İcra Dairesinin ... takip sayılı dosyası dosya arasına alınarak incelendiğinde, davacı banka tarafından davalı aleyhine genel kredi ve teminat sözleşmesi uyarınca ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz ederek açıkça yetkili icra dairesini bildirdiği ve ayrıca borca da itiraz ettiği, itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. H.D.nin 28/10/2003 gün ve 2003/8854 E. 2003/10647 K. sayılı emsal içtihatında ''...borçlunun yetki ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da mahkemede itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir...'' Yargıtay 19....
No:------ de bulunan taşınmazını hacizli olarak akrabasına devrettiğini, dolayısı ile aynı zamanda tasarrufun iptali davası da açılacağını, borçlu borca itirazında haksız olduğunu bilmekte ve kasıtlı olarak müvekkilinin alacağına kavuşmasını engelleme amacı taşıdığını, iş bu sebeple borçlunun kötü niyetli olarak yapmış olduğu itiraz sebebiyle dava konusu alacağın %20'sinden az olmamak kaydı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2015/14730 sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, icra takibine konu edilen alacağın ihtilaflı olması sebebiyle yetkili mahkeme ve icra dairelerinin davalı şirketin ikametgah yeri olan ... ili Mahkeme ve İcra Daireleri olduğunu belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık alacağın tahsilinden ziyade ihtilaflı bir ticari ilişki olduğu, mallarında halen davalı şirkette bulunduğu belirtilerek davalı şirketin merkezinin Aksaray ili olduğu ve mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir....
Sayılı ilamında da kısmi itiraz yapıldığından, bu kısmi itiraz açık bir şekilde belirtilmediğinden, itiraz geçersiz kılınarak, borca itiraz kaldırıldığını, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/4898 E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın, geçersiz kısmi itiraz olduğu anlaşıldığından itirazın kaldırılmasını ve takibin devamını, mahkememiz aksi kanaatte ise borç ilişkisinin ve sözleşmenin kabul edildiği anlaşıldığından ödeme dekontları ve %5 kesinti düşüldüğünde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile bakiye görünen 63.250,00TL kadar alacak yönünden itirazın kaldırılmasına ve takibin devamını, borçlu tarafından haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle itiraza konu 63.250,00TL alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emrinin usulüne uygun olduğu, takibe konu çekin unsurları itibariyle tam olup süresinde bankaya ibraz edildiği, tahrifata yönelik iddianın araştırılır tarafının bulunmadığı, borcun ödendiği ya da olmadığının İİK'nın 169/a maddesindeki belgelerle kanıtlanamadığı gibi takas define konu herhangi bir belge ileri sürülmediğinden istemlerin reddine karar verilmesi gerektiği, netice olarak, istinaf istemi yerinde değil ise de İlk Derece Mahkemesince (davacı tarafından hem şikayet hem de borca itiraz edilmesi nedeniyle) davanın reddi yerine sadece borca itirazın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi yerinde olmadığından, davanın reddine, (borca itirazın reddi yönünden) icra takibi durdurulmasına karar verilmediğinden davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Başvuru bu hali ile yetkiye ve borca itiraza ilişkin olup, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca bu itirazın 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Dairesinin 2016/13436 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından borçlu dava dışı Burhanettin Güven hakkında 30.000,00 TL asıl alacak üzerinden bonoya dayalı olarak 25/10/2016 tarihinde yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçi üçüncü kişi aynı zamanda borçlunun eşi olan T1 İİK'nun 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi sebebiyle takip dosyasında borçlu olarak eklenmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere İİK'nun 89/3 maddesi gereğince ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde malın yedinde veya borcun zimmetinde sayılacağı ve tesliminin gerekeceği gibi itiraz halinde 15 gün içerisinde genel mahkemede menfi tespit davası açılabileceğinden davanın reddi kararında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı...
takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen sebeplerle İstanbul 30....
Dava, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca ve İİK'nın 170 maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/7352 esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve T1 hakkında toplam 30.891,37 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde harç yatırmak suretiyle 5 günlük yasal itiraz süresi içinde imzaya ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır....
Davalı ödeme emrine itirazında alacaklı görünen firmaya borcu olmadığını, 27.01.2021 tarihinde ödemelerin yapıldığını, şu an herhangi bir borç ilişkisi kalmadığını bildirerek takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Davacının 26.01.2021 takip tarihinde 12.744,00 TL asıl alacağının tespit edildiği, borcun icra takibine konulduğu günün ertesi günü davalı tarafça ödeme yapıldığı anlaşılmıştır....