Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 0l-04-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706 (yeni TMK 782) Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

    Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

      Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

      Ayrıca, mirasta denkleştirme davası ile miras bırakanın yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesi istenebilir. O halde denkleştirme borçlusu miras bırakan tarafından lehine sağlararası kazandırma yapılan yasal mirasçıdır. Dosya içeriğinden, miras bırakan tarafından davalılar ... ... ve ...’a temlik edilen şirket hissesi bulunmadığı anlaşıldığından bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi de doğru değildir. Kabule göre de; mahkemece her bir mirasçının terekeye iade ile sorumlu olduğu kazandırmalar ayrı ayrı belirlenerek buna göre hüküm kurulması gerekirken, terekeye iadesine karar verilen 2.087,777,78 TL’nin tüm davalılardan alınmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırmayla, yetersiz ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir....

        Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denleştirmeye tabidir.” Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırmalarda ise miras payına mahsup edilmek üzere hareket edilmediği yönünde bir karine vardır. Bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı dava açılabilir....

          Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

            Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için, terekeye geri vermekle yükümlüdürler (Türk Medeni Kanununun 669. maddesi). Mirasta denkleştirme davası murisin yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesini talep etmeyi sağlayan bir davadır. Bu davadan elde edilmek istenen amaç mirasçılar arasında sağlararası karşılıksız kazandırmalar ile oluşan dengesizliğin denkleştirme ile ortadan kaldırılmasıdır. Somut olayda, kendisine kazandırma yapılan davalı ... yasal mirasçıdır ancak davalı ... yasal mirasçı değildir. Ayrı ayrı düşünüldüğünde, davalı ...’a yapılan kazandırma mirasta denkleştirme hükümlerine tabi olup davalı ...’e yapılan kazandırma ise, mirasta istihkak hükümlerine tabidir....

              MİRASTA DENKLEŞTİRME VE İADE 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 599 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 640 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 669 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler (TMK m. 669/1). Bu hükme göre, altsoy dışındaki yasal mirasçıların mirasbırakandan elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaların denkleştirmeye (iadeye) tabi olması için, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanması gerekir. Davacı, mirasbırakanın 18.04.2005 tarihinde davalı (eşine) aktardığı paranın, miras payına mahsuben verildiğine ilişkin bir delil getirememiştir....

                Mahkemece, mirasbırakanın denkleştirme amacı ile çekişmeli taşınmazları davalıya devrettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; mirasbırakanın tüm mirasçılarına mal vermediği, dava dışı mirasçılara verilen bir şey olmadığı ve bu yönde bir iddia da olmadığı dikkate alındığında denkleştirme iradesi ile hareket ettiğinin söylenemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarından, miras bırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olmadığı gerekçesiyle istinaf talebi kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, muvazaa iddiası kanıtlandığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                  Mahkemece, mirasbırakanın denkleştirme amacı ile çekişmeli taşınmazları davalıya devrettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; mirasbırakanın tüm mirasçılarına mal vermediği, dava dışı mirasçılara verilen bir şey olmadığı ve bu yönde bir iddia da olmadığı dikkate alındığında denkleştirme iradesi ile hareket ettiğinin söylenemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarından, miras bırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olmadığı gerekçesiyle istinaf talebi kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, muvazaa iddiası kanıtlandığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu