WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla dava dilekçesinde davacının 12.05.2000 tarihli sözleşmeyi “harici satış sözleşmesi” olarak nitelendirmesi hakimi bağlamaz. Gerçekten anılan sözleşme incelendiğinde, malik Mustafa’nın mirasçısı olan Huriye, Döne, Menekşe, Ömer Hüdai ve Mustafa’nın 585 sayılı parseldeki Mustafa’dan intikal edecek paylarını davacıya temlik ettikleri görülmektedir. Bu özelliği itibariyle adi yazılı satış senedi 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesi kapsamında; murisin ölümünden sonra aynı murisin mirasçıları arasında yapılan miras payının temlikine ilişkin olup 612. maddesi hükmü gereğince terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar kendi aralarında sözleşme yapabilirler ve miras payının temliki olarak adlandırılan bu sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerli olup bu şekilde temlik edenin miras payı temlik edilene geçer....

KARAR Davacı, davalı ile 11/07/2006 tarihinde mobilya imalat atölyesine ortak olmak üzere anlaştıklarını, kendisinin 2/3 oranında payı olduğunu, ancak kendisinin haberi olmaksızın işletmenin davalı tarafından başka bir firmaya devredildiğini, davalının işletmenin gelirinden kendisine şimdiye kadar hiçbir ödeme de yapmadığını ileri sürerek, davalının işletmeyi üçüncü bir kişiye devretmiş olması nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ortaklığa konu ... plakalı araç, makine ve edevatların bedelinden ve ortaklık süresince işletmenin gelirinden hissesine düşenin davalıdan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesiyle bu kalemlerdeki talebini 18.300TL'ye çıkarmış; ayrıca 11.07.2006 tarihli protokole göre de davalıdan 6.670,00TL olan alacağını istemiş; araç yönünden talebini atiye terkettiğini bildirmiştir. Davalı, davacının dava dışı 3. kişiye verdiği vekaletname ile ortaklığın feshedildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir....

    Müvekkil, yıllarca aracın devri için davalı taraf ile görüşmüşse de sürekli olarak yönetimde sıkıntılar olduğunu ve şu an için herhangi bir karar alınamadığından bahisle müvekkil oyalanmıştır, her ne kadar ödemeleri euro üzerinden kararlaştırılmışsa da müvekkil, tüm sermayesini bu devir sözleşmesine bağlamış olduğundan daha fazla bekleyemeyerek ticari bir alacak olmasından kaynaklı öncelikle arabuluculuğa, anlaşamama neticesinde işbu davayı açmak zorunda kalmıştır.6-ilgili sözleşmenin her ne kadar ismi kira sözleşmesi olarak yazılmışsa da araç devir ve işletme hakkı üzerine imzalanan bir sözleşmedir. peşinat ve taksitlerin bitmesi üzerine aracın devri belirlenmiş, otobüsten kazanılan ücretin tamamı davalının kontrolündedir. bu sebeple ilgili sözleşmenin kira sözleşmesi ile ilgisi bulunmamaktadır. bu sebeple ticari bir alacağa dayandığından ötürü görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir, işbu konuya ilişkin yargıtay kararları da haklılığımızı destekler niteliktedir. 8-aracın devri için...

      Noterliği'nden tanzim 18/12/2000 tarihli Anonim Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile 5 pay karşılığı 250.000.000 TL (250,00 TL) olduğundan ve davacının sadece bu miktarı talep edebileceği kanaati ile bu miktar yönünden davanın kabulü gerektiği, ıslah edilen miktar yönünden ise sözleşme tarihi olan 18/12/2000 ile ıslah tarihi olan 20/10/2014 tarihi arasında 10 yıllık genel alacak zaman aşımı süresi dolduğundan bu kısım yönünden zaman aşımı nedeniyle davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 250,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye asıl alacak olan 9.750,00 TL'lik kısmın esastan reddine, ıslah edilen miktar yönünden talebin zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Davalılar vekili dava dilekçesinde özetle;----- etmediklerini, davanın görev yönünden Asliye Hukuk Mahkemeleri yetki alanında olduğunu ve yetki itirazında bulunduğunu, davalı ----- davacı arasında imzalanan sözleşmenin adi ortaklık kurulmasına haiz nitelik ve geçerlilik şartlarında olmadığını, tarafların ileride kat karşılığı inşaat yapmayı hedeflediklerini gösterir niyetlerini ortaya koymak için adi yazılı belge niteliğinde olduğunu, davacı şirket tarafından ortaklık payı talep edilen davaya konu inşaata ilişkin arsa sahipleri ile sadece davacı arasında tanzim edilmiş ------şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki ---- iddia edildiği gibi adi ortaklık sözleşmesi yada ilişkisine dayalı olarak değil, -------- yevmiye numaralı ------ dayalı olarak davalı ---- kendisi tarafından ödenmiş olan bir bedel karşılığı devir ve temlik işlemi olduğunu, davacı ile davalı----- devir ve temlik ilişkisinin diğer davalı ----ilgisi olmadığını, davalı------- yargılama...

          Köyü çalışma alanında bulunan 152 ada 53 parsel sayılı 2.496,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4 pay itibariyle 1 payı ..., 3 payı ise ... adına; 152 ada 66 parsel sayılı 630,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, eşit paylarla ... ve ... adına irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve satın alma nedenine dayanarak, taşınmazların miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, yargılama sırasında vefat eden davacı ... mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı ise, dava konusu taşınmazların kendi murisi Akif Erdoğan’a ait olduğu iddiası ile miras payı oranında tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Bu durumda kadastro tespitinin taksime dayalı olarak yapıldığı gibi, davacının da dava konusu taşınmazların kendi murisine ait olduğunu iddia ettiğine göre, artık taraflar arasında mirasçılık ilişkisi ve elbirliği mülkiyeti iddiası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan ve buna göre davalı T3'ın davacının murisi "Akif Erdoğan" terekesine göre 3. kişi konumunda olduğu kuşkusuzdur. Dosyada bulunan terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir....

            Taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesi ek protokolü cari hesap sözleşmesinin acentelik ücretinin hesaplanması başlıklı 4. Maddesinde;'' ………İş bu sözleşmenin temel mantığı; Acentenin ciro artışına dayalı olarak kazanç elde etmesidir. Bu amaçla Acenteye bağımsız tacir sıfatıyla devredilecek “... KARGO” şubesinin, devir tarihi itibariyle mevcut aylık gideri tespit edilecek ve bu gider; devir sonrasında da ... KARGO tarafından Acenteye düzenli olarak ödenecektir. Böylece Acentenin devir nedeniyle zarara uğraması önlenmiş olacaktır. Aynı şubenin devir cirosunda, devir tarihinden sonra yaşanacak artıştan acenteye pay verilmesi suretiyle de, acentenin performansına dayalı olarak kar elde etmesine imkan sağlanacaktır. Dolayısıyla; “Acente”, devir cirosunda artış sağlayamazsa gelir elde edemeyecek, ancak masrafları ... KARGO tarafından sağlandığı için, ciro artışı oluşmasa dahi zarar etmeyecektir. Bu temel mantık çerçevesinde; ......

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, miras payı devrine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı taraf, dava konusu Ardahan İli, Hanak İlçesi, Koyunpınarı Köyü 125 ada 14 parsel sayılı taşınmazın, miras payı devri sözleşmesi ve miras taksim sözleşmesi gereği iptal edilerek davacı adına tescilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dava kısmen kabul edilerek, tarafların ortak murisi Ahmet Aydın'dan davacıya gelen 1/8 oranında hisse iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmiş, karar yalnızca davacı tarafça istinaf edilmiştir....

              Dava miras taksim sözleşmesi ve miras payı devrine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. TMK'nın 676 maddesi hükmüne göre; 1- Tapulu taşınmazlara ilişkin miras paylaşım sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Davada mirasçılar arasında yazılı bir miras taksim sözleşmesi yoktur. 2- Yine davacının annesinin ölümü ile annesinden mirasçılara intikal eden payları satın aldığını beyan etmiş ise de yine mirasçılar arasında yapılan pay devri sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması gerektiği, davacı tarafça yazılı şekilde yapılmış pay devri sözleşmesi sunulmadığı ve bu iddiası da ispat edilemediğinden TMK 677 maddesi gereğince miras payının devrinin geçerli olabilmesi de yazılı şekle tabidir....

              UYAP Entegrasyonu