Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 734. maddesi uyarınca "Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür." Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Kural olarak önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup bu bedelin dava açılırken hazır edilmesi ve mahkemece makul süre içinde mahkeme veznesine depo edilmesiyle birlikte vadeli bir hesapta değerlendirilmesi gereklidir. Anayasanın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesine göre; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir....

    Kural olarak; ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, tüm mirasçılarının, bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından da vazgeçmesi gerekmektedir....

      Somut olaya gelince; mahkemece verilen hükmün sonuç kısmında mirasbırakan ...’ın miras hissesi toplam 1344 hisse kabul edilerek miras payları dağıtılmış olsa da, intifa hakkı ve mülkiyet hakkı toplamı 1344 hisseye tekabül etmemesi, açık hesap hatası niteliğinde olduğu anlaşıldığından HMK'nın 304. maddesi gereğince tashih hükmü kurulması, gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, ek kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 10.05.2017 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 17.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK'nın 733. maddesi gereğince yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur. Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirdiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. TMK’nın 733/3 maddesi gereğince üç aylık hak düşürücü sürenin başlaması için öğrenme yeterli olmayıp yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1202 esas sayılı dosyası ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası açıldığını ve davanın 2018/594 karar sayılı karar ile neticelendirildiğini, öncesinde bu her iki taşınmazın ve eklentilerinin davacı ile müteveffa Mahmut Serbes'in aile konutu olduğunu, mirasın paylaşılması ile birlikte aile konutunun da satılması ve müvekkilinin yıllarca eşiyle birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı evden çıkartılarak mağdur olmasının söz konusu olduğunu, müvekkilinin TMK'nun 652. m.sindeki haklarını kullanabilmesi ve miras hakkına mahsuben aile konutunun mülkiyet hakkının tanınmasını talep etmesi için bu davayla öncelikli olarak aile konutunun tespitini talep etmekte hukuki yarar bulunduğunu belirterek söz konusu taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde DAVALIDIR ŞERHİ konulmasını, söz konusu satışın gerçekleşmesi halinde müvekkilinin alacağına kavuşmasının imkansız olacak olması sebebi ile Adana Sulh Hukuk Mahkemeleri satış...

          Mahkemece, miras bırakanın ölümünden sonra onun adına vekaletle yapılan satışın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Dava konusu 2517 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 38/182 hissesinin miras bırakan... adına kayıtlı iken, miras bırakanın 01/09/2001 tarihinde öldüğü, ölmeden evvel vekil atadığı davalı ...'in 04/10/2001 tarihinde miras bırakanın hissesini diğer davalılara satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. TMK.'nun 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortakların tümüne aittir....

            Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir anlatımla, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun”dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz. 19. Anayasa’da modern mülkiyet anlayışı benimsenmiş ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejim öngörülmüştür. 20. Anayasa’nın, “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesi: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir....

              Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payların iptali ve davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 116 parsel No’lu taşınmazdaki paya ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine, ... No’lu parseldeki pay yönünden davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından ... No’lu parseldeki pay satışına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur....

                Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı vekili kararı temyiz etmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 2. maddesine göre bağımsız bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkına kat mülkiyeti, bu hakka sahip olanlara kat maliki, anagayrimenkulün bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine ortak yerler, kat maliklerinin ortak malik sıfatiyle paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına kullanma hakkı denir. Kat mülkiyeti, arsa payı ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir. (KMK.3.md). KMK.nın 4. maddesinde her halde ortak yerler düzenlenmiş olup, Kanunun 5. maddesine göre, kat mülkiyetinin başkasına devri veya miras yoluyla geçmesi halinde, ona bağlı arsa payı da birlikte geçer; arsa payı, kat mülkiyetinden veya kat irtifakından ayrı olarak devredilemiyeceği gibi, miras yoluyla da geçmez ve başka bir hakla kayıtlanamaz....

                  TMK’nin 795. maddesinin birinci cümlesinde; menkullerin, gayrimenkullerin ve hakların intifa hakkına konu olabileceği belirtilmiştir. İntifa hakkı bir ayni hak olarak sahibine mal üzerinde fiili hakimiyet sağlar. Bu hakkın sağladığı zilyetlik sayesinde intifa hakkı sahibi malı kullanabilir. Böylece zilyede tanınmış bulunan dava haklarını intifa hakkı sahibinin kullanmaya hakkı bulunduğu gibi mülkiyet hakkı sahibine tanınmış bulunan dava haklarından da intifa hakkı sahibi yararlanır....

                    UYAP Entegrasyonu