Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; 115 ada 140 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün miras bırakan S..... B.... adına kayıtlı iken vekili olan B.... Z.... tarafından dava dışı 3. kişiye 16.05.2003 tarihinde şatış suretiyle devredildiği, 3194 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün ise dava dışı 3. kişiler adına kayıtlı iken 16.05.2003 tarihinde davalı N... Z... tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Davacı, 15 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün miras bırakana ait olan 140 nolu parseldeki 7 nolu bağımsız bölümün satışından elde edilen para ile davalı adına alındığını ve yapılan işlemler ile miras hakkından mahrum edildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmış, yargılama sırasında da davadaki isteğini tazminat ve 2 nolu bağımsız bölüm ile ilgili olarak kira paralarının tespit edilerek kira bedelinin tazminine hasretmiştir....

    Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanunu' nun (TMK) 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 (818 s....

      Mirasta denkleştirme (iade), miras bırakanın öncelikle alt soyları arasındaki eşitliğin sağlanmasına, daha geniş olarak bütün mirasçılar arasındaki denkliği sağlamaya yönelik bir amaç taşır. Denkleştirmenin amacı, yasal mirasçılar arasında, miras bırakanın sağlığında bunlardan birine veya bazılarına yaptığı kazandırmalarla bozulan eşitliği, yeniden meydana getirmektir. Mirasta denkleştirme, kanundan veya miras bırakanın iradesinden kaynaklanan bir borç yükümlülüğü doğurur. Miras bırakan tarafından yapılmış bulunan kazandırmanın, denkleştirmeye tabi olabilmesi için; miras bırakanın ivazsız (karşılıksız) bir kazandırma olmalıdır. Kazandırma sağlar arası bir nitelik taşımalıdır. Kazandırmada miras bırakanın kendi malvarlığından yapılmalıdır. Kazandırmanın kazandırmadan yararlanan yasal mirasçının miras payına mahsuben yapıldığı miras bırakanın iradesinden anlaşılması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, davacının murisi annesine ait olup miras hakkı bulunduğu taşınmazların, davalı olan babası tarafından davacı reşit değilken "davacı adına velayeten" satılması nedeniyle miras hakkından mahrum kalındığı iddiasına dayalı miras hukukundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 8.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 8.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 26.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanı ....'nün 59 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle davalı ikinci eşine devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, murisin paylaştırma kastı ile hareket ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, murisin mirasçıları arasında denkleştirme yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. 3.2.2. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

            nın 20 yaşında olduğu, düzenli bir gelirinin bulunmadığı, taşınmazın gerçek değeri ile akitte gösterilen değer arasında aşırı fark bulunduğu, davalı yanın ödünç aldığı altınları elden çıkarmak suretiyle taşınmazı satın aldığı yolundaki savunmalarını müşahhas verilere dayalı olarak kanıtlayamadığı, öte yandan denkleştirme iddiasında bulunmuşsa da kendisinin miras bırakanı olan Selahattin'in temlik tarihinde sağ olduğuna, davalının bu aşamada miras bırakanın varisi olamayacağı bu nedenle de denkleştirme yönündeki savunmasına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama onunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen davada davacılar; mirasbırakanın, ... parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin miriasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek asıl davada taşınmazın tapu kaydının iptali ile terekeye iadesini olmazsa miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini, asıl ve birleştirilen davada temlik edilen taşınmazın tazminata esas değerinin miras payı oranında davalıdan alınmasına, olmazsa miras payına isabet eden miktarın mirasta denkleştirme yoluyla, bu kabul edilmezse tenkis yoluyla davalıdan alınmasına, davalının aldığı kira bedellerinin terekeye iadesine olmazsa kira bedellerinin mirasta denkleştirme yoluyla miras payına isabet eden miktarın davalıdan tahsiline, olmazsa mirasbırakanın ölümünden sonra davalının almaya devam ettiği kira bedellerinin...

                Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2340 ada 10 ve 19 parsel sayılı taşınmazların miras bırakan Yakup Kolip tarafından 18.11.2005 tarihinde davalılara satış suretiyle devredildiği, sonrasında 10 nolu parselin 22.09.2006 tarihinde dava dışı Behçet Pamuk'a, 19 nolu parselin ise dava dışı ....Ltd.'ne temlik edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, miras bırakan tarafından yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalılar miras bırakanın davacı kızı ile dava dışı kızına da daire verdiğini, temliklerin denkleştirme amacıyla yapıldığını savunmuşlardır. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

                  Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Murisin sağlığında karşılıksız olarak yaptığı kazanımı elde eden yasal mirasçılara karşı dava açılabilir. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (tebberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

                    UYAP Entegrasyonu