ye devredildiğini, araç henüz müvekkili şirkete devredilmediğinden acentelik sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan bir aylık devir süresinin de henüz başlamadığını; bu nedenle; taraflar arasında imzalanan Acentelik Sözleşmesi ve ekleri uyarınca davacı tarafın bedel iadesi talebinin haksız olduğunu, ilgili talebin araç devri şeklinde olması gerektiğini, dava konusu 34 XX 478 plakalı 2013 model Ford transit marka kamyonetin davacı tarafın talebi halinde kendisine ivedilikle devredilebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte; bedel iadesi talebinin bir an için yerinde olduğu düşünülse dahi; davacı tarafın dava dilekçesinde araç bedeli olarak fahiş ve haksız bir şekilde 14.476,00 Euro talep ettiğini, davacının kendi dava dilekçesinde de beyan ettiği üzere ilgili araç için müvekkili şirkete ödemiş olduğu %I8 KDV tutarı 8.898,94 TL olduğunu; bu durumda araç bedelinin ve davacı tarafça ilgili araç için fiilen ödenmiş olan bedelin 49.438,56 TL (8.898,94 /18* 100) olduğunu; davacının davaya...
Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı/karşı davalı mirasçı sağ eşin ve davalı/karşı davacı çocuğun mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı/karşı davalı ve davalı/karşı davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, hüküm altına alınan tereke borcundan davacı/karşı davalının ve davalı/karşı davacının da miras payı oranında sorumlu olduğu gözetilerek, mirasçı davacı/karşı davalı ve davalı/karşı davacıdan tahsiline karar verilecek miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 5. Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK mad. 26)....
Davalı, taraflar arasında miras payı devir sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince murisin şahsi borçları, vergi borçları ve aracın borçlarının ödendiğini kalan miktarın davacının banka hesabına yatırıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, adli tıp kurumunun benimsenen raporunda ...'da Psikotik Bozukluk denilen akıl hastalığının saptandığı, ... ile ... arasında imzalanan miras payı devir sözleşmesinin 01/06/2008 tarihinde imzalandığı, o tarihlerde ...'un fiil ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmakla; davalı ... hakkında açılan alacak davasının kabulüne, bilirkişi raporunda hesaplanan 83.333,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine, karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan banka dekontlarının incelenmesinde davalı tarafından davacı hesabına " dolmuş alım-satım taksiti " açıklama ile toplam 38.000,00 TL para yatırıldığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, 1 parselde kayıtlı taşınmazın tapuda 28.08.1992 tarihinde Ali mirasçıları adına tesis kadastrosu ile tescil edildiği, elbirliği mülkiyeti şeklinde adlarına kayıtlı iken davacı ile davalı arasında 02.09.2002 tarihli yazılı şekilde miras payı devir sözleşmesi imzalandığı sabit olup TMK'nin 677. maddesine göre geçerli bir sözleşme olduğu hususu tartışmasızdır. Dosya kapsamı incelendiğinde davalı tarafta cevap dilekçelerinde ortak muris babalarından gelen pay yönünden devri kabul etmiş, ön inceleme duruşmasında ise davalı vekilince "müvekkilim dava konusu yapılan hissenin tapusunu vermeye hazırdır, ancak iştirak halinde mülkiyet durumu söz konusu olduğu için tapuda işlem yapılamamaktadır, davacı taraf iştirak halindeki mülkiyeti müşterek mülkiyete dönüştürdüğünde ve müvekkilin hissesi belirlendiğinde müvekkil tapuda gerekli intikal işlemlerini yaptıracaktır" şeklinde beyanda bulunmuştur....
taşınmazı devir alarak haksız yere zenginleştiğini, bu nedenle davalı tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği elde edeceği 19 daireden sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle bu bedelden davacıların miras payı oranında alacağının davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan annesi ... ...’dan kalma 343 ve 367 parsel sayılı taşınmazların, baba ayrı kardeşleri olan davalılar ..., ... ve ... tarafından, kendisini mirasçı göstermeyen mirasçılık belgesine istinaden davalı ...’ye satış suretiyle devredildiğini, ...’nin taşınmazları diğer davalı ...’e temlik ettikten sonra tekrar üzerine aldığını, kendisinin diğer davalıların kardeşi olduğunu davalılar ... ve ...’in de bildiğini, sözü edilen veraset ilamının iptaline ilişkin kararın kesinleştiğini, ayrıca kendisinin de mirasçı olduğunun yine mahkeme kararıyla tespit edildiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde miras payı değerinin devir tarihi itibariyle belirlenerek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....
Davacı mahkememizin 2020/635 E sayılı dava dosyasında 13/07/2020 tarihli Genel Kurul' tümden geçersiz olduğuna ilişkin dava dosyasında ki dava dilekçesinin ekinde ... tarafından kendisine yapılan hisse devir sözleşmesini de sunmuş buna göre davacı ...'den 1.873.050,00 TL tutarında hisseyi devralmıştır. ... diğer oğlu ...'na muristen gelen bir kısım hisseleri devretmiş ...'nun hissesininde eşit miras payına sahip olduğu davacı ile aynı 1.875.000,00 TL tutarında olmuştur. Davacı tarafın zaten diğer mirasçılara kendisinden daha fazla hisse devredildiğine ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi, diğer hissedarlar ... ... ve ve ... ... adına kayıtlı hisselerin iptali ve tescili istemi ile ilgili bir istemi bulunmamaktadır. Hali hazırda davacı muristen gelen miras hissesini hisse devir sözleşmesi ile ... ... devralmıştır, devir sözleşmesi ile ....'ten devraldığı hissenin 74.922 adetini ( 1.873.050,00 TL) davacıya devretmiştir....
nun 1998 yılında vefatı nedeniyle müteveffadan miras payı oranlarında hisse alarak şirkete ortak olduklarını, davalı ... müvekkilinin babaannesi olup, müvekkili ile beraber muris ...'...
Bir başka söyleyişle, elbirliği mülkiyeti hallerinden birisi de miras şirketi olup miras şirketinden bahsedilebilmesi için murisin terekesi üzerinde mirasçı sıfatını haiz birden fazla kişinin bulunması gereklidir. Miras şirketinin tüzel kişiliği yoktur. Terekeye dahil mal veya haklar üzerinde tüm mirasçılar iştirak halinde maliktir. Bu durum mirasın taksimine kadar devam eder. 4721 sayılı Yasa'nın 701/2. maddesi çerçevesinde bu mülkiyet ortaklığa ait olduğundan, terekeye dahil mal veya haklar üzerinde ortakların belli bir payı yoktur ve bu nedenle mirasçıların tümünün birlikte hareket etmesi gerektiğinden söz edilmelidir. Medeni Kanunun 640. maddesi uyarınca terekenin tümüne ait davaların bütün mirasçılar tarafından açılması gerekip ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, sözleşme gereği pay devrinden doğan alacak, pay devrine karşılık davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı adına tescili istemlidir. Dosya içerisine celbedilen Ticaret Sicil Kayıtları ve ibraz edilen Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi kapsamında davacı ...’ın davalı .... San.ve Tic.Ltd.Şti’nin ortağı iken davalı şirkette bulunan 170.000,00 TL değerinde 1700 adet hissesini dava dışı ortak...Bursa 6. Noterliği’nin 20.03.2017 tarih ve .... yevmiye no.lu Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile davalı şirkette bulunan 1700 adet hisselerini belirtilen bedel ile .... 170.000,00 TL bedel ile devir ve temlik ettiği ve devir bedelini nakten ve tamamen aldığı yönünde beyanının imzası ile tasdik edildiği, aynı tarihli ve Bursa 6....