WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu 971 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ölen eşi ile birlikte 25 yıl oturduklarını belirterek, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile Türk Medeni Kanununun 652. maddesi gereğince taşınmazda kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep ve dava etmiş, mahkemece; davacının taşınmazın aile konutu olduğu yönündeki talebi ile ilgili bir hüküm kurulmaksızın, taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürüldüğü ve tereke üzerindeki ortaklığın sona erdiği, özgüleme talebinin ancak terekenin paylaşımından önce istenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....

      “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir” (TMK.m.652/2)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.02.2013 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.04.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras payına mahsuben mülkiyet hakkı verilmesi, mümkün olmadığı takdirde oturma hakkı verilmesi istemine ilişkindir. Davacı sağ eş, diğer mirasçılar aleyhine açtığı dava ile tereke malları arasında bulunan ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını istemiştir....

          Aile Mahkemesince görevsizlik ve İstanbul Anadolu 21. Sulh Hukuk Mahkemesince gönderme kararları ile İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk ve İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile miras hakkına mahsuben özgülenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesince İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesince taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verildiği, verilen bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle davacının taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine yönelik davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, miras hakkına mahsuben taşınmazın özgülenmesine yönelik talebin incelenmesi yönünden Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 21....

            “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK.m.240/3). “Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK.m.652/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir” (TMK.m.652/2). Evliliğin, boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi ile eşlerin birinin ölümü sebebiyle sona ermesinin, hukuki sonuçları farklıdır. Zira, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eş mirasçı konumundadır. Sağ kalan eşin, yukarıda açıklanan düzenlemelerdeki hakları için ayrıca bir dava açması gerekmeyebilir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Eşe Miras Hakkına Mahsuben Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan mirasbırakana ait tereke malları arasında bulunan, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınarak özgülenmesi isteğine ilişkin olup mirasın paylaşılması hükümleriyle ilgili olduğundan inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2009 (Çrş.)...

                TMK'nun 240. maddesinde; “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle mülkiyet, intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir...” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hüküm gereğince intifa hakkı hükmen kurulmuştur. İntifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar (TMK. m. 794). Davacı eş yararına aile konutu üzerinde intifa hakkının tanınabilmesi için maddede yazılı diğer koşulların yanında sağ kalan eşin katılma alacağının bulunması gerekmektedir. Zira intifa hakkı ancak katılma alacağı hakkına mahsuben talep edilebilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYET -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, çekişmeli taşınmazın ... Medeni Kanununun 194.maddesi uyarınca aile konutu olarak tespiti, 652.maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ilişkindir....

                    Davalı savunmasında, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğuna mahkemece karar verildiğini, bu nedenle kötüniyetli olmadığını, taşınmazda oturma hakkının bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, taşınmazın aile konutu olduğuna mahkemece karar verildiği, bu nedenle de davalının kötüniyetli bir işgalinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 652. maddesinin 1. fıkrası; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Kanun koyucu, bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları ev eşyası ile ilgili olarak; mal rejimi türü ne olursa olsun sağ kalan eşe (mirastan ayrı olarak) mülkiyet hakkını dava yoluyla talep edebilme hakkı tanımıştır....

                      UYAP Entegrasyonu