TMK'nin 676. maddesi uyarınca miras paylaşımı (taksim) ancak taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada miras ortaklığına dahil, paylaşılmamış olan miras mallar için söz konusudur. Paylı mülkiyete dönüştürülmüş ya da diğer mirasçıların oluruyla bir veya birkaç mirasçı adına tescil edilen durumlarda miras taksim sözleşmesi yapılması sonuç doğurmaz. Miras ortaklığına (terekeye) dahil taşınmazlara ilişkin miras taksim sözleşmesinin geçerliliği için tüm mirasçıların katılımı ile adi yazılı şekil yeterlidir....
Paylaşma sözleşmesinin geçerli olabilmesi için paylaşma konusu şeyin mirasbırakana ait olması gerekir. Paylaşma sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olması ve bütün mirasçıların katılması zorunludur. Bütün mirasçıların katılmadığı paylaşma sözleşmeleri geçersizdir. Somut olayda mahkemece 10.05.2002 tarihinde yapılan miras taksim sözleşmesi esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşme tarihinde diğer mirasçı S... B... sağ olup, sözleşmeye katılmadığından bu sözleşme geçersizdir. O halde dosyada bulunan 10.06.1993 ve 09.05.2002 tarihli miras taksim sözleşmeleri yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirilerek geçerli bir miras taksim sözleşmesinin bulunmadığının tespiti halinde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Geçerli bir miras taksim sözleşmesinden bahsedebilmek için, taşınmazın tüm paydaşlarının katılımı ile yazılı bir belgenin düzenlenmesi gerekmektedir. 10.12.1952 gün ve 1950/2 E., 1952/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da aynı yöne işaret edilmiştir. Bu şekilde hazırlanmış geçerli bir miras taksim sözleşmesinin bulunması durumunda paydaşlar bu belgeye dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunabileceklerinden ortaklığın giderilmesi davası açmalarında hukuki yararları olmayacaktır. Eldeki davadaki taksim sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin tüm mirasçıların katılımı ile düzenlenmediği ve tamamı tarafından imzalanmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda bahsedilen ilkelere göre, geçerli bir miras taksim sözleşmesinden söz edilemeyeceğinden mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazların fiilen taksim edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.....
Mahkemece miras taksim sözleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde; murisleri ...'den intikal eden ... ada ..., ... ve ... ada ... ile ... ada ... parsel no'lu taşınmazlar hakkında miras taksim sözleşmesi yaptıklarını ancak davalı mirasçıların bu taksim sözleşmesine uymadıklarını belirterek aynen taksim ya da satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Davalılar dava konusu taşınmazlar hakkında 17.11.1989 tarihinde miras taksim sözleşmesi yaptıklarını ve bu sözleşmeye göre herkesin kendisine bırakılan yeri kullandığını bağ diktiklerini ve davanın reddini savunmuşlardır. Dava konusu taşınmazların tarafların miras bırakanı ...'den kaldığı, murisin ölümünden sonra 17.11.1989 tarihli miras taksim sözleşmesiyle taraflar arasında taksim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu miras taksim sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren zamanaşımına uğradığını, sözleşmede ifa imkansızlığının bulunduğunu, davacının sözleşmede kendisine düşen edimini yerine getirmediğini, sözleşmenin davalı aleyhine olduğunu ve davacının dava açmakta kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir. 2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu miras taksim sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren zamanaşımına uğradığını, sözleşmeden taraflarca fiilen dönüldüğünü, tapuda intikal işleminin gerçekleştirilerek sözleşmenin hiç bir zaman uygulanmadığını, başka anlaşmaların yapıldığından bahisle davanın reddini istemiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, miras taksim sözleşmesinden kaynaklanmadığı gibi, miras taksim sözleşmesinin iptaline ilişkin bir talep de bulunmamaktadır. Davacılar ... 1. Noterliğinin 30.12.2004 tarihli, 10364 ve 10366 yevmiye numaralı taahhütnameleri gereğince alacak talebinde bulunduklarına göre, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, bu Daire tarafından da 30.1.2013 tarihinde görevsizlik kararı verildiğinden, görevli hukuk dairesinin belirlenmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
den 303 parsel sayılı taşınmazın 13.02.1985 tarihli taksim sözleşmesine göre ekli krokide dört numara ile gösterilen 10.328 m2 miktarındaki kısmını satın almayı vaad etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 676. maddesine göre, paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlı olup bütün mirasçıların katılması zorunludur. Dosya içerisinde bulunan taksim krokisinde murisin tüm mirasçılarının yer almadığı, davacının paylaşım yaptıklarını iddia ettiği 18.05.1965 tarihli miras taksim sözleşmesinin de dosya arasında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle yapılması gereken 18.05.1965 tarihli taksim sözleşmesinin dosya arasına getirtilerek geçerli olup olmadığının incelenmesi gerekir. Ayrıca dava konusu taşınmaz ile ilgili Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/40 Esas sayılı dosya ile ortaklığın giderilmesi davası olduğu bu dosyanın Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 Esas sayılı dosyasının sonucu beklediği anlaşılmıştır....
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; tarafların kök muris T1 mirasçıları olarak muris T1'in vefatı ile diğer mirasçılar dava dışı Timurlenk Kiper, dava dışı İsmet Kiper, dava dışı Memduha Türkten, dava dışı Semiha Coşkun ve davalı dışı Güler Özkaya'nın da katılımı ile 29/09/1988 tarihinde Kayseri 5.Noterliğinin 26532 yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesi ile murislerinden kalma mirası aralarında paylaştırdıkları, taksim sözleşmesinin yapıldığı sırada dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyeti halinde olduğu, miras taksim sözleşmesinin bütün mirasçıların bir araya gelmek suretiyle ve geçerlilik şartlarına uygun şekilde yapıldığı ve bu nedenle tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu, sözleşmeye göre davaya konu 24 ada 179 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi Nasıf Kiper'e bırakılacağı hususunun kararlaştırıldığı; ancak dava dışı tüm mirasçıların taşınmazdaki hisselerini taksim sözleşmesi uyarınca devretmiş olmalarına karşın davalının taksim sözleşmesinin...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/2183 E. ve 2016/1879 K. sayılı dosya ile ilgili "Ortaklığın Giderilmesi" davasının görüldüğünü ancak daha sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek muristen intikal eden taşınmazlarla ilgili 18.03.2017 tarihinde miras taksim sözleşmesinin yapıldığını ve bu sözleşmenin davalı vekili Av....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2023 NUMARASI : 2023/19 ESAS DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Miras Sözleşmesinin İptali) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı ... tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....