T.. 27.01.2014 tarihinde vefat etmiştir. mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur (TMK md. 545 ve y. İç. B. K. 11.02.1959 tarihli 16/14 sayılı Kararı) Türk Medeni Kanununun 596 maddesi vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz edenlerin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz istemini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.07.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalının mirastan mahrum kaldığının tespiti ve mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmeli yargıya tâbi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince ise davanın mirastan ıskat istemine ilişkin olduğu ve HMK'nın 382 ve 383. maddeleri gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacının, davalının, eşi mirasbırakanı öldürdüğü, Medenî Kanun gereğince mirastan yoksun olduğu iddiasıyla, davalının mirastan yoksun olduğunun tespiti ve mirasbırakan ...'ya ait mirasçılık belgesi verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....
Noterliğinin 06.06.2006 tarih ve 6885 yevmiye numaralı mirastan çıkarmaya ilişkin vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2012/21219 Esas, 2013/17265 Karar ve 20.06.2013 tarihli kararı ile “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mirasbırakan mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini göstermiş, bu sebebin varlığı çıkarmadan yararlanan davalılar tarafından ispat edilmemiştir. Bu durumda tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilecektir (TMK. md. 512/3). Nitekim, mahkemece de tasarrufun mirasçının saklı payı dışında geçerli olduğu kabul edilmiş ve bu yönde hüküm kurulmuştur....
İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; resmi vasiyetname olarak noter tarafından düzenleme şeklinde, şahitler huzurunda yapılıp açıkça okunup anlatılan mirastan feragat sözleşmesi için davalının kandırıldığı ya da hileye uğratıldığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacı, oğlunun muris eşi... tarafindan evlendirilmesi, nişan ve düğün masraflarının tamamının karşılanması, oğlunun nişan ve düğününde takılacak altınlarının alınması nedeniyle mirastan hiçbir şey istemediğini evlilik birligi devam ederken defalarca dile getirmiş ve eşinin narenciye bahçesinin mahsulü satıldığında kendisine her zaman para verdiğini dile getirdiğini, davacının 06.10.2016 tarihinde muris ve şahitler ile birlikte notere gittiği ve notere kendi hür iradesi ile mirastan feragat beyanını söylediğini, davacının bir yıl içerisinde sözleşmeden dönme ve iptal isteminin bulunmadığını, murisin mirastan feragat sözleşmesi hazırlanırken davacı ile birlikte notere gittiği ancak yazılı olarak bu hususun...
Bütün taşınmazların sözleşme tarihinde davacıya düşen miktarının 128.075,08 TL olduğunu, ivaz karşılığı 6.000,00 TL ile bu hakkından vazgeçtiğini, 5.Davacının tenkis davası açmamasının sebebinin imzalanan mirastan feragat sözleşmesi olduğunu ve re'sen belirlenecek hususların dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Türk Medeni Kanunu'nun mirastan feragat sözleşmelerinin kapsamını düzenleyen 528 inci maddesi şöyledir; "Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder....
Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nun 528. maddesinde; mirasbırakanın, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabileceği, feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybedeceği, bir karşılık sağlanarak mirastan feragat halinde, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğuracağı yazıldır. TMK'nun 529. maddesinde ise mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılacağı belirtilmektedir....
Noterliği 02683 yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesi" yaptıklarını, müvekkilinin davalıya Niğde İli Merkez İlçe Tepe Mah. 3155 Ada, 1 Parsel Numarada kurulu kat irtifakına göre 3/100 arsa paylı ve 2. Kat 7 Bağımsız Bölüm No'lu mesken niteliğindeki taşınmazı parasını vererek kendisine satın aldığını, davalı bu taşınmaz karşılığı müvekkilin mirasından alt soyu da geçerli olmak üzere mirastan feragat ettiğini, davalı ile müvekkilin boşanması gerçekleştiği takdirde, davalının karşılık olarak almış olduğu daireyi mirastan feragat sözleşmesinin hükümsüzlüğü ve sebepsiz zenginleşme kuralları gereği iade zorunluluğunun ortaya çıktığını, taşınmaz üzerinde tedbir konduğunu, Niğde 1....
Mirastan feragat sözleşmesi muris ile gelecekteki muhtemel mirasçısı arasında düzenlenen, ileride doğacak miras hakkına ilişkin beklentiden karşılık alınarak veya bir karşılık alınmadan kısmen veya tamamen vazgeçmeye ilişkin iki taraflı bir sözleşmedir. Mirastan feragat sözleşmesinin konusunu murisin halen hayatta bulunması nedeniyle miras geçmediğinden miras hakkı değil buna ilişkin beklenti oluşturmaktadır. TMK'nın 528. maddesine göre mirasbırakan bir mirasçı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak böyle bir sözleşmeyi yapabilir. Dava, adi yazılı şekilde 26.01.1990 tarihli belgeye dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın dayanağı belgenin mirastan feragat sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilmiştir....
Noterliğinin 08.10.2002 tarihli 7340 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını, murisin 19.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin bu sözleşmeyi miras bırakan, miras bırakanın çocukları ve kardeşleri tarafından baskı ve tehdit altında kalarak imzaladığını, bu nedenle 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Dosya içerisinde mevcut 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının okur-yazar olduğu, iki tanık huzurunda düzenlendiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 528. maddesi gereğince olumsuz miras sözleşmesi, mirastan feragat sözleşmesi olarak yer almıştır. Resmi şekilde yapılması zorunludur. Miras bırakan ile mirasçısı arasında yapılır. Karşılık sağlanarak veya karşılıksız yapılması mümkündür. Davacı yan bu sözleşmeyi hem tehdit altında hem de murisin temyiz kudretine haiz olmadığını ileri sürerek iptalini istemektedir....
Noterliğinde düzenlenen 30.04.2010 tarihli mirastan feragat sözleşmesinde ise, davacının eşi ...'dan Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde kalacak miras payından, saklı payını da kapsayacak şekilde feragat ettiği, davacının 16.01.2014 tarihli dilekçesi ile, mirastan feragat sözleşmesinin hileyle yapıldığını ve mirasbırakanın ehliyete haiz olmadığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. ./.. Hemen belirtilmelidir ki; dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği kuşkusuzdur. Öte yandan, mirastan feragate ilişkin irade açıklanmasının gerçeği yansıtmadığının bildirilmesi halinde, bu halin ya aynı dava içerisinde HMK’nın 163. maddesine göre ön sorun (hadise) şeklinde ya da ayrı bir dava olarak incelenmesi olanaklı ve gereklidir....