WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ödeme emrinin 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu hakkında Ardahan Devlet Hastanesince düzenlenen 29/01/2019 tarihli raporda borçlunun belirtilen tarihten itibaren 04/02/2019 tarihinde kadar istirahatte olduğunun belirtildiği, itiraz süresinin başlangıç günün borca itiraz süresinin son gününe denk gelmiş olması nedeniyle, borçlunun kusuru olmaksızın kabul edilebilir bir mani sebebi ile icra dairesi nezdinde borca itirazda bulunamadığı, maninin kalktığı tarihten itibaren süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak gecikmiş itirazda bulunduğu görülmektedir....

davalının borca itiraz dilekçesinde açıkça kira sözleşmesindeki imzasına ve kira ilişkisine itiraz edip etmediği değerlendirilmeksizin ve kira sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi nedeniyle, karar usul ve yasaya aykırıdır....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeple de açılan işbu davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu'nun 749.Maddesi'nde " Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar." düzenlemesi mevcut olduğunu, dava konusu bononun vadesinin 30.07.2016 olup dava tarihi itibariyle 3 yıllık süre geçmiş olup, senet alacağının zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, husumet itirazında bulunduklarını, davaya konu edilen senette borçlu olarak ... adi ortaklığı gözüktüğünü, o halde adi ortaklığın borçlarından dolayı sadece bir ortağa husumet yöneltilemeyeceğini, bu sebeple de açılan işbu davanın husumet yetersizliği sebebiyle reddi gerektiğini, davanın adi ortaklığın diğer ortağı olan ...İnşaat Ticaret İmalat San.Ltd.Şti'ye (......

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1024 KARAR NO : 2021/342 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2019 NUMARASI : 2019/901 ESAS, 2019/1023 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/901 Esas, 2019/1023 Karar sayılı dosyasında verilen borca itirazın reddi, şikayetin kabulü kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı tarafından, davalının eşi ile aralarındaki alış-veriş nedeniyle düzenlenmiş teminat senedinin haksız olarak İzmir 24....

    O halde, şikayetçi borçluya yapılan örnek (9) numaralı ödeme emri tebligatı usulsüz olup, mahkemece şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir. Öte yandan İİK'nun 150/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 62/1. maddesi hükmüne göre; ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılması zorunludur. Borçlunun İcra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazlar hukuki sonuç doğurmayacağından borca itirazların bu gerekçe ile reddi yerine işin esasına girilmek sureti ile ret kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta borçlunun itirazları reddedildiğinden karar bu yönüyle bozma sebebi yapılmamıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/541 ESAS - 2020/814 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 26.İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten haricen haberdar olduklarını, müvekkilinin takibe konu senede imza atmadığını, borca, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerinin İzmir olduğunu belirterek, yetkiye, imzaya, borca itirazlarının kabulüne ve %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

      Borçlunun bu beyanının borca itiraz niteliğinde açık bir irade beyanı olmadığı gibi, bu beyanın borca kısmi itiraz olarak değerlendirilmesi halinde ise, itiraz edilen borç miktarı açıkça gösterilmediğinden, borca kısmi itiraz olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, mahkemece, usulünce yapılmış bir borca itiraz bulunmadığı halde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi ve ayrıca alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemi konusunda da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        mallarının, aktif mallarından fazla olduğunu, müteveffanın vefatında borca batıklığının bilindiğini, zira müvekkilinin ablaları Safiye Konukcu ve Sevil Koçak Yıldız babalarının borca batıklığı bilindiği için K.Çekmece 4....

        Temyiz Sebepleri Takip konusu senetlerdeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, alınan raporun objektif değerlendirmeden uzak ve gerekçelendirilmemiş olması sebebiyle hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporuna itiraz etmelerine rağmen ek rapor alınmadığını beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 170. maddesi 3....

          Mahkemece, davacının taleplerine ilişkin olarak arada kredi sözleşmesi olduğu, davalının asıl borcu kabul edip, borcun faiz oranına ve borcun fer’ilerine itiraz ettiği, davalının savunmasına ilişkin olarak ise asıl borca itirazın olmadığı, borcunu ödemek istediği,borcun ferileri yönünden itiraz edildiği şeklinde belirtilerek dosya içeriğine uygun olmayan şekilde karar yazılmış olup, HMK.’nun 297. maddesine uygun olarak karar oluşturulmaması sebebiyle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu