Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, bayramlar ve özel günler de dahil olmak üzere müvekkilini ve çocukları ile bir arada olmayan, hastalığında dahi müvekkiliyle ilgilenmeyen eş Metin Demir'in mirastan ıskatını mahkemeden talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu bildirerek saklı paylı mirasçı olan Metin Demir'in mirastan ıskatına karar verilmesini talep etmiştir....

Noterliğinin 29.01.2014 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetnameden çıkartılma belgesine göre davacı eşinin kendisi ile ilgilenmediğini, sağlık sorunları ve beslenme gibi görevlerini yerine getirmediğini, yanlız bıraktığını, doktora götürmediğini, çocuklarına haber vermesini istediğinde haber vermediğini ve felç olmasına neden olduğunu gerekçe gösterek davacı eşini mirastan çıkartılma belgesini düzenlendiği, TMK 510 maddesi gereğince mirastan çıkarma maddesi düzenlenmiş olup mirasçı miras bırakana veya miras bırakının yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, mirasçı miras bırakana veya ailesi üyelerine karşı doğan yükümlüklerine önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirastan çıkartılabilir, ispat hüküm HMK 510 gereğince mirasçılıktan çıkartılan kim ise itiraz eder ise belirtilen sebebin varlığını, ispat çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer, hükmünün düzenlendiği, somut olayda mirastan çıkartılan itiraz ettiğinden ispat yükünün davalılarda olduğu, davacının...

Öncelikle yukarıda açıklama dikkate alındığında en başında dahi davacı tarafça usulüne uygun şekilde avukata verilen vekaletname bulunmadığı gibi vekil tarafından verilen kesin süre içerisinde de usulüne uygun vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece usulden verilen ret kararı haklı olduğu gibi kaldıki davanın esası yönünden ise Medeni Yasanın 510. maddesin de mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği davalıları mirastan mahrum etmek isteyen davacının halen sağ olduğu, sağ olan anne ölüme bağlı bir tasarruf ile oğulları olan davalıları mirastan mahrum edip mirastan iskat edebilirler....

HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; TMK'nın 510-512.maddelerinde düzenlenen iskat nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Yukarıda değinilen olgular ve açıklanan ilkelere göre somut olay değerlendirildiğinde; davacı aile ilişkisi ve dayanışmasının zedelendiği gerekçesi ile mahfuz hisseli mirasçılarını mirastan uzaklaştırmak istediğine göre talep; mirasçılıktan çıkarma konusunda resmi vasiyetname düzenlenmesi istemine ilişkindir. Mirasçılıktan çıkarma (iskat), mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrrufla vasiyetci mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. TMK 510. maddesi hükmü uyarınca mirasdan iskat murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Miras bırakanın ölümünden sonra meydana gelmesini arzu etmiş olduğu hususlara ilişkin her türlü irade açıklaması, ölüme bağlı tasarruf olarak nitelendirilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 15.02.2021 tarih 2019/526 Esas, 2021/58 Karar sayılı kararında özetle; "...Dosya kapsamından ve davacının beyanından taraflar arasında evlat edinme ile kurulan evlatlık ilişkisi söz konusu olmadığı, TMK'nun 510 maddesi gözetildiğinde mirastan iskat sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte belirtildiği ve miras bırakanın sağ iken ölüme bağlı tasarruf işlemi ile ıskat nedenlerini belirtmek suretiyle mirasçılarını ıskat edebileceği, bu işlemler arasında mahkeme yoluyla mirasçısını husumet yöneltilerek dava açmayacağı açık olduğu halde, eldeki davanın açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, mirasçılıktan çıkarma davasının düzenlenmediği, bu nedenle davanın dinlenebilirliği için HMK115 maddesi kapsamında dava şartı koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine" dair karar verilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesindeki 1997/484 E. sayılı dosyada, murisin yemin teklifi karşısında yalan yere yemin ettiğini, gerçekte murise ait olan taşınmaza haksız olarak sahip olduğunu, bu nedenlerle, davacının anne ve babası tarafından mirastan mahrum edilmek amacıyla vasiyetname düzenlendiğini, vasiyetnamenin hukuken geçerli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

      C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı Perihan vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusunun tapu iptal ve tescil edilmesi davası olduğunu, satıcının satış tarihindeki akıl sağlığının yerinde olmaması gibi ileri sürdüğü hususların tamamının çürüdüğünü, davacının, muris satıcı tarafından mirastan iskat edildiğini, muris T5 akıl sağlığının yerinde bulunduğunu belirterek hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddi kararının kaldırılması için istinaf etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ehliyetsizlik, irade fesadı ve inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil veya tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince tedbir talebinin kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verilmiş, karar davalı Perihan vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davanın tapu iptal tescil istemi içerdiği, tedbir kararının yerinde olduğu, davalı tarafça yapılan itirazın usule uygun şekilde değerlendirildiği anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Iskat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı hakaret suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 Sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan olağanüstü zamanaşımının suç ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8.maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 03.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu Görevlisine Hakaret HÜKÜM : Iskat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı görevli memura hakaret suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2.maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 Sayılı CMK’nun 223/8.maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 11/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu