Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmaz taraflara miras yoluyla kaldığını, bu taşınmazın dışında miras yoluyla geçen bir taşınmaz daha bulunduğunu, taşınmazların kullanım ve taksim şeklini belirlemek için taraflar arasında miras taksim sözleşmesi niteliğinde sözleşme yapıldığını, müvekkili sözleşme kapsamında edimini yerine getirdiğini, tapunun Avcılar, Kabataş, 19866 parsel, 5....

Keşif sırasında taşınmaz başında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; öncesinin tarafların ortak miras bırakanı ... ile amcaları ...’a ait olduğunu, davalı ...’un ...’a evlatlık olarak verildiğini, taşınmazın yarısının ...dan davalıya kaldığını diğer yarısının ise tarafların ortak miras bırakanı ...’dan intikal ettiğini bildirmişlerdir. Bu açıklamalara göre, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen bölümünün amcası ...’dan davalıya kaldığı, A harfiyle gösterilen 2222,24 m2 yerin ise tarafların ortak miras bırakanı ...’a ait olduğu, muristen kalan diğer taşınmazlar taksim edilmiş ise de dava konusu 122 ada 20 parselin taksim dışı tutulduğu anlaşılmaktadır. O halde; tarafların ortak miras bırakanı ...’dan kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen bölüm taksim edilmediğinden elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, davacının miras payı bulunmaktadır....

    KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı "tarafların murislerinden kalan mallar ile ilgili olarak yapılan 12/11/2018 tarihli miras taksim sözleşmesinin 11. Maddesi gereğince davalı hesabına yatırılan toplam 37.735,83 TL taşınmaz kamulaştırma bedelinden davacı mirasçının 1/5 miras payına isabet eden 7.547,16 TL'nin davalı tarafından ödenmediğini, bu konuda yapılan icra takibine de itiraz edildiğini" iddia etmiştir. Davalı ise "icra takibine başlanmadan önce alacağın ihtarname ile istenmesi gerektiğini" savunmuştur....

    Taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonra tüm mirasçıların katılımıyla ... tarih ... yevmiye numaralı işlem ile tapuda resmi şekilde elbirliği mülkiyeti, müşterek mülkiyete çevrilerek, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz taksim nedenine dayalı olarak paylı mülkiyet şeklinde taraflar adına tescil edildiğine göre, taksim sözleşmesinden dönüldüğünün kabulü gereklidir. Artık böyle bir sözleşmeye dayanılarak istekte bulunulamaz....

      TMK'nın 676. maddesi uyarınca miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir. Miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nin 676. maddesinde öngörülen yazılı şekil, bir ispat koşulu değil, geçerlilik koşuludur. İncelenen dosyada; tüm mirasçılar tarafından imzalanmış usulüne uygun yazılı bir taksim sözleşmesi bulunmadığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının ikincil talebi ise muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminden ibarettir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ve birleştirilen davada davacı vekilleri tarafından, davalılar aleyhine 03.04.2015 ve 11.02.2021 günlerinde verilen dilekçelerle miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... mirasçıları; ...ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.07.2010 gün ve 148/378 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, tarafların miras bırakanları ...’dan kalan dava konusu taşınmazın taksim edilmediğini, vekil edeninin miras payı ile bir kısım mirasçılara ilişkin payların satın alınması nedeniyle 115 ada 5 parselin davalı üzerindeki tapu kaydının kısmen iptali ile 4/7 hissenin vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacının yargılama safhasında 28.3.2010 tarihinde ölümü üzerine dava mirasçıları tarafından sürdürülmüştür....

            Davacılar, miras bırakanın terekesini taksim edilmediğini, taşınmazlarda tüm mirasçıların hak sahibi olduklarını ileri sürmüş, davalı ise kadastro tarihinden evvel taksim yapıldığını savunmuştur. Taşınmazların ortak miras bırakandan kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığına göre taksim olgusunun davalı tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan, dava koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına dava açmaları mümkün olup oybirliği aranmaz. (HGK.nun 23.10.1996 tarih 1996/552 Esas, 1996/713 Karar). Ancak mirasçılardan birinin ya da birkaçının taşınmazın diğer mirasçılar adına da tapuya tescilini istemesi TMK.nun 640 ve 702.maddelerine göre mümkün değildir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Davacı, hissedarlar arasında aynen taksim konusunda oluşan sözleşmeye göre ortaklığın giderilmesine, olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı taraf ise herhangi bir taksim sözleşmesi olmadığını ileri sürerek satış suretiyle ortaklığın giderilmesini savunmuştur. Taraflar Orhan Munzur isimli kişinin mirasçıları olup, mirasçıların tamamının katılımıyla yapılmış bir miras taksim sözleşmesi de bulunmamaktadır. Mahkemece, tarafların herhangi bir rızai taksim projesi sunmadıklarını belirlendikten sonra taşınmazların niteliği itibariyle aynen taksimi mümkün olmadığından satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir....

                Sözleşmesi başlıklı miras taksim sözleşmesinde yer alan tüm taşınmazların mirasbırakan zamanında ve taksim sözleşmesi sonrasındaki tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'nden; 2-) Taraflar arasında düzenlenen 10.05.1999 tarihli Rızai Taksim Sözleşmesi başlıklı miras taksim sözleşmesinde adları yazılı bulunan...ve...ın ilgilisinden temin edilecek mirasçılık belgelerinin yada onaylı tüm mirasçılarını gösterir vukuatlı nüfus aile kayıt tablosunun ilgili Nüfus Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya içerisine konulmasına, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne İADESİNE, 09.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu