık belgesi isteyebileceği açıktır. Somut olayda davacı banka bir mahkeme ya da icra müdürlüğünden yetki belgesi almaksızın, kredi sözleşmesi ve alacak belgelerine dayanarak kendisine mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin dayanmış olduğu Yargıtay 8....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Türk Medeni Kanunu'nun 598/1 maddesinde "Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre mirasçılık belgesine ilişkin davanın öncelikle mirasçılar tarafından açılabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan görülmekte olan bir dava ya da icra takibinde ilgililerin mirasçılık belgesine ihtiyaç duyulduğunda mahkemece ya da icra müdürlüğünce yetki verilmesi durumunda, yetki belgesini alan tarafın mirasçılık belgesi isteyebileceği açıktır. Somut olayda davacı banka bir mahkeme ya da icra müdürlüğünden yetki belgesi almaksızın, kredi sözleşmesi ve alacak belgelerine dayanarak kendisine mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin dayanmış olduğu Yargıtay 8....

                UYAP Entegrasyonu