Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....
Hukuk Dairesi'nin gönderme kararında, mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalardan yalnızca tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevlerinin bulunduğu, dolayısıyla sadece mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davalar ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemli davalar hukuki mahiyetleri itibariyle tamamıyla aynıdır. Bu iki davanın farklı davalar gibi düşünülmesi ve iş bölümü kararında birinin adına yer verilmediği gerekçesiyle ilgili Dairenin görev alanına girmediğinin kabul edilmesi mümkün değildir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin kararındaki temel amacın ve düzenleme şeklinin mirastan feragat sözleşmesiyle ilgili davaların 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/07/2014 NUMARASI : 2012/657-2014/425 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2010 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.07.2008 gününde verilen dilekçe ile mirastan çıkarmanın iptali nedeniyle tenkis, birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından birleştirilen dosya davalısı aleyhine 13/12/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 08/04/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl dosya davalıları ... ve ... vekili, asıl ve birleştirilen dosya davalısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava, mirastan çıkarmanın iptali nedeniyle tenkis; birleştirilen dava, tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan ... tarafından düzenlenen .......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/272 Esas sayılı dosyasında görülen ve karara bağlanan vasiyetnamenin iptali davasının aynı zamanda tenkis istemini de kapsadığını, kaldı ki davacının aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle tenkis isteğinde bulunamayacağını belirtip davanın usulden ve esastan reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı tarafından açılan ve feragat nedeniyle reddine karar verilen ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/272 Esas sayılı vasiyetnamenin iptali davasında saklı payın ihlal edildiği iddiasının da bulunduğu, bu nedenle ekdeki davada kesin hüküm teşkil edeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, mirasbırakan ...'nun 15.06.2012 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalılara vasiyet ettiği, ... 2....
TMK’nın 557’nci maddesinde sayılan sebeplerin bulunması hâlinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560- 562). Tenkis kavramı ise, indirme, azaltma veya eksiltme anlamına gelmektedir. TMK’nın 560’ıncı maddesi ve devamı hükümlerinde düzenleme alanı bulan tenkis davası ise, miras bırakanın, saklı payı ihlâl eden sağlar arası veya ölüme bağlı kazandırmalarının, yasal sınıra indirilmesini sağlayan yenilik doğurucu nitelikte bir davadır (Nar, A.: Türk Miras Hukukunda Tenkis, On İki Levha Yayınları, İstanbul 2016, s.14 vd.). Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, tenkis davasının konusu, miras bırakanın, saklı paylı mirasçı/mirasçılarının saklı payını ihlal eden ölüme bağlı ve sağlar arası tasarruflarıdır. Esasında kural olarak miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları tenkise tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL- ALACAK-TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.10.2019 tarihli ve 2019/275 Esas - 2019/414 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 02.06.2021 tarihli ve 2020/305 Esas - 2021/2996 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile alacak, mümkün olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir....
Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Somut olayda mahkemece; dava dilekçesindeki vasiyetnamenin saklı payları ihlal ettiği yönündeki beyanlar tenkis talebi olarak görülmüş ancak tenkis konusunda uzman bilirkişi görüşüne başvurulmadan mahkmece yapılan değerlendirmeye göre davacının saklı payının ihlal edildiği gerekçe gösterilerek davacının saklı payı nispetinde vasiyetnamenin kısmen iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; murisin tenkis talebinde bulunan davalının saklı payını ihlal ettiği ve vasiyetnamenin öncelikle tenkisinin gerektiği, tenkis miktarının 65.276,49 TL olarak belirlendiği, davacıların mülkiyet yönünden yönünden kullanılan tercih hakkı nedeni ile sabit tenkis oranına göre belirlenen bedelin depo edilmesi hususunda davacılar vekiline süre verildiği, belirtilen süre içerisinde bedelin depo edilmediği gerekçesiyle davacıların vasiyetnamenin tenfizine ilişkin taleplerinin davalının saklı payına isabet eden kısmı hariç olmak üzere kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların muris adına olan tapu kaydının iptali ve davacılar adına tescili istemine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ortak miras bırakanının sağlığında yaptığı tasarruflar ile davalılara kazandırdığı mamelek çerçevesinde davacı müvekkilinin miras hakkına tecavüz ettiğini, davacı müvekkillerinin miras hakkının zedelendiğini, murisin gerçek niyetinin zihinsel engelli evladını mirastan olabildiğince mahrum bırakmak olduğu hususlarının yargılama ile ortaya çıktığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi değerlendirme ile reddine karar verildiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava; ehliyetsizlik ve irade fesadı nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, TMK’nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....