ve 2051 yev.nolu mirastan feragat sözleşmesinde bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, bir ihtimal olarak müvekkilin iradesi sakatlanarak bir şekilde yanıltılarak imzalanmış olması ihtimali de olmasına rağmen imzanın müvekkiline ait olmaması ihtimalinin de kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle müvekkilin imzasını taşımayan İzmir 5.Noterliğinin 09.02.2009 tarihli 2051 yevmiye nolu mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı T4'nın okuma yazmasının olmadığı, T4 ile müteveffa T1 arasında Akçaabat Noterliğinde 8882 yevmiye nolu ve 15/08/2008 tarihli mirastan feragat sözleşmesi yapıldığını, HMK m.206 "(1) Okuma ve yazma bilmediği için imza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlıdır." dendiğini, yapılan mirastan feragat sözleşmesinde T4'nın okuma yazması bulunmamasına ve imza atamayacak durumda olmasına rağmen kendisine imza attırıldığını, yine yapılan mirastan feragat sözleşmesinde davalı T4'nın da muris T1'ın da okuma yazmasının olmadığı hususunun belirtildiğini, yapılan sözleşmenin ilk paragrafında T1 kendisi hakkında verdiği bilgilerde okuryazar olduğunun belirtildiğini, devamında da muris T1'ın okur yazar olmadığının belirtildiğini, eğer muris T1 okur yazar değilse mirastan feragat sözleşmesindeki...
in vefatı üzerine kendisine kalması gereken yasal miras payını almadığını beyanla, mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının mümeyyiz akli melekeleri yerinde yetişkin bir birey olarak mirastan feragat sözleşmesini kendi iradesiyle imzaladığını, sözleşme karşılığında davacıya 85.000,00 TL ödeme yapıldığını, muris ...'in akli melekelerinin yerinde olduğuna dair Yomra Sağlık Ocağından rapor aldığını ve bu rapor üzerine sözleşmenin yapıldığını, beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirastan feragat sözleşmesinin davalı tarafından davacıya zorla imzalattırıldığına ilişkin iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
sözleşmenin butlan nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesini, istemiş, birleşen dava dosyasında, mirastan feragatin diğer mirasçılar lehine vasiyet niteliğinde olduğundan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istemiş, dava dosyaları irtibat nedeniyle birleştirilmiştir....
Noterliğinin 20.03.2006 tarihli ve ...... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi ile .....'nin miras hakkını devraldığını öğrendiklerini ve bu mirastan feragat sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalı vekili, mirastan feragat sözleşmesinin danışıklı olduğu gerekçesiyle iptalinin istendiğini, sözleşmenin 2006 yılında yapıldığını, icra takibinin ise 2009 yılında başlatıldığını bu nedenle danışıklı olmasının fiili duruma aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun miras hukuku bölümünde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesinin muris ile mirasçılar arasında yapılabileceği, mirasçılar arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
eşine satış suretiyle temlik ettiğini, davalının ...Noterliğinin 08.10.1999 tarih ve 21349 yevmiye nolu feragat sözleşmesi ile 10.000 TL karşılığında mirastan feragat ettiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescil istemişlerdir. Davalı, mirasbırakan ile aralarında yaptıkları mirastan feragat sözleşmesinde 10.000 TL ivaz belirlendiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı mirastan feragat sözleşmesindeki borcunu ifa etmek için devrettiğini, gerçek satış yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın murisin tek taşınmazı olmadığı, başkaca mal varlığının bulunduğu, temlik tarihi ile mirastan feragat sözleşmesinin tarihinin aynı olduğu, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirastan Iskat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece mirastan ıskatın şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru değil ise de; mirastan ıskat ölüme bağlı bir tasarrufla yapılacağından (TMK.md.510) sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.04.2011(Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet 1- 213 sayılı Yasanın 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanık hakkında, hesapların vergi dairesinde incelenmesine imkan veren 213 sayılı Yasanın 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm tesisi, 2- Kabul ve Uygulamaya göre de; a- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme...