Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan denkleştirme bedeli istemine ilişkindir. Denkleştirme tazminatı ya da diğer adıyla “portföy tazminatı”, sözleşmenin sona ermesi sonucunda müşteri çevresini kaybeden ve ekonomik bakımdan güç durumda kalan acentenin bu yüzden talep edebileceği bir ödence olduğu, taraflar arasında acentelik ilişkisi bulunduğu, ------- maddesi uyarınca denkleştirme (portföy) tazminatı talep edebilmesi için davacıya sözleşmede tekel hakkı verilmiş olması gerektiği, taraflar arasındaki 14/06/2016 tarihli sözleşmenin 29'uncu maddesinde " Bu Sözleşme'nin süresi (bir) yıldır. Şirket tarafından sürenin bitiminden 15 fonbeş) gün öncesine kadar Sözleşme'nin uzatılmayacağı yönünde yazılı ihtarda bulunulmadığı takdirde ilgili Sözleşme aynı şartlarla birer yıllık sürelerle yenilenmiş sayılır.”...

    Taraflar arasındaki miras sebebiyle denkleştirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 01.11.2016 gün ve 2015/6247 Esas, 2017/9186 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

      Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01/04/1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; mirasta denkleştirme(iade) talebiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; "...Dava miras payından kaynaklı alacak davasıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...'ın kayden maliki olduğu 1851 ve 1852 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin kendisinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek; tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davacının noterde düzenlediği mirastan feragat sözleşmesiyle miras hakkından vazgeçtiğini, bu nedenle "davacı" sıfatının bulunmadığını, kaldı ki anılan mirastan feragat sözleşmesinden sonra temlik yapıldığından mal kaçırma amacından da söz edilemeyeceğini, yapılan işlemin de "gerçek satış" olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece,”...Davacı, 14.9.1988 tarihli olup,... 1.Noterliğince düzenlenen "... Feragat Sözleşmesi" ne göre miras hakkından feragat etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan babaları...’ın 2906 parsel sayılı taşınmazdaki 3/16 payını gelini olan davalıya 18.02.1999 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, çekişmeli payı bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, satış bedelini ise kendi miras bırakanından gelen miras hakkından elde ettiği gelirle karşıladığını, iddiaların doğru olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Sigorta acentesi, hakkaniyet gerektirdiği takdirde ve oranda denkleştirme talep edebilir. Bu koşul, somut durumun tüm özellikleri dikkate alınarak denkleştirme ödemesinin adil bir sonuç olup olmayacağının belirlenmesini ifade eder. Denkleştirme isteminin sınırları; sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar göz önüne alınıp çizilir. (Koç, Mehmet, Acentenin Denkleştirme İstemi, s. 90)....

            Dosyada yapılan önincelemede; davacı asilin vefatı sonrasında davayı takip eden davacılar vekilinin 03/03/2020 tarihli dilekçesi ile davayı tamamen ıslah ederek müddeabihe konu miktarın mirasta denkleştirme hükümleri doğrultusunda terekeye iadeyi talep ettiği görülmüştür. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, mirasta denkleştirme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "4721 sayılı TMK'nın "Miras Hukuku" (TMK 3. Kitap) hükümlerinden kaynaklanan ve diğer dairelerin görevine girmeyen davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

              Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 0l.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

                UYAP Entegrasyonu