"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ...Köyü çalışma alanında bulunan, 3617, (535 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan) 735, 829, 830 ve 1040 parsel sayılı taşınmazlar 1988 yılında kesinleşen kadastro sonucu, 1725, 1227, 1834 ve 2764 parsel sayılı taşınmazlar ise 1990 yılında kesinleşen kadastro sonucu, miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar adına tespit ve tescil edilmişlerdir....
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut uyuşmazlık incelendiğinde; Mahkemece taşınmazda davacının kullanabileceği bir yer olup olmadığı ya da taşınmazın tamamının davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının tam olarak araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yeniden taşınmazın başında yerel, teknik ve uzman bilirkişiler ile taraf tanıkları aracılığıyla keşif yapılarak, varsa tecavüz miktarı belirlenmeli, taraf tanıkları taşınmaz için dinlenilmeli, taşınmazın kimin zilyetliği ve tasarrufunda olduğu belirlenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/08/2014 gününde verilen dilekçe ile miras sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras taksim sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili; muris ... mirasçıları tarafından 19.02.2014 tarih ve 1506 sayılı miras taksim sözleşmesi yapıldığını, ancak bu sözleşme uyarınca mirasçılardan Suriye uyruklu ...'e hiç bir taşınmazın verilmediğinin anlaşıldığını, mirasçılar arasında yasal paylaşım yapılması halinde ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi KARAR Dava konusu taşınmaz, 24.10.1995 tarihinde taksim ve ifraz yoluyla bağımsız bölüm şeklinde taraflar adına tescil edilmiştir. Dosya içerisinde, anılan tarihteki taksim ve ifraza ilişkin resmi akit tablosu bulunmamaktadır. Dava konusu 319 ada 34 parsel 65 nolu bağımsız bölümün taksim ve ifrazına ilişkin resmi akit tablosunun ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'nden istenilerek dosya içerisine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın Mahal Mahkemesine İADESİNE, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, bir kısım mirasçıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini kendisine devrettiğini açıklamış, davasına dayanak olarak 04.10.1985 tarihli "kati satış senedi", 8.12.1989 tarihli "tarla satış senedi", 01.03.1996 tarihli "kati satış ve devir teslim senedi", 5.1.2007 tarihli "miras payının temliki" sözleşmesi sunmuştur. TMK'nın 677. maddesi hükmü uyarınca yazılı olmak koşuluyla bir mirasçının diğer mirasçıya miras payının devri hukuken mümkün ve geçerlidir. TMK'nın 677. maddesi uyarınca miras payının devrine ilişkin sözleşmenin hukuken geçerli bir sonuç doğurması için yazılı olması geçerlilik koşulu olup, pay devrinin tanık veya benzeri delillerle kanıtlanması mümkün değildir. Davaya dayanak olarak sunulan senetlerin incelenmesine gelince; 04.10.1985 tarihli senette ... ve ...'un dava konusu yerde kendilerine intikal edecek olan hisseleri davacıya devrettikleri, senette ...'...
açılmış bulunan davaya olurlarının alınmak suretiyle katılmalarının sağlanması ya da TMK'nun 640. maddesi hükmü uyarınca miras ortaklığına temsilci tayini suretiyle davanın yürütülmesinin gerektiği, elatmanın önlenmesi talebinde ise 01/01/2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK'nun 740. maddesi hükmü uyarınca mirasçılardan birinini terekesinin korunması için gerekli olan bir davayı açabileceğinin açıkça düzenlenmiş olduğunu, ayrıca, somut olayda elatmanın önlenmesi davasının mirasçılar arasında geçen bir dava olduğu için dava koşulunun yerine getirilmesine gerek olmaksızın yürütülmesi" gerektiği belirtilerek, Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. ...Asliye Hukuk Mahkemesince, Yargıtay bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında, dava konusu taşınmazların bulunduğu köyde kadastro çalışmaları yapılmış ve bu dosyadaki davalı taşınmazlara ilişkin kadastro tutunakları düzenlenmiş, Kadastro Kanunu'nun 5 ve 27. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesince...
MAH TARİHİ : 06/03/2018 NUMARASI : 2016/661 ESAS, 2018/318 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : İlk derece mahkemesinin 06/03/2018 tarihli kararına karşı davalı tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların, Mustafakemalpaşa ilçesi, Orhaniye Mahallesinde kain ve murisleri Hasan Ertem ve Hatice Ertem'den intikal eden taşınmazları 17/06/2002 günlü Miras Taksim Sözleşmesi ile taksim ettiklerini, davalı T6 tarafından Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/384 Esas, 2006/191 Kararı ile Miras Taksim Sözleşmesi uyarınca sadece kendisine verilecek yerler ile ilgili olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilleri tarafından 17/06/2002 tarihli taksim sözleşmesi uyarınca kendilerine düşen taşınmazların tapuda devri için davalıya başvurulduğunu...
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir....
Dava; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, kal talebine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Mahkemece; tapulu taşınmazların yazılı olmak koşuluyla taksimleri geçerli ise de, davanın dayanağını oluşturan taksim senedi imza bilmeyenlerce düzenlenen bir senet olduğunu, tanıklar tarafından usulünce onaylanmadığını, taksim sözleşmesinde tapulu taşınmazların parsel numaralarının yazılmadığını, yalnızca mevkii ve sınırlarının belirtildiğini, bunların sözleşmenin sıhhatini sakatladığını ve böylece davanın kanıtlanamadığını gerekçe göstermek suretiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Çünkü davacı dava dilekçesinin konu bölümünde; davanın tapu iptali ve tescil davası olduğunu açıklamıştır. Mahkemece, yazalı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....