Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 04.09.2010 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın ömrünün son yıllarında fiil ehliyetini kaybettiğini, mirasbırakanın fiil ehliyetinin olmaması nedeniyle son yıllarda yapmış olduğu tüm tasarrufların yok hükmünde olduğunu, mirasbırakan tarafından davalılara sağlığında karşılıksız olarak kazandırmalar sağlandığını, davalılara yapılan bu karşılıksız kazandırmalara karşın müvekkiline hiçbir şey verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle 50.000,00TL denkleştirme alacağının 04.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan miras paylarını aşan oranda müştereken tahsiline, denkleştirme talepleri kabul edilmediği taktirde ehliyetsizlik nedeni ile iptal terditli olarak tenkis hükümlerinin uygulanarak müvekkilinin saklı payının davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mirasta denkleştirme istemlerine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, ''muris muvazaası, mirasbırakanın danışıklı olarak mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapuda kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklaması halinde, saklı pay sahibi olsun yada olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış sözleşmesinin BK'nun 18. Maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinde şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, dava açabilmelerine olanak veren hukuki bir olgu'' olarak tanımlanmaktadır. Kural olarak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı, gerekçeleri ile aydınlatıcı ve sonuçları ile bağlayıcıdır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2019/128 ESAS, 2022/34 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/02/2022 tarih, 2019/128 esas 2022/34 karar sayılı kararına karşı, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların müştereken Akçatarla Mah....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2014 gününde verilen dilekçe ile miras sebebiyle alacak (mirasta denkleştirme) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada: Davacı, ortak miras bırakan babaları ...’in kayden maliki bulunduğu 2129 parsel sayılı taşınmazın tamamını 1/3’er paylarla davalı oğullar...,..,...,...satış sureti ile temlik ettiğini , ifraz ve tevhit işlemleri sonucu çekişmeli 2226 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., 2221 sayılı parselin davalı ...,2222 parsel sayılı taşınmazın ise;davalı ... adına tescil edildiğini,yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, satışın gerçek olduğunu,davacı ve eşine de taşınmaz veren miras bırakan ...’in denkleştirme amacı ile hareket ettiğini savunmuşlardır. Mahkemece,davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...miras bırakanın hem davalılara hem davacı kızı ile eşi lehine temlikler yaptığı kayden sabittir....

          Türk Medeni Kanununun 669. maddesi; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz ve kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tabidir" hükmünü taşımaktadır. Bu düzenlemeye göre, mirasta denkleştirme için; mirasbırakanın sağlararası kazandırması olmalıdır, bu kazandırmanın karşılıksız ve yasal mirasçılara yapılması gerekir, yine bu kazandırmanın miras paylarına mahsuben yapılmış olması gerekmektedir. Yasa maddesinde de anlaşılacağı gibi, mirasta denkleştirme davası ile mirasbırakanın sağlığında yasal mirasçılarına yaptığı karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesi öngörülmüştür....

            Sigorta acentesi, hakkaniyet gerektirdiği takdirde ve oranda denkleştirme talep edebilir. Bu koşul, somut durumun tüm özellikleri dikkate alınarak denkleştirme ödemesinin adil bir sonuç olup olmayacağının belirlenmesini ifade eder. Denkleştirme isteminin sınırları; sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar göz önüne alınıp çizilir. (Koç, Mehmet, Acentenin Denkleştirme İstemi, s. 90).” şeklinde açıklanmıştır. Taraflar arasında 17/04/2015 tarihinde acentelik sözleşmesi akdedilmiştir....

              İstinaf Nedenleri Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, cevaba cevap dilekçelerinde ilgili taşınmazların hiçbir şekilde denkleştirme amacıyla devredilemeyeceği, zira davalı tarafın denkleştirme iddiasında bulunduğu taşınmazların 2000 yılında vefat eden anneleri ...’a ait olduğunu, bu taşınmazlara ilişkin bir denkleştirme yapılmış olsa dahi murisin anneden kalan ve davaya konu olmayan başka bir evin davalı adına intikal ettirildiği, dolayısıyla anneden kalan bu taşınmazların eşit bir şekilde paylaşıldığı dilekçelerinde açıkça ifade edildiğini, dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı tek taşınmaz olduğunu, denkleştirmenin olağan sınırlarının çok aşıldığını, denkleştirme edildiği iddia edilen taşınmazlarda davalının daha önce pay aldığını, saklı payları zedelenmiş olduğundan bu şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını, davalıya anneden kalan ve taraflarca onun adına tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilmediğini, anneden kalan taşınmazlarla ilgili olarak denkleştirmenin...

                Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda; yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK)706.Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26.maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

                  Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin, asıl davadaki tenkis istemi ile birleştirilen davadaki terditli tenkis istemlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere,mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (4722 s.Y. 17.md.) Miras bırakan 1.1.2002 tarihinden önce ölmüşse 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin, 1.1.2002 tarihinden sonra ölmüşse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu