Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 671/1 maddesi "Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir, dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir" hükmünü taşımaktadır. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Denkleştirme davası, taksim yapılana kadar zamanaşımına tâbi olmadan her zaman açılabilir (11.11.1969 t. 2862/5059 s. YİBK). Ancak taksim yapılmış ise dava, taksim tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir....

davacılara miras payları oranında dönmesi gerekir....

    Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer. Somut olaya gelince; mahkemece öncelikle ispat yükünün altsoy olan ...'...

      Mirasta denkleştirme davalarında, sadece yasal mirasçı aleyhine denkleştirme talebinde bulunulabilir; yasal mirasçı olmayanlara yapılan kazandırma ise denkleştirmeye tabi değildir. Ayrıca, kazandırmanın karşılıksız olması gerekir. Miras bırakandan, sağ kalan mirasçı veya mirasçılar lehine kazandırma olması gerekir. Ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırma da denkleştirmeye tabi değildir. Kazandırma, miras payına mahsuben (iadeye tabi olarak) yapılmalıdır. Bağış amaçlı yapılan kazandırmalar denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir, bu nedenle miras bırakanın bağış amacının olup-olmadığının ayrıntısıyla araştırılması gerekir. İade terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir....

        Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanunu' nun (TMK) 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 (818 s....

          Eldeki davada miras bırakanın yapmış olduğu temlikin muris muvazaası ile illetli olduğu iddia edilmiş ve davacı mirastan kaynaklanan hakkına yönelik haksız fiil ika edildiğini ileri sürmüş olup, 04.08.1976 tarihli belgede ise, davacı miras hakkından değil, tenkis hakkından feragat ettiğini bildirmiştir. O halde, mahkemece anılan belgenin davacının miras hakkından feragat ettiği şeklindeki değerlendirilmesinin de doğru olduğu da söylenemez. Hal böyle olunca, davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Açıklanan nedenlerle mahkemenin muris muvazaasına yönelik red kararı isabetlidir. 2- Davacının terditli istemi olan mirasta denkleştirme davasına gelinecek olursa mirasta denkleştirme davalarında, sadece yasal mirasçı aleyhine denkleştirme talebinde bulunulabilir, yasal mirasçı olmayanlara yapılan kazandırma denkleştirmeye tabi değildir. Miras bırakandan sağlar arası kazandırma olmalıdır. Ölüme bağlı tasarrufla yapılan kazandırma denkleştirmeye tabi değildir. Kazandırma karşılıksız olmalıdır. Kazandırma, miras payına mahsuben (iadeye tabi olarak) yapılmalıdır. Bağış amaçlı yapılan kazandırmalar denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir, bu nedenle miras bırakanın bağış amacının olup-olmadığı ayrıntısıyla araştırılmalıdır. İade, terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir....

            Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

              Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur. Somut olayda, davalının denkleştirme savunması üzerinde durulmamış, mirasbırakanın gerçek iradesi açıklığa kavuşturulmamıştır....

                Ancak, denkleştirme için sadece karşılıksız kazandırma yapılması yeterli olmayıp miras bırakan tarafından açıkça bu kazandırmanın miras payına mahsuben yapıldığının belirtilmesi gerekmekte olup, yasal karine, yapılan kazandırmanın miras payına mahsup edilmek üzere olmadığı yönünde olduğundan, davacının yasal karinenin aksini kanıtlaması gerektiğinden, dosyada sunulan deliller bu karinenin aksini ispatlamak için yeterli görülmediği gibi, muris adına halen terekesinde kayıtlı iki adet değerli taşınmaz ve bir araç bulunması da davalı tarafın savunmasını doğrulamaktadır" gerekçesi ile davadaki denkleştirme talebinin reddine karar verilmiştir. Oysa,; A-Davalının savunması yukarıda özetlendiği üzere, evin tamamen kendisi tarafından alındığı iddiasına dayanmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu