Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunlar; a) Karşılıksız ( ivazsız ) bir kazandırmanın varlığı, b) Sağlararası bir kazandırma olması, c) Mirasbırakanın malvarlığından bir kazandırma yapılması, d) Kazandırmanın yasal mirasçıya yapılması, e) Kazandırmanın mirasçının miras payına mahsuben yapılmış olmasıdır. Anılan şartlar somut olaya uygulanarak karar verilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 1....

Kararı,davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, miras payına isabet eden kooperatif hissesinin tescili, mümkün olmazsa bedelin tahsili istemine ilşkindir. Tereke (miras ortaklığı) TMK'nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır....

    TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. 6.2.4. Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır....

      TMK'nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. 6.2.4. Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır....

        Ancak elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu hallerde bir mirasçı, üçüncü kişiye karşı miras payına yönelik olarak tek başına dava açamayacağı gibi sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınması da hüküm ifade etmeyecektir. Somut olayda istem; taşınmazların terekeye döndürülmesi, başka bir deyişle; ......'in tüm mirasçıları adına tescili ist...ilişkin olmayıp davacıların miras payına yönelik olduğundan; davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir....

          Hemen belirtilmelidir ki; davacılar, iştirak (elbirliği) halinde mülkiyet hükümlerine tabi olan kök muris ...’nin terekesine dahil olduğunu iddia ettikleri taşınmaza ilişkin miras payları oranında adlarına tescili istemiyle diğer mirasçılar aleyhine dava açabilirlerse de, terekeye karşı üçüncü kişi durumundaki kişiler aleyhine miras payına yönelik olarak dava açmaları hukuken mümkün bulunmamaktadır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımının sağlanması zorunludur....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının babası ile müvekkilinin ana-baba bir kardeş olup, babalarından miras kalan taşınmazların, taraflar arasında henüz bölüşülmediğini, davalı tarafın yargılama sırasında mahkemeye ibraz ettiği dilekçesinde, bu şufa davasına konu edilen taşınmazın 1/2 payının devir işleminin hukuki sebebinin satış olmadığını iddia ettiğini, devrin hukuki sebebinin satış olmadığını ileri süren her iki davalı bu pay devrinin miras payına mahsuben yapılmadığını diğer bir ifade ile denkleştirmeye tabi olmadığını da ispat külfeti altında olduğunu, tereke kapsamında olan Zeytinlik mahallesi 100 ada, 7 parsel, 83 BB....

            Evlilik ölümle sona ermiş olup davacı, dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğunu iddia etmiş ve taşınmazda lehine oturma hakkı tanınmasını istemiştir. Dava, öncelikle taşınmazın "aile konutu olduğunun tespiti " (TMK.md.194) daha sonra ise bu taşınmazın sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesine (TMK.md.652) ilişkindir. Nitekim ...Sulh Hukuk Mahkemesi, aile konutuna ilişkin istemi tefrik ederek yeni esasına kaydetmiştir. Bu haliyle eldeki davada Türk Medeni Kanununun "aile konutuyla"ilgili maddesinin (TMK.m.194) tartışılması gerekecektir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usüllerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (üçüncü kısım hariç olmak üzere) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu nedenlerle uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Mirasbırakanın, bağışı yaparken “benden önce ölürse mülküme rücu edecektir.” şeklinde koyduğu şart, alt soya yapılan bağışlamanın, miras payına mahsuben olduğunu ve mirasbırakanın iradesinin iade yönünde olduğunu göstermektedir. Mirasbırakanın iradesi, koyduğu koşulla belli olduğuna göre, artık başka deliller esas alınarak kazandırmanın “miras payına mahsuben yapılamadığı” kabul edilemez. Bu bakımdan davalıların mirasbırakanı ...'ya yapılan kazandırmanın Türk Medeni Kanununun 669/2. maddesi gereğince denkleştirmeye tabi tutulması gerekir. Bu sebeple davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının denkleştirmeye karar verilmek üzere bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.10.2012 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben aile konutunun özgülenmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.04.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu