CEVAP : Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız şekilde yapılan icra takibine, borca, faize, ferilerine, imzaya itiraz içerikli davayı kabul etmediklerini, davacının her ne kadar imzaya itiraz etmiş ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında ödemiş olduğu borca istinaden başlatılan takipte borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu şekilde zımni olarak borcu kabul ettiğini, alacağın tahsiline engel olmak için dava açıldığını, icra dosyasında davacı borçlu T1'e ve borçlu eşi Özden Döğer'e usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini ancak Özden Döğer'in takibe itiraz etmediğini, davacının, eşinin imza atmış olabileceğini ileri sürüp, bu hukuki ilişkiden haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemeden kaçınmak için bu yola başvurduğunu, zira ilgili icra dosyasında UYAP sorgusunda borçlu Özden Döğer'in üzerinde kayıtlı malvarlığı görünmezken, borçlu T1'in üzerinde 8 gayrimenkul ve 2 araç kaydı bulunduğunu, üzerinde malvarlığı...
Limited Şirketi arasında ... nolu Kurumsal abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlu adına düzenlenen Ekim 2021 tarihli faturaların ödenmemesi sebebiyle davalı aleyhine ferileri ile birlikte takip çıkışı toplamda 2.385,32 TL olan borca ilişkin Merkezi Takip sistemi üzerinden yasal takip yoluna başvurulduğunu, ... tarafından başlatılan yasal takibi muhtevasında barındıran Merkezi Takip Sistemi ... MTS numaralı Merkezi Takip Sisteminden açılan takibe borçlunun 21.02.2022 tarihinde itirazda bulunulduğunun görüldüğünü, borçlunun süresi içerisinde takibe itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu, ilamsız icra takibine itiraz eden takip borçlusunun yapmış olduğu itirazın takibi durdurması üzerine haksız itiraza karşı vekil eden ... ......
%20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini ancak Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi tarafından hiçbir somut gerekçe gösterilmeden taleplerinin reddedildiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak borca itiraz edilmesi ve davacının davasının reddedilmesi sebebiyle lehlerine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle; davanın esastan reddine, davacı borçlu aleyhine müvekkili lehine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafça 7 günlük yasal süre dahilinde borca itiraz edilip reddi miras kararı da dosyaya ibraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, yasal süresinden sonra yapılan başvurunun süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, mirasın reddi kararı icra müdürlüğüne sunularak kesinleşen takipte hacizlerin kaldırılması istenemeyeceğini, yasal süresinden sonra yapılan itirazların reddi gerektiğini, ayrıca Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş dahi olsa iş bu davanın açılmasında müvekkil şirkete karşı yükletilebilecek herhangi bir kusur bulunmaması, şikayete konu icra memur muamelesinin münhasıran icra memurunun kusurundan kaynaklanması sebebiyle, müvekkil şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemece verilen kararın...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/152 KARAR NO : 2021/344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2020/111 ESAS 2020/194 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Tokat 3....
Borca itiraz yönünden yapılan incelemede: Davacı her ne kadar borca itiraz niteliğindeki iddialarını da Mahkememize sunmuş ise de, İ.İ.K.'nun 62. maddesinde: "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." denilmiş olup, itiraza konu takibin ilamsız takip olduğu fakat Davacı borçlunun borca yönelik itirazlarını kanunda öngörüldüğü şekilde icra dairesine bildirmeyerek Mahkememize bildirdiği, nitekim davacı borçlunun itiraz dilekçesini 10/10/2018 tarihinde icra müdürlüğüne de sunduğu anlaşılmakla; davacı borçlunun itirazının reddine" dair karar verildiği görümüştür....
Malz...Ltd Şti. yetkili temsilcisi; İzmir icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca takibe dayanak faturayı kabul etmediklerini, müvekkiline takibe dayanak fatura konusu malların teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalı borçluların mahkemenin yetkisine de itiraz etmeleri sebebiyle öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazların değerlendirilmesi gerektiği, İİK'nın 50/1. maddesi hükmü uyarınca HMK'nın yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunacağı, fatura düzenlenmesinin tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağı, davalıların yazılı savunmaları karşısında davacının dava konusu malları davalıya satıp teslim ettiğini yazılı delille kanıtlaması gerektiği, davacı tarafça belirtilen hususun yazılı delille kanıtlanamaması sebebiyle HMK.'...
O halde Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup itirazın esasa ilişkin nedenlerle kabul edildiği ve itiraz dilekçesinde de tazminat talebi bulunduğu görülmekle, İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, borçlu lehine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekirken, muteriz borçlunun bu konudaki isteminin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA) peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Takibe dayanak 30/10/2020 vade tarihli, 15.000 TL bedelli bonoda yetki kaydının düzenlendiği ve İstanbul'un yetkili olmasının kararlaştırıldığı, bononun taraflarının tacir olması sebebiyle yetki şartının geçerli olduğu, bu bono yönünden İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olması sebebiyle davacının yetki itirazının bu bono yönünden reddine karar verilmiş, ayrıca bu bonoya ilişkin borca itirazı incelendiğinde; İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ibraz edilemediği gibi alacaklının da kabul beyanının bulunmaması sebebiyle borca itirazın da reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Yetki İtirazının Kısmen kabulü ile; İstanbul 4....
Davalı- borçlu icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra müdürlüğünün ikametgahı yeri olan Gediz İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiş, açılan itirazın iptali davasında da süresinde verdiği dilekçesinde akdi ilişkiyi inkarla birlikte mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Gediz Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı – borçlunun hem icra dairesinin hem de borca itirazı halinde İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir. HUMK.’nundaki yetki hükümleri İİK.’nun 50. maddesi uyarınca ilamsız icradaki yetki hakkında da uygulanır. Davalı yan akdi ilişkiyi inkarla borca itiraz ettiğine göre artık yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesi yönünden B.K.’nun 73. maddesi hükmüne dayanılamaz, yetkili icra müdürlüğü HUMK.’nun 9. maddesi gereğince belirlenir....