Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 565/4. maddesi miras bırakanın ölümünden bir yıl öncesi yapılan bağışların saklı pay kurallarını gidermek amacıyla yapıldığının ispat edilmesi halinde tenkise tabi tutulacağını hükme bağlamıştır. Miras bırakan dava konusu taşınmazını 21.11.1991 tarihinde intifa hakkı üzerinde kalmak koşulu ile kızı davalı ... ile torunu ...'e kayıtsız ve şartsız bağışladıktan sonra, 26.09.2004 tarihinde ölmüştür. Toplanan delillerden davalı ...'ın annesine ölümüne kadar baktığı, tedavi ettirip, bütün giderlerini karşıladığı, davalı ...'in de davalı ile muris tarafından büyütüldüğü, birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Bağış işleminin davacının saklı payına tecavüz amacıyla yapıldığını gösterir bir delil de gösterilmemiştir....

    Hükmü davalıVakıflar idaresi temyiz etmiştir. 561 ada 8 parsel sayılı taşınmaz tapuda paylı mülkiyet rejimine tabi olarak 30/40 pay davacı ..., 1/4 pay olarak da davaya dahil edilenler miras bırakanı ... adına kayıtlıdır. Dava maliklerden ... tarafından açılmış, kayıt maliklerinden ... mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Vakıf şerhi ise davaya dahil edilen miras bırakanı ... payında bulunmaktadır. Kısaca kaydında vakıf şerhi bulunan ... mirasçıları tarafından açılan bir dava mevcut değildir. Türk Medeni Kanunu m.688’de paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla olmaları “ şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur....

      Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 22.04.2013 tarih, 2013/2768 Esas ve 2013/4133 Karar sayılı ilamında; davacı tarafa, diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin alınması veya diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle taraf koşulunu sağlaması için imkan tanınması gerektiğine değinilmiştir. Davacı vekili bozma sonrası beyanında, taleplerinin miras payına yönelik olduğunu belirtmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle, davacının taşınmaz üzerindeki katılma alacağının belirlenmesine, taşınmaz üzerindeki davalı mirasçıların hisselerinin katılma alacağına mahsuben, katılma alacağı yetmez ise bedel eklenmek suretiyle öncelikle mülkiyet hakkı, uygun görülmemesi halinde intifa hakkı tanınmasına, bu talebin uygun görülmemesi halinde belirlenecek olan katılma alacağının davalıların hissesine düşen miktarından fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 5.000-TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasının kabulüyle; dava konusu ... ada ... parselde ... Blok ....Kat ... nolu bağımsız bölüm üzerinde miras bırakan ...'ın mirasçıları olan davalılar ..., ..., ... ve ...'...

          Davacı, mirasbırakanın sağken traktörünü satıp, bu satımdan elde edilen parayı ve süt satımı karşılığı aldığı (10.000 Tl. tutarındaki) çeki, davalıya karşılıksız olarak verdiğini ileri sürerek, traktörün satımından elde edilen para ile çek bedelinden miras payına düşen miktarın davalıdan tahsilini istemiştir. Bu paraların davalıya mirasbırakan tarafından herhangi bir karşılık alınmaksızın verildiği dava dilekçesinde belirtildiğine göre, bu istek, niteliği itibariyle mirasta denkleştirmeye (TMK: m. 669) ilişkindir. Yasal mirasçılar mirasbırakandan, miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

            TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 499 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Davacı sağ eş, mülkiyeti ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını istemiş; mahkemece, taşınmazın davacının miras payı dışında kalan payının 2005 yılında belirlenen değerinden, davacının talebi üzerine kayınvalidesine bakmış olması karşılığı tespit edilen bakım giderleri indirildikten sonra, kalan miktar depo ettirilmek suretiyle, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine göre sağ eş, ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut üzerinde miras hakkına mahsuben mülkiyetin kendisine özgülenmesini isteyebilir. Mirasbırakan 06.09.2003 tarihinde altsoy bırakmadan ölmüştür....

              Muris tarafından miras payına mahsuben davalıya ödenen 120.000 Euro'nun denkleştirilmesi talebi bakımından ise, Yargıtay bozma ilamının usule yönelik olduğu, Dairemizce yeniden yapılan değerlendirmede, dosyaya getirtilen banka kayıtlarına göre muris tarafından davalının banka hesabına 14.03.2014 tarihinde 15.451,16 Euro, 25.04.2014 tarihinde ise 302.000,00 TL para gönderildiği, yasal mirasçı olan davalının TMK'nın 669. maddesi gereğince miras bırakandan miras payına mahsuben elde ettiği sağlararası bu karşılıksız kazandırmaları terekeye geri vermekle yükümlü olduğu, tarafların murisin mirasında 1/2 oranında hak sahibi oldukları anlaşılmakla, muris tarafından davalıya verilen 15.451,16 Euro yönünden davacının miras payına isabet eden 7.725,58 Euro ile yine, muris tarafından davalıya verilen 302.000,00 TL yönünden davacının miras payına isabet eden 151.000,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne, miras payına mahsuben davalıya ödenen 120.000 Euro'nun denkleştirilmesi talebi bakımından fazlaya...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 1199 ada, 243 parsel sayılı taşınmazda inşaat yapımı konusunda dava dışı yüklenici şirket ile yaptıkları gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye isabet eden 1 ve 4 nolu bağımsız bölümleri haricen satın aldıklarını, tapuda ferağ verilmemesi üzerine Tüketici Mahkemesinde açtıkları iptal ve tescil davasının kabulle sonuçlandığını, yüklenici adına kayıtlı 1/10’ar payın iptali ile adlarına tesciline ilişkin kararın deracattan geçerek kesinleştiğini ancak bu arada davalının alacaklı sıfatı ile yüklenici şirket aleyhine yürüttüğü icra takibi sonucu alacağa mahsuben yüklenici hissesine haciz konulduğunu ve takiben cebri ihale yoluyla yüklenici şirket adına kayıtlı payı tapudaki hak ve mükellefiyetleri ile yüklü olarak adına tescilini sağladığını, mahkeme ilamından kaynaklanan mülkiyet haklarına öncelik tanınması gerektiğini...

                  Her ne kadar, davacı vekili temyiz dilekçesinde TMK.nun 652/1. fıkrası uyarınca, sağ kalan eşe tanınan yasal hakkı kullanarak konut ve ev eşyasının mülkiyetinin miras hakkına mahsuben kendisine (vekil edenine) verilmesini istemiş ise de, uyuşmazlık şu aşamada miras hakkına yönelik olmayıp, mal rejimi sözleşmesinden kaynaklanan haklara ve TMK.nun mal rejimine ilişkin hükümlerine ilişkin bulunmaktadır. TMK.nun 652. maddesi uyarınca sağ kalan eş miras payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu durumda aynı Kanunun 658. maddesinde de, açıkça vurgulandığı üzere görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. TMK.nun 240. maddesinde ise, sağ kalan eş; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı karşılığında ev eşyası ve konut üzerinde mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu bakımdan davacı vekilinin bu yöndeki iddiası pek yerinde görülmemektedir....

                    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1882 KARAR NO : 2021/1355 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KEMER SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/249 ESAS - 2020/240 KARAR DAVA KONUSU : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması KARAR : Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/249 Esas - 2020/240 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa Hüseyin Atmaca'nın müvekkilinin eşi olduğunu, terekenin tespit edilmesini, müvekkiline ait tereke alacağından mahsup edilerek Antalya ili Kemer ilçesi Beldibi Mah. 329 parselde bulunan Hüseyin Atmaca mirasçıları adına 3/4 hissenin mülkiyetinin müvekkil adına tescilini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu