Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim, eldeki davaya taraf olmayan varislerden Fadile Barlak tarafından davalılara karşı açılan tapu iptal tescil davası (Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/548 E sayılı) sırasında tanık olarak beyanlarına başvurulan davacılar, miras hisselerine karşılık davalılardan 10.000,00'ar TL aldıklarını da kabul etmişlerdir. Bu duruma göre, her ne kadar Şanlıurfa 2. Noterliği'nce düzenlenen 07/10/2013 tarih ve 24248 yevmiye no'lu "Düzenleme Şeklinde Feragatname" başlıklı belgede davalıların imzası yok ise de, davacıların ivaz karşılığı dava konusu taşınmazlardaki miras haklarından vazgeçmeleri ve öngörülen ivazın da davalılar tarafından davacılara ödenmiş olması sebebi ile söz konusu belgenin, TMK'nın 677 maddesi anlamında miras payının devri sözleşmesi niteliğinde olduğunda kuşku bulunmamaktadır (Y. 14. HD'nin 2016/14928 E ve 2020/745 K sayılı kararı uyarınca, miras payının devrini içeren bir sözleşmede sadece devredenin imzasının bulunması yeterlidir)....

Bilahare Dairemizin 18.11.2014 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil ( geçersiz vekaletnameye dayalı ) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...’e ait 7471 parsel sayılı taşınmazın 877/1000 payının davalı oğlu ... tarafından murisin daha önce verdiği vekaletname kullanılmak suretiyle mirasbırakanın ölümünden üç gün sonra muvazaalı olarak üzerine geçirildiğini, yapılan işlemin kendilerinden mal kaçırma amacı taşıdığını, miras haklarının çiğnendiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davacı asiller ... ve ..., kimlik tespitlerinin yapıldığı 27.04.2018 havale tarihli ortak dilekçeleri ile, davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilerek görülen dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Mahkemece; asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından vekâlet ücretine hasren temyiz edilmiştir....

        -KARAR- Davacı mirasbırakanın toplam 26 parça taşınmazını 07.03.1977 tarihinde davalı oğlu ... ile bir kısım davalıların mirasbırakanı oğulları ... ve ...’e bağış suretiyle temlik ettiğini, gerçek amacının bağış olmadığını, bu işlemlerin miras hakkını zedelediğini ileri sürerek iptal-tescil, olmazsa taşınmazların rayiç bedellerinin miras payı oranında tahsili isteğinde bulunmuştur. İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olarak açıldığı sonucuna varılmaktadır. Davada tenkis isteğinde bulunulmamıştır. Bilindiği üzere bağış geçerli işlemlerden olup, bağış suretiyle yapılan temlikler bakımından 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur....

          İlk derece mahkemesince, mirasbırakana teban yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak 3. kişiye karşı pay oranında iptal tescil, olmazsa tazminat istekli açılan davanın dinlenilebilir olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın, temlik alan ... ile bir kısım davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ......'in, 343 parsel sayılı taşınmazını davalıların murisi olan oğlu .....'a bağış suretiyle temlik ettiğini, devrin mal kaçırma amaçlı olduğunu, ileri sürerek miras payları veya saklı payları oranında iptal ve tescile, mümkün olmadığı takdirde paylarına isabet eden taşınmaz değerinin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, dava konusu temlikte irade sakatlığı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, temlikin bağış şeklinde yapıldığı, bu nedenle anılan işlemde irade sakatlığının bulunmadığı, ayrıca davacıların saklı payının zedelenmediği ve tenkis isteğinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

              dava konusu taşınmazların miras payının devri sözleşmelerinin yapıldığı tarihlerde taşınmaz vasfını haiz oldukları açıkça anlaşıldığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemekle birlikte tapusuz taşınmazlara ilişkin olarak da miras payının devri sözleşmesi yapılması mümkün olup işbu sözleşmeler herhangi bir şekle tabi olmadığını, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

              -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile mirasta denkleştirme alacağı, olmadığı taktirde tenkis; birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel isteklerine ilişkindir. Dosya içeriğine ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davalının esasa yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Ancak, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir....

                65 sayılı parseldeki miras payının iptalen davacı adına tescilini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu