Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Denkleştirme davası taksim yapılana kadar zamanaşımına tabi olmadan herzaman açılabilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise, taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir. Mirasta denkleştirme (mirasa iade), mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır. TMK’nın 669. maddesi gereğince “Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup - olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden "seçim hakkı" davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. (4271 s. TMK m. 560) 4271 s. TMK' nun 565. maddesinin (4) bendinde yer alan hüküm gereğince, miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar tenkise tabidir. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa, mirasta denkleştirme davası re'sen (kendiliğinden) tenkis davasına dönüşmez. (Yargıtay 14....

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı babası ...’ın 2204 ada 4 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.Davalı, miras bırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, denkleştirme kastı ile diğer mirasçılara da kazandırımlarda bulunduğunu, çocukluğundan beri miras bırakanla birlikte çalıştığını, miras bırakanın tüm bakımı ile ilgilendiği için temlikin minnet borcu ile yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, miras bırakanın denkleştirme kastı ile hareket ettiği, mal kaçırma kastının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacının yaptığı istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir....

    Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır. Denkleştirmede sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Islah olmadıkça ya da terditli dava açılmamışsa kendiliğinden tenkis davasına dönüşmez. Ayrıca, TMK nun 669 maddesi uyarınca mirasta denkleştirmeye ilişkin davanın mirasın paylaşılması tamamlanana kadar açılması mümkün bulunmaktadır. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme isteği, mirasın paylaşılmadığı süre boyunca ileri sürülebilir ve mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir....

    Dava konusu olayda davacının talebi mirasta denkleştirme, bu mümkün olmadığı takdirde tenkise ilişkindir. Mirasta denkleştirme (iade) Türk Medeni Kanununun 669-675. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Mirasta denkleştirme (iade), murisin sağlararası bir karşılıksız kazandırma ile bir mirasçısına miras hissesine mahsuben mirasın açılması halinde bu tasarruftan yararlanan kişinin miras hakkı ile denkleştirmeye tabi olmak üzere yaptığı bir tasarruf için söz konusu olabilir. Muris karşılıksız bir sağlararası tasarrufta bulunmakta ancak bu tasarrufun ileride miras açıldığında bundan yararlanan kişinin miras hakkı yönünden nazara alınmasını öngörmektedir. Somut olayda muris alacağını tahsil etmek üzere oğlu davalıyı göndermiştir. Bu tasarrufundan oğlu davalı ... yararlandığından denkleştirmenin koşullarının bulunup bulunmadığı Türk Medeni Kanununun 669/2. maddesi hükmüne göre değerlendirilmelidir....

      Davacı, miras bırakanı babası ...’ün en değerli mal varlığı olan ... ada ... parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlik tarihi itibariyle miras bırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, uzun yıllar kardeşi ile birlikte yurt dışında çalıştığını, birikimlerini miras bırakana gönderdiklerini, miras bırakanın bu birikimler ile çekişmeli taşınmazı satın aldığını ancak aile büyüğü olması nedeniyle taşınmazı adına tescil ettirdiğini, taşınmazın alımında miras bırakanın bir katkısı olmadığını, sonradan da taşınmazı tüm mirasçıların muvafakati ile iade ettiğini ve temlik harici terekenin bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı babası ...'in maliki olduğu 494 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptal ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, temlikin muvazaalı olmadığını, miras bırakanın denkleştirme yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; denkleştirme savunmasının kanıtlanamadığı, taşınmazın temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

            Mahkemece, devrin bedelsiz yapıldığı, murisin denkleştirme amacının olmadığı ve diğer mirasçıların miras dışı tutulmak istendiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mirasbırakanın 24.10.2014 tarihinde öldüğü, geriye kızları davalı ..., davalı ..., kendisinden önce ölen oğlu ....’nın çocukları dava dışı ..., davacı ..., kendisinden önce ölen oğlu...’ın çocukları dava dışı ..., .... ve ....’in mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın 2682 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki ½ arsa paylı zemin kat 1 nolu bağımsız bölümü 25.06.2014 tarihinde davalılara satış suretiyle temlik ettiği kayden sabittir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/140 ESAS-2022/300 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Bakırköy Zeytinlik Mahallesi 100 ada 7 parselde kayıtlı 83 bağımsız bölüm nolu taşınmazın 1/2 pay oranında maliki olduğunu, taşınmazın bilinmeyen bir tarihte devredildiği, satış işleminden önce taşınmazı satın alıp almayacağı hususunda noter ihtarnamesi ile davacıların bilgilendirilmediği, davacıların şufa hakkının doğduğunu, davalıların yasal bildirim yapmadı nedenleriyle şufa hakkı nedeniyle tapunun iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu