HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava dosyasının incelenmesinden, davacının murisinin ecrimisil borçları nedeniyle hakkında ecrimisil ihbarnamesi düzenlendiği, murisin vefat etmesinden sonra yasal mirasçısı olduğundan bahisle davacıya ait banka hesapları üzerine haciz konulması üzerine açılan davada, mahkemece davacı adına usulüne uygun şekilde miras hissesi oranında düzenlenen ihbarname ile tarh ve tahakkuk işlemi yapılmadığı, davacı adına yeni bir ödeme emri düzenlenerek takip de yapılmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verdiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 7. maddesinde, borçlunun vefatından önce başlamış olan işlemlere devam olunacağının belirtildiği, mirası reddetmemiş mirasçılar adına miras hisseleri oranında yeniden ihbarname ve ödeme emri düzenlenmesine yer verilmediği görülmektedir....
Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı, davalı eşinin malik olduğu aile konutu üzerine diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettirmiş olduğunu, bu işleme rızasının bulunmadığını, davaya konu taşınmazın cebri icra takibi neticesinde banka tarafından alacağına mahsuben alındığını belirterek banka adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın davalı eşi adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. İpotek 13.08.2012 tarihinde tesis edilmiş, dava 13.05.2015 tarihinde açılmıştır. İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu 07.04.2015 tarihli ihale ile cebri icra sonucu davalı bankaya satılmış, satış işlemi kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 705. maddesinde "taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır" hükmü yer almaktadır....
Bankası A.Ş.’ne karşı asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere maliki bulunduğu taşınmazı fekki müvekkil banka tarafından bildirinceye kadar hüküm ifade etmek üzere ipotek ettiğini, davaya konu gayrimenkul üzerinde ipotek tesis edilmeden önce, davacının ipoteğe muvafakat ettiğine ilişkin eş muvafakatı beyanı alındığını, ipotek tesis tarihinde taşınmaz kaydında "aile konutu" şerhinin bulunmadığını, ipotek tesisi esnasında taşınmazın mesken amacı dışında ticari mal olarak kullanıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Yenimahalle Tapu Müdürlüğünden getirtilen tapu kayıtlarına göre; ... nolu bağımsız bölüm üzerine, 17/12/2013 tarihli ... yevmiye nolu senet ile ... adına kayıtlı iken ... Bankası A.Ş lehine 1.derecede 390 bin TL bedelli ipoteğin tesis edildiği, dava dışı ... İletişim Bilgisayar Elektronik Oto. İnş. İth. İhr....
Somut olayda davacı(sağ eş), evlilik birliği sürerken aile konutunun üzerine tesis edilen ipotekle ilgili, açık rızasının alınmadığını(TMK m.194/1) iddia ederek, eşi sağ iken bu davayı açmış, yargılama devam ederken malik eş(davalı) ölmüştür. Dolayısıyla davacı, evlilik birliğinin devamı sırasında, ipotek sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmüştür. Bu durumda, şayet, açık rıza alınmadan ipotek tesis edilmiş ise, ipotek ile ilgili işlem hükümsüz demektir. Hükümsüz bir işleme imza atan eşin ölümüyle de o işlem geçerli hale gelemez. Yani ölü olan bir işlem diriltilemez. Aksi düşünce kabul edilirse, kanunda aile konutu ile ilgili yapılan koruma zinciri kopacak, sağ kalan eş kanundan kaynaklanan (TMK m. 240 ve TMK m.652) haklarından yararlanamayacaktır. Olayımızda taşınmaz halen ipotekli şekilde murisin terekesinde durmaktadır. Ancak, ipotek alacaklısı banka, ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatmıştır. Aile konutu, icra yoluyla satılma tehdidi altındadır....
Davacılar murislerinin , dava dışı ----- kullandığı ticari kredi için ----- irtifaklı arsanın, arsa paylarına ------- bedelle, 1.derecede ipotek tesis ettirdiğini, 1. kredi sözleşmesinin taahhüt sorumlularının --------- olduğunu, ancak murislerinin temyiz kudretinin yerinde olmadığını ve ipotek tesisi için kullanılan vekaletnamenin geçerli olmadığını, kullanılan bir kredinin bulunmadığını böyle bir borcunun ve imzasının olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin------1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK.114/1-c, 115/2 ve TTK 5/3. Maddeleri uyarınca davanın Usulden Reddine, 2-HMK.'...
Davacılar murislerinin , dava dışı ----- kullandığı ticari kredi için ----- irtifaklı arsanın, arsa paylarına ------- bedelle, 1.derecede ipotek tesis ettirdiğini, 1. kredi sözleşmesinin taahhüt sorumlularının --------- olduğunu, ancak murislerinin temyiz kudretinin yerinde olmadığını ve ipotek tesisi için kullanılan vekaletnamenin geçerli olmadığını, kullanılan bir kredinin bulunmadığını böyle bir borcunun ve imzasının olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin------1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK.114/1-c, 115/2 ve TTK 5/3. Maddeleri uyarınca davanın Usulden Reddine, 2-HMK.'...
Davacılar murislerinin , dava dışı ----- kullandığı ticari kredi için ----- irtifaklı arsanın, arsa paylarına ------- bedelle, 1.derecede ipotek tesis ettirdiğini, 1. kredi sözleşmesinin taahhüt sorumlularının --------- olduğunu, ancak murislerinin temyiz kudretinin yerinde olmadığını ve ipotek tesisi için kullanılan vekaletnamenin geçerli olmadığını, kullanılan bir kredinin bulunmadığını böyle bir borcunun ve imzasının olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyanın safahatı incelendiğinde, mahkememizin------1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK.114/1-c, 115/2 ve TTK 5/3. Maddeleri uyarınca davanın Usulden Reddine, 2-HMK.'...
Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davacı ve davalı arasında Kadıköy 6.Noterliğinin 15.02.2006 tarih ve 4912 yevmiye nolu ''Medeni Kanun'un 677. maddesine göre düzenleme sureti ile Miras Hissesi Devir Temlik Sözleşmesi''nin geçersiz olduğu ileri sürülerek miras hisse devrine dair sözleşmenin iptali istenmiş; Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine ise davacı vekilince istinaf isteminin ret kararı temyiz edilmiştir....
Davalı ...’in İş Bankası hesabından çektiği 60.000,00 TL’nin taşınmazın alımı için ödendiği düşünülse bile davalı borçlu ...’nun 1/5 hissesi için ödemiş olduğu bedel 12.000,00 TL olacak olup; buna tapuda gösterilen 2.800,00 TL de eklendiğinde 14.800,00 TL olacaktır. Taşınmazın bilirkişi tarafından belirtilen gerçek değeri ise yine borçlu ...’nun 1/5 hissesi yönünden 52.460,40 TL olduğundan bedel farkı gerçekleşmiş olur. Ancak; davalı 3. kişi ... taşınmazı arsa olarak satın aldığını ve aldığı tarihte taşınmaz üzerindeki binanın bulunmadığını beyan etmişse de mahkemece bu husus araştırılmamış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değeri belirlenirken hem arsa değeri hem de üzerindeki binanın değeri toplam olarak değerlendirilmiş ve bu da bedel farkı hususunun yanlış değerlendirilmesine sebep olmuştur....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, nakit sıkıntısı yaşadığı dönemde, tefecilik yaptıklarını bildiği ...ve ...isimli kişiyle irtibata geçerek, aldığı 15.000,00-TL borca karşılık teminat olarak 514 ada 1 parsel sayılı taşınmazına ipotek koydurmak istediklerini, parayı ödemesi üzerine tapudaki ipoteği kaldıracaklarını söylediklerini, tapuya gittiklerinde ipotek tesisi yapıldığını düşünerek dikkatli davranmadığını ve belgeleri imzaladığını, ancak daha sonra evine gelen davalıdan taşınmazı satın aldığını duyduğunu, maddi açıdan zor durumda olması, cahilliği ve kandırılması suretiyle taşınmazının satış yoluyla devredildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir....