Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras Ortaklığına Temsilci Atanması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.02.2015 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, miras hukuku hükümlerine dayanılarak açılan mirasta denkleştirme, murisin malvarlığından yapılan muvazaalı ve karşılıksız kazandırmaların murisin terekesine iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

    'in miras hakkına istinaden temlik edildiği yönündeki savunmasına itibar edilmesi halinde de, miras bırakan tarafından her ne kadar çocukları ..., ...'a da taşınmaz temlik etmiş ise de, diğer mirasçıları eşi ... ile oğlu ...'e herhangi bir taşınmaz temliki yapılmadığından, miras bırakanın sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yaptığının kabulü mümkün değildir.." gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek ilk derece mahkemesinin hükmü ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

        a bedelsiz olarak devredildiğini, %26 oranında hissenin ve hisse devir sözleşmesinin şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizliğine hükmedilerek, davacının miras payı oranında yada saklı payı oranında iptali ve davacı adına pay defterine ve ticaret sicil kayıtlarına tescilinin istendiğini, aksi taktide ve hisse devrinin geçerli kabul edilmesi halinde TMK 669/2.madde gereği denkleştirilmesinin talep edildiği, mirasta iade ve denkleştirme uyarınca, davacının miras payı yada saklı payı oranında şirket hisselerinin davacıya iade edilmesinin istendiğini, davalı adına olan kaydın iptali ile davacının miras payı yada saklı payı oranında davacının adına pay defterine ve ticaret sicili kayıtlarına tescilinin istendiğini, aksi taktirde şirket hisselerinin, davacının miras payına yada saklı payına denk gelen kısmının, denkleştirmenin yapıldığı andaki güncel değerinin faiz ile birlikte davacıya ödenmesinin talep edildiği, aksi taktirde murisin yapmış olduğu hisse devrinin tenkisinin istendiğini,...

          ın davalıya miras payına mahsuben 162 ada 1 parsel ... taşınmazı bağışladığını iddia ederek dava konusu taşınmazın terekeye aynen iadesini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında müvekkili adına tescilini, davalının seçimlik hakkını mahsuptan yana kullanması durumunda dava konusu taşınmazın değerinin davalının miras payına mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; murise müvekkilinin baktığını, bakım karşılığı dava konusu taşınmazın muris tarafından davalıya verildiğini, murisin ölmeden önce tüm mirasçılarına mal varlığını eşit olarak dağıttığını, davalıya da dava konusu arsayı miras payı olarak verdiğini belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "....murisin bakım karşılığı dava konusu taşınmazı davacıya hibe ettiğinin anlaşıldığı, murisin mirasçılardan mal kaçırma amacının bulunmadığı, 4721 ... ......

            Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi uygulanacaksa bir aylık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK) uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASTA DENKLEŞTİRME, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...'in 17 sayılı parseldeki 9 nolu mağazasını davalı oğluna hibe suretiyle devrettiğini ileri sürerek mirasta denkleştirme, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.10.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ..., davacılar ... vd. vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ..., Avukat ... Sızmaz geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....

                Öte yandan, miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını,mirasçıları arasında hoşgörü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa, mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde, miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ile değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak, paylaştırmanın mı yoksa mal kaçırma amacının mı üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur. Somut olaya gelince, davacıların miras bırakan G...'nin oğulları, davalı S... S... A...'ınise kızı olduğu, miras bırakan G...'...

                  Öte yandan miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını, mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı ? yoksa mal kaçırma amacın mı ? üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur. Somut olaya gelince; miras bırakan S… ……, davacı ile evlenmeden önce yasal mirasçıları olan davalı annesine çekişme konusu taşınmazı, babasına da sahip olduğu aracını temlik etmiştir. Temlik tarihleri itibariyle Sebahat'ın başkaca mirasçısı yoktur....

                    Somut olayda; davalı T2 sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazlardan doğan hakkını yıllar önce davalılardan alıp bu dava konusu taşınmazlardaki miras hakkından vazgeçtiğini, bu durumun bütün davalılarca bilindiğini, davanın hiçbir aşamasında davacıya mirastan doğan hakkını alıp almadığının sorulmadığını beyan etmiş ise de; dava ortaklığın giderilmesi davası olup ileri sürülen hususların bu davada görülmesinin mümkün olmadığı, mahkemenin tapu kaydı ile bağlı olduğu, davalı tarafça bu konuda açılmış bir tapu iptali ve tescil davası bulunmadığı, dava açmak için de talepte bulunmadığı anlaşıldığından istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu