Davalı ..., dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve oturma hakkı bulunduğunu, bu konuda dava açtığını belirterek, dava sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davalı ..., eşi ...'dan intikal eden 4975 ada 16 parsel sayılı ev ve bahçe nitelikli taşınmazın, aile konutu olarak kullanıldığını ileri sürerek, miras hakkına mahsuben oturma hakkı tanınması istemi ile ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/17 Esas sayılı dosyasında dava açmıştır. Anılan davanın sonucunun beklenmesi, daha sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davalıya iadesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı, dava konusu konutun miras hakkına mahsuben özgülenmesi için aile konutu olduğunun belirlenmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Davacının bu yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır. Toplanan delillerden dava konusu 162 ada 5 parselin müteveffanın ölümüne kadar aile konutu olduğu anlaşılmaktadır. O halde, dava konusu taşınmazın mirasbırakanın ölüm tarihinde aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken bu hususta ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık; miras payına mahsuben TMK'nın 652. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, bu talebin kabul edilmemesi halinde intifa hakkı veya oturma hakkının tesisi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
miras payına düşecek miktardan indirilmesi gereken değer olduğunu düşünmek olmalıdır....
Dava, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı "Aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi" istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesi; "Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir. Miras bırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara dair miras hukuku hükümleri saklıdır” hükmünü içermektedir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 669 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler (TMK m. 669/1). Bu hükme göre, altsoy dışındaki yasal mirasçıların mirasbırakandan elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaların denkleştirmeye (iadeye) tabi olması için, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanması gerekir. Davacı, mirasbırakanın 18.04.2005 tarihinde davalı (eşine) aktardığı paranın, miras payına mahsuben verildiğine ilişkin bir delil getirememiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve davayı kabul eden davalılar ..., ... ve ... adına kayıtlı 1/12'şer tam ve 1/12'şer çıplak mülkiyet paylarının yarısının iptal edilerek, 1/2'şerden toplam 3/12 tam mülkiyet payının davacı adına tapuya tesciline; davayı kabul eden ...'ın murisi ... adına kayıtlı 1/12 (64/768) tam ve 1/12 (64/768) çıplak mülkiyet payından, bu davalının 3/32 miras payına isabet eden 12/768 tam mülkiyet payının yarısı olan 6/768 tam mülkiyet payının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline; davalı ... adına kayıtlı 1/48 (16/768) çıplak mülkiyet payının yarısı üzerindeki davayı kabul eden ...'ın 8/768 intifa payının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline; davalı ... adına kayıtlı 3/48 (48/768) çıplak mülkiyet payının yarısı üzerindeki davayı kabul eden ...'ın 24/768 intifa payının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline; davalı ...'...
Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünden karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalılara düşer....
ELATMANIN ÖNLENMESİPAYLI MÜLKİYET 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 702 ] "İçtihat Metni" (YİBK., 21.6.1944 tarih ve 1944-13/24 s.) Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı Rasim'in kayden paydaşı bulunduğu, dava konusu taşınmazlara, davalı Musa'nın hiç hakkı bulunmamasına rağmen burada mevcut ahırı yıkmaya çalışmak suretiyle elattığını bildirip, elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, taşınmazları bir kısım paydaşlardan haricen satın aldığını, bu nedenle kullandığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının, taşınmazda kayden bir hakkı bulunmadığı halde, elattığı sabit olduğu gerekçesiyle davacıların payına elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir....
Mahkemece; "Dosya içerisinde bulunan dava dilekçesi, getirtilen belgeler, sunulan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın miras hukukundan kaynaklanan denkleştirme alacağının tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Kanuni mirasçılar miras bırakandan miras payına mahsuben elde ettikleri sağlar arası kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle yükümlüdürler....