Sulh Hukuk Mahkemesinin işbu dava yönünden görevsiz mahkekeme olduğunu, davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının, davasının dayanak noktasını tamamen, mirastan feragat sözleşmenin geçersizliği üzerine kurduğunu, bekletici mesele yapılmasını istediği mirastan feragat sözleşmesinin iptaline yönelik davası reddedilmiş ve mirastan feragat sözleşmesinin geçerliliğinin kesinleştiğini. atanmış mirasçılık durumu değerlendirildiğine dahi, mirastan feragat sözleşmesi karşısında bir miras hakkı kalmayan davacıya, "hakları verilsin" deyimine dayanarak verilecek bir miras payının olmadığını. davacı T1 ile muris T7 Kartal 3. Noterliğinin 19/09/2003 tarih ve 34887 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde feragat sözleşmesi imzalandığını, işbu feragatnamede T1, " ......
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda evlilik ölümle sona erdiğinden ve boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve kadının ağır kusurlu olduğunun tespiti ile kadının erkeğin mirastan alacak hakkının bulunmadığının tespitine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tanığı ...’ın ifadesinde yer alan olaylar tarafların evlenmeden önceki dönemi ilişkin olup, evlilik öncesi olaylar kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. O halde kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışının varlığı ispatlanamamıştır. Bu durumda kadının kusurlu olmadığının tespitine karar verilecek yerde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 182. maddesi gereğince davaya mirasçılar tarafından devam edildiğinden bahisle davalının, davacının mirasında alacak hakkının olmadığının tespitine karar verilmiştir....
deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi, Kabule göre de; TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
katılana aynı anda verildiğinin kabulü sebebiyle, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve eylemde zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı ancak belge sayısının TCK'nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan dedeleri ...’in mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla maliki olduğu 551, 958, 998 ve 1661 parsel sayılı taşınmazları kızı ...’a, 1651 parsel sayılı taşınmazı da diğer kızı ...’ye satış suretiyle devrettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, mirasbırakan ile davacılar arasında mirastan feragat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince davacıların miras haklarının kalmadığını ayrıca, miras bırakanın sağlığında tüm çocuklarını kapsar şekilde mal paylaşımı yaptığını ve mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
un mirastan daha fazla pay alması amacıyla aile dostu ve aynı zamanda dünürü olan davalı ...'ye satış suretiyle temlik ettiğini, devirlerden sonra taşınmazların dava dışı İlhan Şenol tarafından ekilip biçildiğini, murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığını, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, murisin çevreye önemli miktarda borcu bulunduğunu bu nedenle taşınmazlarını satışa çıkardığını, mal kaçırma amacının ve muvazaanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçeiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
in kat irtifakı kurulu 3135 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3 ve 4 nolu meskenlerinin intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetlerini satış göstermek suretiyle davalı kızına devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve miras payı oranında tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, eşinin kazancının iyi olduğu gibi arkadaşlarından da borç alarak taşınmazları satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalıya temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakan ...’nun adına kayıtlı 20 parça taşınmazı davalılara temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile, aksi halde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların mirasbırakanları ... tarafından verilen mirastan feragat sözleşmesinin davacıları da bağlayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
in dava konusu ... nolu bağımsız bölümünü mirastan mal kaçırmak amacıyla ikinci eşi olan davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakan eşinin kanser hastalığına yakalandığını, hastalığı boyunca kendisine maddi-manevi destek olduğunu, çekişmeli taşınmazı da bedeli karşılığında satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin mirastan mal kaçırma amacıya muvazaalı biçimde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece "..Somut olayda, yukarıda değinilen ilke ve olgular tüm dosya içeriği ve tanık anlatımları ile birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amacıyla temliki gerçekleştirdiği iddiasının sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır....
ın, 429 parsel sayılı taşınmazını Ölünceye Kadar Bakma Akti ile davalı oğluna temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve terekeye iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, bakım borcunu da yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “...Somut olayda, tüm deliller ve dosya içeriği yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmazın muris tarafından mirastan mal kaçırma amacıyla davalıya devredildiği sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddedilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, çekişmeli taşınmazın mursi tarafından mirastan mal kaçırma amacıyla davalıya devredildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....