Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, miras bırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla değil, denkleştirme amacıyla temliki tasarrufta bulunduğu saptanarak yazılı şekilde karar verildiğine göre; davacı ...'in temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    hakkından mahrum bırakmak amacıyla yapılmış olup mal kaçırma kastı barındırdığını, bu nedenlerle muvazaa nedeniyle davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesinin 16.05.2019 tarih ve 2017/204 Esas 2019/152 Karar sayılı kararı ile; "Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/10/2003 tarih ve 2003/2- 583 Esas 203/565 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, miras bırakanın alt soyu dışındaki mirasçılarından birine sağlığında yaptığı karşılıksız kazandırmanın iadeye tabi olabilmesi için bunun miras payına karşılık yapılması ve bu konuda miras bırakanın açık bir irade beyanının olması gerekir. Açık bir irade beyanı yoksa yapılan karşılıksız kazandırmanın miras payına karşılık yapılıp iadeye tabi olduğunun genel kural gereği iddia edenin ispat etmesi gerekir. Dosyamızda toplanan delillere göre karşılıksız kazandırmanın miras payına karşılık yapılıp iadeye tabi olduğu olduğu hususu davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine, " dair karar verilmiştir....

    miras payına düşecek miktardan indirilmesi gereken değer olduğunu düşünmek olmalıdır....

      Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

        Miras payına dahil olduğu ve muvazaalı olarak devredildiği öne sürülen malvarlığı haklarına ilişkin talepte ayrıca miras hukukunu ilgilendiren mirasta denkleştirme ve tenkis isteminin de bulunduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın bütünüyle TTK kapsamında kaldı söylenemez. Muris muvazaasının var olup olmadığı ile özellikle mirasta denkleştirme ve tenkis koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin incelemeler sırasında şirket hisselerinin reel değerlerinin belirlenmesi sürecinde ticari defterlerin ve kayıtların incelenmesi de davayı ticari dava kılmaz. Genel bir ilke olarak görevli mahkemenin belirlenmesinde temel ölçüt, muris muvazaasına ve mirasta denkleştirmeye ve tenkise konu malvarlığı haklarını oluşturan unsurların niteliği olmayıp, murisin mirasçılarının hukukunu zedeleyen malvarlığı haklarına yönelik muvazaalı bir işlemi olup olmadığı, terditli talepler yönünden ise mirasta denkleştirme ve tenkis koşullarının bulunup bulunmadığıdır....

          ; Acente denkleştirmede ham karşılığı 1.041.170,83 TL olduğu, denkleştirme talebi üst sınırının ise 209.241,72 TL olduğu, ham karşılığının denkleştirme üst sınırını geçemeyeceğinden acente denkleştirmesinin 209.241,72 TL olduğu, hesaplanan miktardan peşin ödenmesi nedeniyle faiz indirimi yapılması 13.06.2020 tarihli --- avans faizi = 10 gerektiğinden %10 indirim yapılması neticesinde acentenin denkleştirme talebinin 209.241,72 - 20.924,17= 188.317,65 TL tutarında olabileceği Kök Raporda yapılan hesaplama yönünden kanaatimizi muhafaza etmekle birlikte davacının talebi yönünden 28.800,00 TL Acente komisyon bedeli ilaveli olarak ayrıca hesaplandığı, Acente denkleştirmede ham karşılığı 1.147.315,82 TL olduğu, denkleştirme talebi üst sınırının ise 209.241,72 TL + 28.800,00 TL olmak üzere toplam 238.041,72 TL olduğu, ham karşılığının denkleştirme üst sınırını geçemeyeceğinden acente denkleştirmesinin 238.041,72 TL olduğu, hesaplanan miktardan peşin ödenmesi nedeniyle faiz indirimi yapılması...

            Hal böyle olunca yukarda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda araştırma yapılması, daha önce dinlenen tanıklar yeniden çağrılarak bilgilerine bavurulması, yerinde yeniden keşif yapılarak muris tarafından davacıya temlik edilen 89 ada 213 ve 217 sayılı parsellerin akit ve dava tarihindeki değerlerinin saptanması, davacıya temlik edilen taşınmazlar ile davalıya temlik edilen taşınmazların kıyaslanması, miras bırakan ile davacı arasındaki beşeri ilişkilerin belirlenmesi toplanan ve taplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip miras bırakanın gerek irade ve amacının duraksamaya yer vermiyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mirasbırakanın denkleştirme kastıyla hareket ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez. Yargıtay 14.HD 2018/961 Esas 2021/3038 Karar sayılı ilamında, Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

              Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 0l-04-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706 (yeni TMK 782) Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

                UYAP Entegrasyonu