WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Açıklanan hukuki olgular ışığı altında somut olaya gelince; Mahkemece, hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığı ya da davacıların kullanabileceği bir bölüm olup olmadığı üzerinde durulmamıştır....

    Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 2431 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bodrum zemin iki normal ve bir teras katlı kargir apartman vasfında olduğu, taşınmazda davacı ve davalı dışında başkaca paydaşların da bulunduğu, davalının 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan pide salonunun uzatılarak çekişmeli taşınmazın bahçe olarak kullanılan kısmının krokide (E) harfi ile gösterilen 33m² lik kısmında kapalı alan olarak ve (F) olarak gösterilen 62m²'lik kısmın da masa sandalye atmak suretiyle kullanıldığı, binanın kimse tarafından kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....

      Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

        Bu durumda, bahsi geçen taksim sözleşmesinin; dava konusu taşınmazda intikal işleminin gerçekleştirildiği tarih olan 09.11.2012 tarihinden önce ya da sonra yapılmış olması durumları değerlendirildiğinde gerçersiz olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan olgular karşısında; davacının dayandığı miras taksim sözleşmesinin TMK'nun 676. ve 706 maddeleri ile 6098 saylı TBK'nun 237. maddeleri uyarınca geçersiz olduğudan ve miras taksim sözleşmesi hükmünde bulunmadığından, Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

          GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., kadastro sonucunda 1/3 payla kendisi ile davalıların murisi ... ve dava dışı ... adına 12.05.1971 tarihinde tespit ve 02.06.1998 tarihinde hükmen tescil edilen 440, 441, 442 ve 443 parsel sayılı taşınmazların, diğer kayıt maliki olan kardeşleri ile arasında 08.05.1973 tarihli noterde yapılan miras taksim sözleşmesi ile krokiye de bağlanmak suretiyle taksim edildiğini ve bu taksim sonucunda 440 ve 443 parsellerin belirli bölümlerinin kendisine isabet ettiğini, ancak taşınmazların imar görmesi sonucunda 440 parsel sayılı taşınmazın 38 ada 1 parsel ve 9251 ada 2 parsel, 443 parsel sayılı taşınmazın 9248 ada 3 parsel ve 9276 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara gittiğini ve taksime aykırı şekilde davalılar tarafından satıldığını öne sürerek, aralarındaki taksim sözleşmesi uyarınca bu parsellerdeki kendisine ait olması icap eden hisselerin bedeli olan 200.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle dava açmış...

            Dava; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, ecrimisil talebine ilişkindir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ..., dahili davacı ... ile... ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi davasının reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 24.07.2008 gün ve 29/263 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu mirasbırakan...'dan intikal eden mevki ve sınırları dava dilekçesinde belirtilen 9 parça taşınmazın taksime konu olmadıklarını, bu taşınmazların davacı tarafından kullanılmasının mirasçı olan diğer davalılar tarafından engellendiğini, davalıların vekil eden davacının kullanımını engelleme şeklindeki müdahalelerinin önlenilmesine karar verilmesini istemiştir. Müdahil davacı ..., davacı ...'nın dava dilekçesinde D harfiyle gösterdiği ... önü mevkiindeki bağ vasfındaki taşınmazı, .......'...

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/286 Esas sayılı dosyasının iş bu dosya ile tarafların ve dava konusu taşınmazın aynı olduğu, dava dilekçesinde her ne kadar davacının sonuç talep kısmında kendisine ait yerin tespiti şeklinde talepte bulunmuş ise de, müdahalenin men'i niteliğinde olduğu mahkemenin bu şekilde nitelendirme yaparak davayı reddettiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme taleplerine ilişkindir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir....

                  nın oğlu olduğu ve ona tebaen taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır. 1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, 2- Davacı vekilinin pay maliki ...... ve taşınmazı ona tebaen kullanan davalı ...'in elatmasının önlenmesine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir....

                    Noterliğinin 19.07.1988 tarih ve 10611 yevmiye nolu miras taksim sözleşmesi ile Ortak Muris ...'den intikal eden taşınmazların paylaşımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin 6. maddesinde dava konusu 40 ve 70 parsellerin davacılara isabet ettiğinin kararlaştırıldığı ve taksim sözleşmesine ...'in bütün mirasçılarının katıldığı saptanmıştır. TMK.nun 676. maddesine göre, miras taksim sözleşmesi terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde de yapılabilir. Yine TMK. nun 677. maddesine göre de, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda yapılan yazılı sözleşmeler geçerlidir. Bu halde, dava konusu 40 ve 70 parsel sayılı taşınmazlarda iştirak halindeki mülkiyetin 14.12.1998 tarihinde feshedilmesi ile paylı mülkiyete geçilmekle halen davalılar adına kayıtlı bulunan paylar terekeye dahil olmadığından (terekeden çıktığından) davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu