Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uygulanamayacağının belirtilmiş olması karşısında; sanığın 18 yaşını doldurmayan küçüklerle aynı konumda olduğu sırada işlediği suçtan dolayı verilen mahkumiyet kararının tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi, b-Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, c-Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, d-Sağır ve dilsiz olduğu için kendisine tercüman atanan sanığın 5271 sayılı CMK'nın 324/5. maddesine aykırı olarak, tercümana...

    Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/55 Esas sırasında kayıtlı sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılmış kamu davası bulunduğunun anlaşılması karşısında; mükerrer yargılama yapılıp yapılmadığının tespiti bakımından hukuki ve fiili irtibat bulunan her iki davanın birleştirilmelerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki "velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Adli emanetin 2011/888 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine hükmolunması, 4- Suç tarihinin sanığın yakalandığı tarih olan 21.11.2008 yerine 22.10.2008 olarak gerekçeli karar başlığında gösterilmesi, Yasaya aykırı, sanığın...

      Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....

        Noterliğinde imzalanan 03662 Yevmiye numaralı Mirastan Feragat Sözleşmesini 22/03/2021 tarihinde resmiyete döktüklerini, davacı ile murisin evlilik tarihlerinin ise 19.03.2021 olduğunu, arada 3 gün olduğunu, davacı üzerinde baskı kurulduğunu, davacıya 2 adet apart almasının şartı olarak mirastan feragat etmesi gerektiğinin söylendiğini, murisin, davacıya davacı adına kayıtlı iki adet apartın alınacak olması olduğunu, davacının kandırıldığını, TMK madde 505/1 gereğince ve TBK 36 hükmü gereğince, TBK madde 38- 38. Maddesi gereğince mirastan feragat sözleşmesinin iptal edilmesi gerektiğini, davacının evliliğin ilk gününden itibaren fiziksel şiddet gördüğünü, Denizli 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/558 E....

        Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. 2.2.Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, mirasbırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türüdür. 2.3.Mirastan feragat sözleşmesinin hükümleri özellikle feragat eden mirasçı bakımından önemlidir. Çünkü, feragat sözleşmesi yapmakla feragat eden kimse, mirasa ilişkin beklenen (muntazar) bir haktan yoksun olur, mirasçı sıfatını kazanamaz. Bu husus Medeni Kanunumuzun 528/II’de «Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder» şeklinde ifade edilmiştir. 3....

          Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nun 528. maddesinde; mirasbırakanın, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabileceği, feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybedeceği, bir karşılık sağlanarak mirastan feragat halinde, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğuracağı yazıldıır. TMK'nun 529. maddesinde ise mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılacağı belirtilmektedir....

          Noterliğinin 2 Ekim 1996 ve 26458 yevmiye numaralı müvekkili ile muris Dursun Berber arasında yapılan mirastan ivaz karşılığı feragat sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası ret veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak ret, feragat, mirasçılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle mirasçılık sıfatını yitiren kişinin payının kime veya kimlere kaldığını gösterir mirasçılık belgesi verilmelidir. 3. Değerlendirme 1....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmelerinin hükümsüzlüğünün tespiti ve mirasçılık belgelerinin iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 28.02.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av.... ... ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar ..., ... ve ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ TAPU İPTAL TESCİL, TENKİS -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mirastan feragat sözleşmesinin geçersizliği, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece davacıların mirasçılık sıfatlarının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün iki taraf vekilleri tarafından da bütün isteklere yönelik olarak temyiz edildiği, muris muvazaası ve tenkis talepleri konusunda karar verilebilmesi için öncelikle mirastan ferağat sözleşmelerinin geçerli olup olmadığının irdelenmesini gerekmekte olup, buna yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi dairemize ait değildir....

                UYAP Entegrasyonu