Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Açılan dava, Acentelik sözleşmesinin olağan feshinden kaynaklanan denkleştirme tazminatı ve komisyon alacağı istemlerine ilişkindir....

    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, miras bırakanın davalıya yapmış olduğu temlikin mirasçısından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, denkleştirme amacıyla gerçekleştirildiği saptandığına, öte yandan; keşfen belirlenen ancak harcı tamamlanmayan değer esas alınarak değil, dava dilekçesinde gösterilen ve harcı tamamlanan değer üzerinde davalı taraf yararına vekalet ücreti takdir ve tayin edilmesi de doğru olduğuna göre; davacı ile katılma yoluyla davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.'er-TL. bakiye onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      parsel sayılı taşınmazda bulunan iki adet dükkanı 11.05.2007 tarihli akitle davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, devir tarihinde miras bırakanın 79 yaşında ve alzheımer hastası olup hukuki ehliyetinin bulunmadığını, mirasçılardan mal kaçırma kastıyla muvazaalı satış yapıldığını ileri sürerek, tapuların iptali ile miras payı oranında adına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, mirasbırakanın davacının oğluna da taşınmaz devrettiğini, davacıya maddi destekte bulunduğunu, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

        Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinin konu kısmında “ terekenin tespiti, miras haklarının ihlaline yönelik işlemlerin iptali, tescil, tazmin, iade ve denkleştirme” isteğinde bulunduğunu açıklamış ise de, dava dilekçesinin kapsamı ve özellikle dilekçenin 3. sayfasının 4, 5, 6, 7 ve 8. bentlerinde yer alan açıklamalar ile sonuç kısmının 1. nolu bendi gözetildiğinde isteğin terekenin tespitine, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle zimmetine geçirilen mallar ve gerçekleştirilen temlik ve tescillerin iptaline, haksız suretle ele geçirilen ve tereke sayısında elde edilen tüm gelir ve değerlerin yeni ihtisap edilen mal ve hakların, şirket paylarının tespiti ve terekeye iadesine, iptale konu taşınmaz malların mirasçılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istediği anlaşıldığına, açıkça dilekçenin 2. sayfasının 1 nolu bendinde mirasın intikali için verilen vekaletnamenin kötüye kullanıldığı açıklandığına, dava dilekçesinin 3. sayfasının 5 nolu bendinde de, miras intikal...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.10.2012 gününde verilen dilekçe ile miras sebebiyle istihkak ve denkleştirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 24.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, davalının murisin hesabından farklı tarihlerde haksız olarak tahsil edilen bedellerin miras payına mahsuben davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, TMK'nın 639. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Maddelerinden kaynaklanan miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil talebine ilişkin olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile dairemize gönderilmiş ise de, dosya kapsamına, iddia ve savunmaya göre uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesine dayalı olarak açılmış bir dava değildir. Dava yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            ------- denkleştirme tazminatı olmak üzere toplam:-------- davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....

              Bu kapsamda, nizalı taşınmazın edinilmesinden sonra evlilik birliği devam ederken miras bırakanın kişisel malı niteliğinde olan taşınmazda bir takım iyileştirmeler yapıldığı sabittir. Bu iyileştirmeler, davacı ile miras bırakanın edinilmiş mal kapsamında bulunan gelirleri ile yapıldığının kabulü halinde, davacının taşınmazın edinilmesinden sonra oluşan değer artışı bakımından katılma payı alacağının bulunduğunun kabulü gerekir. Ne var ki, mahkemece, açıklanan hususlar tartışılmadan ve bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden hüküm kurulmuştur....

                un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, miras bırakanın yapmış olduğu temlikten kaynaklanan pay oranında tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan İsmail’in maliki olduğu 2382 parsel sayılı taşınmazdaki payını 21.07.1981 ve 07.05.1987 tarihlerinde davalı oğullarına satış suretiyle temlik ettiği,2381 parseli ise yine 21.07.1981 tarihinde davalı oğulları .....'e ¼ er pay vermek suretiyle satış akdi ile intikalini sağladığı,taşınmazların daha sonra dava dışı kişiye satılarak sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacılar, miras bırakanlarının davalılara yaptığı temlikin, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır....

                  DAVA Davacı dava dilekçesinde; tarafların babası olan miras bırakan ...’ün en değerli mal varlığı olan 298 ada 1 parsel (yeni 571 ada 1 parsel) sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyle miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin uzun yıllar kardeşi ... ile birlikte yurt dışında çalıştığını, birikimlerini miras bırakana gönderdiklerini, miras bırakanın bu birikimler ile çekişmeli taşınmazı satın aldığını ancak aile büyüğü olması nedeniyle taşınmazı adına tescil ettirdiğini, taşınmazın alımında miras bırakanın bir katkısının olmadığını, murisin davalının ve abisinin kazançları ile aldığı yeri iade etmek amacıyla devir yaptığını, ancak davalının kardeşi ...'...

                    UYAP Entegrasyonu