Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tenkis davasında ispat yükü 4721 s. TMK' nun 6. maddesine göre davacıya aittir. Tenkis davası saklı paylı mirasçılar tarafından açılacağından davacı, öncelikle; 1- saklı paylı mirasçı olduğunu, 2- mirasa hak ehliyetini (mirasçılık belgesi, nüfus kayıtları veya bunların olmaması halinde tanık beyanlarıyla), 3- miras bırakanın ölümünü, 4- saklı payına el atıldığını kanıtlamak zorundadır. Saklı payı zedeleme kastı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilecektir. Bu bağlamda, saklı payı zedeleme kastı yemin delili ile de kanıtlanabilecektir. (Ali İhsan Özuğur, tenkis, Mirasta Denkleştirme ve Muvazaa Davaları, s.5- 142) Tenkis talebi, kanunda sayılan bazı şartlar gerçekleştiğinde sağlararası tasarruflar hakkında ileri sürülebilir. Saklı payı zedelese dahi her sağlararası tasarruf tenkise tabi tutulmaz. Sağlararası tasarrufların tenkise tabi tutulmaları için kanunda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerekir....

Tenkis davası, kural olarak saklı pay sahibi mirasçılar tarafından açılır. Ancak TMK’nın 562. maddesindeki hükme göre “Mirasbırakan, tasarruf edebileceği kısmı aştığında, saklı payı zedelenen mirasçı, iflâsı hâlinde iflâs dairesinin veya mirasın geçtiği tarihte kendisine karşı ellerinde ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflâs idaresi veya bu alacaklılar, alacaklarının elde edilmesi için gerekli olan oranda ve mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler. Mirasçılıktan çıkarılanın çıkarma tasarrufuna itiraz etmemesi durumunda da iflâs idaresi veya alacaklılar, aynı koşullarla tenkis davası açabilirler”. Bu hükümle, saklı paylı mirasçının alacaklılarından çekindiği veya farklı nedenlerle tenkis davası açmaktan kaçındığı hâllerde, alacaklılarına ve iflas dairesine belli koşulların bulunması hâlinde tenkis davası açma imkânı tanınmıştır. 26....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasta denkleştirme istemine ilişkin davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.01.2016 gün ve 2015/11870 Esas, 2016/763 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine hükmün Dairemizce, "mahkemece öncelikle ispat yükünün altsoy olan ...'ın üzerinde olduğu gözetilerek karşılıksız kazandırmanın miras payına mahsuben olmaksızın ve iade edilmemek koşuluyla kendisine verilip verilmediğinin araştırılması, miras payına mahsuben verilmediğinin tespit edilmesi halinde bu kez 29.187,21 TL'nin ... Bankası ......

      Dava dilekçesi içeriğine göre dava, mirasta adi istihkak isteğine ilişkindir (TMK.605/2 m.). 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda bu tür uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1). Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, mirasta adi istihkak isteğine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta Denkleştirme ve İade KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 9.6.2011 gün ve 20121-10151 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

          Davacı tarafça; davalı aleyhine tapu iptali ve tescil - tenkis davası açılmış, dava sırasında 30/12/2022 tarihinde tensiben Düzce ili Merkez Mahallesi İmamlar Mevki 210- 219- 691- 693- 695 parsel ile 501 ada 1 parsel, Harmanbaşı mevki 80 parsel ve 1620 ( 1610 ada, 1,2,3 parsel ) ada sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının davalılar adına kayıtlı olması halinde 3....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tenkis isteğine ilişkin olup, dosya içinde 2.Hukuk Dairesine ait iade kararı bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, tarafların ortak mirasbırakanın, sağlığında bedelini ödeyerek davalıya taşınmaz alındığı ve üzerine inşaat yapıldığı iddia edildiğine ve davalıya sağlararası tasarrufla yapılan bu kazandırmadan hak talep edildiğine ve binanın tümü ile terekeye intikali istendiğine göre, davacıların talebi, mirasta denkleştirmeye ilişkindir (TMK md. 669). TMK’nun 669. maddesine göre; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler.” Bu düzenlemeye göre, mirasta denkleştirme için; mirasbırakanın sağlararası kazandırması olmalıdır, bu kazandırmanın karşılıksız ve yasal mirasçılara yapılması gerekir, yine bu kazandırmanın miras paylarına mahsuben yapılmış olması gerekmektedir....

              Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....

                davalarında davanın niteliğinden kaynaklı olarak terekeye iade talep olunduğu ancak mirasta iade davasının tereke adına açılması gereken bir dava olmadığı ve tek bir mirasçının dahi bu davayı açabileceği" yönündeki beyanlarının huzurdaki davada yeri olmadığını, zira dava zaten tereke temsilcisi tarafından ve tereke adına yürütüldüğünü, davayı açan mirasçının da davası ve netice-i talebi "terekeye iade" şeklinde olduğunu, bu itibarla mahkemenin bu beyanlarının somut olayda yeri olmadığını, tek bir mirasçının feragatinin de bu şartlar altında hukuken bir kıymeti olmadığını, yerel mahkemenin kararına emsal olarak dercettiği Yargıtay 1....

                UYAP Entegrasyonu