dışı 511, 1455, 3201 ve 3430 parsel sayılı taşınmazların ...; dava dışı 835 ve 2956 parsel sayılı taşınmazların ... adına tescil edildiği, ayrıca 07.07.2007 ve 11.12.2007 tarihli miras taksim sözleşmelerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır....
Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir....
na miras payı olarak başka taşınmazlar verildiği halde çekişmeli taşınmazların da ... mirasçıları olarak davalılar adına tespit ve tescil gördüğü iddiasıyla çekişmeli taşınmazların hisseleri oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir. Mahkemece taraf delilleri toplanmadan, taksim sözleşmesinin ifa edilip edilmediği, sözleşme gereği kadastro tespiti yapılıp yapılmadığı araştırılmadan hiçbir yasal dayanağı olmayan gerekçe ile davanın reddi cihetine gidilmesi doğru olmamıştır. Miras taksim sözleşmesi uyarınca işlem yapılan taşınmazlar teslim alınmış ise sözleşmenin ifa edildiğinin kabulü gerekir....
den intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek miras bırakanı ... oğlu ...'den intikalen gelen taşınmazlar olup, murisin ölümü ile taşınmazların mirasçılarına kaldığı, davacı tarafın murisi olan ...'in kök muristen gelen miras payını 28.6.1988 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalılar ... oğulları ... ve ...'e devrettiği, ancak kök muris ... terekesi el birliği mülkiyeti hükümlerine tabi olup, bakım borçlusu durumunda bulunan ... ve ...'...
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesinin 07.07.2017 tarihli, 2016/379-2017/6375 sayılı kararıyla; hükmün, dava konusu taşınmazın özel orman olarak sınırlandırma işleminin ve tapusunun iptali ile Devlet ormanı vasfıyla Hazine adına tapuya tescili talebi yönünden onanmasına, elatmanın önlenmesi talebi yönünden ise davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazın davalı adına tapuda kayıtlı olduğu, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemeyeceği ve elatmanın önlenmesine karar verilemeyeceği belirtilerek, Mahkemece elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gereği ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, bozma kararı dışında kalan hususlarda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi vekili ile davalılar ... ve arkadaşları vekili ayrı ayrı temyize gelmiştir....
Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Dava; paydaşlar arası elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Mahkemece, "dava konusu taşınmazlar hakkında açılmış ortaklığın giderilmesi davası bulunduğu ve taraflar arasında harici veya fiili taksim olmadığından elatmanın önlenmesi istemli davada hukuki menfaati olmayan davacıların davasının reddine" karar verilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.11.2018 tarihli 2018/12541 Esas ve 2018/18875 Karar sayılı ilamı ile "..davacıların elatmanın önlenmesine ilişkin açtıkları davada hukuki menfaatlerinin bulunmadığı gerekçesi ile ret kararı verilmiş ise de; ortaklığın giderilmesi davası açılması veya sonuçlanmasının elatmanın önlenmesi isteğine engel olmayacağı, elbirliği/paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan paydaşlar aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği" belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, "davanın kabulü ile davalı ...'un dava konusu taşınmazlara elatmasının önlenmesine" karar verilmiştir....