Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Ayça vekili, dava konusu paranın miras bırakan babası Abdullah'ın kendi miras bırakanlarından kalan para olup kişisel malı olduğunu, davacının itiraz ileri sürmeden kendi miras payına karşılık gelen miktarı bankadan çektiğini, kalan para üzerinde davasının mal rejiminden ve miras hukukundan kaynaklanan alacak hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

    Davalı, muvazaanın söz konusu olmadığını, miras bırakanın oğlu Murat'a yaptığı yardımlar nedeniyle, miras bırakana bakan kızına dairesini daha düşük bedelle satmasının kendi iç huzurunda ve kanunen de denkleştirme olarak kabul edilebileceğini, eşinin varlıklı bir iş adamı olmasının alım gücünün varlığını gösterdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, miras bırakanın dava konusu taşınmazı torunundan mal kaçırmak amacıyla davalıya temlik ettiği görünüşteki işlem ile gerçek işlemin aynı iradede birleşmediği, gerçek işlemin bağış iradesini yansıtmaması nedeniyle, gizli işlemin ise şekil şartlarını taşımaması nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları ...’nin kayden malik olduğu 1810 parseldeki 300/3293 payını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak oğlu olan davalı ...’e tapuda satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, gerçekte bağış yapıldığını, anılan kişinin de iptal tescil davası açılması olasılığı karşısında çekişmeli payı eşi olan diğer davalıya devrettiğini, temlikleri bedelsiz olduğunu ileri sürerek, tapunun iptali ile miras payı oranında tescil isteğinde bulunmuştur....

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, miras bırakanın davalı torununa yapmış olduğu temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, öte yandan, miras bırakanın davacının babasına temliklerde bulunmuş olmasının babası Yaşar'ın sağ olması nedeniyle mirasçı olamayacağından denkleştirme savunmasına da itibar edilmemesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının ve aşağıda yazılı 10.352.08.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          in maliki olduğu 1289 (imar uygulaması ile 1451 ada 5, 6, 7, 1452 ada 5, 6, 7 ve 8) parsel sayılı taşınmazı bağış suretiyle davalılara temlik ettiğini, davalıların taşınmazı miras paylarına mahsuben edindiklerini ileri sürerek, mirasın denkleştirilmesi suretiyle tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacı ve davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline, mümkün olmazsa rayiç bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, zamanaşımı itirazında bulunup, bağış suretiyle yapılan temlikin miras paylarına mahsuben yapılmayıp iadeye tabi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasta denkleştirme koşulları oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Somut olayda, mirasta denkleştirme talep edilmiştir. Birleştirilmesine karar verilen ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/415 Esas sayılı dosyada ise davalıya ait 1 numaralı bağımsız bölümün davacıların miras hisseleri oranında tapu iptali ve tescil talep edilmiştir. UYAP üzerinden yapılan araştırmada ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/415 Esas sayılı dosyada karar verildiği, temyizen Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2016/17625 sırasına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davaların tarafları aynı olsa da, davaların konuları ve hukuki sebepleri farklı olup mirasta denkleştirme davasının tapu iptali ve tescil davasıyla birleştirilmesi doğru değildir. Mahkemece, işin esasına girilip tarafların delilleri toplanıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2008 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin paydaş olduğu... İlçesi, ......

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.06.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, fiili taksim olgusu gerçekleştiğinden davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 12.09.2013 tarihli, 2013/9499-113987 E-K sayılı ilamıyla, davacının dayandığı payın elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması nedeniyle murisin davacı dışındaki mirasçılarının davaya muvafakatlerinin sağlanması gerektiğinden sair hususlar incelenmeksizin bozulmuştur....

                  Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/299 Esas KARAR NO : 2022/794 DAVA : Denkleştirme Tazminatı (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/04/2021 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Denkleştirme Tazminatı (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ... Sanayi (... İletişim) ve Tic. Ltf. Şti. ile ... Hizmetleri A.Ş. (...) arasında devamlı suretle yenilenen 2018,2019 ve 2020 yılları için imzalanan Acentelik Sözleşmeleri kapsamında müvekkilinin; ... Mağazası, ... Avm Mağazası, ... Avm Mağazası, ... Avm Mağazası, ... Avm Mağazası, ... Avm Mağazası ve ......

                      UYAP Entegrasyonu