Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça; 15 ada 1770 parsel üzerindeki tapu kaydında gözükmeyen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen çantacı, B harfi ile gösterilen çiğ köfteci ve C harfi ile gösterilen butik ile ilgili olarak kardeşleri tarafından davacının imzası taklit edilerek 25/08/2010 tarihli taksim sözleşmesinin yapıldığı, bu geçersiz olduğu iddia edilen taksim sözleşmesinde kendisine dava konusu edilen ve tapuda gösterilmeyen yerlerden verilmediği, Pazar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/13 D. İş sayılı tespit dosyası ile de her ne kadar tapu kaydında bulunmasa da; dava konusu yerlerin fiiliyatta bulunduğunun tespitinin yapıldığı, dava konusu edilen yerlerin her ne kadar tapuda kaydı bulunmasa da; miras payı oranında adına tapuda tescilini işbu dava ile talep ettiği olmadığı taktirde dava konusu ettiği tapuda gösterilmeyen yerlerle ilgili bedelinin miras payı oranında kendisine ödenmesini talep etmiştir....
Dava miras taksim sözleşmesi ve miras payı devrine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. TMK'nın 676 maddesi hükmüne göre; 1- Tapulu taşınmazlara ilişkin miras paylaşım sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Davada mirasçılar arasında yazılı bir miras taksim sözleşmesi yoktur. 2- Yine davacının annesinin ölümü ile annesinden mirasçılara intikal eden payları satın aldığını beyan etmiş ise de yine mirasçılar arasında yapılan pay devri sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması gerektiği, davacı tarafça yazılı şekilde yapılmış pay devri sözleşmesi sunulmadığı ve bu iddiası da ispat edilemediğinden TMK 677 maddesi gereğince miras payının devrinin geçerli olabilmesi de yazılı şekle tabidir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; muris Yusuf'un sağlığında yapılan miras taksim sözleşmesinin geçersiz olduğu, ayrıca Yusuf'un sözleşmenin 2. Maddesinde yer alan Yusuf’un mirasından feragat hükmü de noterde resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....
Somut olayda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 676. maddesine göre, paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına ve tüm mirasçıların katılmasına bağlı olup eldeki davanın mirasçıları arasında 04.05.1977 tarihli adi yazılı miras taksim sözleşmesi yapılmış ise de sözleşmede tüm mirasçıların katılımının olmadığı anlaşılmakla geçerli bir miras taksim sözleşmesinden bahsedilemez. O halde mahkemece, 2482 parsel sayılı taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı araştırıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle......
Taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesinin iptali istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; ortak murisleri olan ...'...
bulunan payların iptali ile 17/06/2002 miras taksim sözleşmesine göre belirlenen hisselere göre ve Hayriye Başaran'ın da veraset ilamı da dikkate alınarak davacılar adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, ilk derece mahkemesince verilen kararın hatalı olduğunu, dosyada mevcut 28/05/2009 ve 24/04/2009 tarihli belgelerin miras taksim sözleşmesi olarak kabul edilerek, hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, muris Kerim ölmeden miras taksim sözleşmesinin düzenlenemeyeceğini, sözleşmelerde Kerim Kerse'den muris olarak bahsedildiğini, oysaki sözleşme tarihlerinde Kerim Kerse'nin sağ olduğunu, kısıtlı adına vasi tarafından miras sözleşmesi yapılabilmesi için hem vesayet makamının izninin hem de denetim makamının izninin gerektiğini, bu iki iznin de alınmadığını, protokollerin yok hükmünde olduğunu, vasinin kısıtlının miras hakkından feragat etmesi veya bir kısmından vazgeçmesinin söz konusu olmadığını, davacının engelli ve korunmaya muhtaç olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hâl böyle olunca, öncelikle; miras taksim sözleşmesine dayanak Gaziosmanpaşa 2. Noterliği'nin 23.10.1990 tarihli ve 46473 sayılı vekâletnamesi getirtilerek incelenmesi, anılan vekâletnamede A............ U.............un davacı adına miras taksim sözleşmesi yapma yetkisinin bulunduğunun belirlenmesi hâlinde, mirasbırakan tarafından davalıya dava konusu yapılan iki parça taşınmaz dışında başka taşınmazlar devredildiği de iddia edilmediğine göre, miras taksım sözleşmesinin 7. maddesinde belirtilen taşınmazların dava konusu taşınmazlar olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi, anılan vekâletnamenin davacı ile ilgisinin olmadığı veya davacı tarafından A........ U..................'...
Dava konusu taşınmazlar 17.1.1978 tarihinde tarafların ortak miras bırakanları Hüseyin Bakır adına tescil edilmiş, miras bırakanın 1.3.1982 tarihinde ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibarıyla taşınmazlar tapuludur. Üzerinde durulması gereken husus, 20.12.1982 tarihinde yapılan miras taksim sözleşmesinin hüküm ve sonuç meydana getirip getirmeyeceğidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.07.2008 gün ve 272/247 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, mirasçılar arasında 24.12.2005 tarihinde yapılan “Harici Miras Payı Taksim Sözleşmesidir” başlığını taşıyan sözleşmenin yapıldığı tarihte her ne kadar ...'...