Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, aslında bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa sebebiyle geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

    Bilindiği gibi, gerek 01.04.1974 günlü 1/2 sayılı, gerekse 16.03.1990 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında açıkça vurgulandığı üzere "muris muvazaası, miras bırakanın danışıklı olarak mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacı ile gerçekte bağışlamak istediği tapuda kayıtlı taşınmaz mal hakkında, tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklaması halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış sözleşmesinin B.K'nun 18.maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinde şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek, dava açabilmelerine olanak veren hukuki bir olgu olarak tanımlanmaktadır." görüldüğü üzere, murisin temliki tasarruflarının iptaline imkan tanıyan bu içtihadı birleştirme kararının uygulanabilmesi için, temliki tasarrufa konu yapılan taşınmazın murisin tapulu malı olması, gerçekte bağışlamak istediği bu malı ile ilgili olarak tapu memuru huzurunda iradesini satış...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava önalım hakkından kaynaklı tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Görüldüğü üzere davacının istemi hakka dayalı (mülkiyet hakkından kaynaklanan) el atmanın önlenmesi istemine ilişkin bulunmaktadır. Davacının isteği MK 982 ve 893 maddelerinde ifadesi bulunan salt zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmayıp, miras hakkından kaynaklanan el atmanın önlenilmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme taşınmazın değerine göre belirlenir. Dava konusu taşınmazların niteliğine, miktarına ve dava tarihi itibariyle değerine göre davaya bakma Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunduğundan uyuşmazlığın Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09/04/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (önalım hakkından kaynaklanan) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

            Mahkemece borçlunun hacze kabil malının bulunmadığı, miras hakkından feragatin takip tarihinden sonra yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasının koşullarından biri alacaklının elinde kesin (İİK.143) veya geçici (İİK.105/II) aciz belgesinin bulunması gerektiğidir. Kesin veya geçici aciz vesikasının bulunması, iptal davası için ön koşul ise de bunun davanın açılmasından önce alınması zorunlu değildir. Davanın açılmasından sonra alınabileceği gibi, temyiz aşamasında ve hatta bozmadan sonra karar düzeltme aşamasında bile alınıp ibraz edilmesi yeterlidir. Ayrıca borçlunun hacze kabil malının bulunmaması halinde durumu tespit eden haciz zaptı, geçici aciz belgesi niteliğinde kabul edilebilir....

              ı ikna ederek taşınmazın kendi adına devredilmesini sağladığını, temlik her ne kadar tapuda satış gibi gösterilmişse de asıl amacın kız çocuklarının miras hakkından faydalanmasını önlemeye yönelik muvazaalı bir işlem olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 06/01/1993 tarihinde kesinleştiğini, Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava konusu taşınmazı tapu siciline güven ilkesi gereği iyi niyetle satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hakdüşürücü sürenin dolduğu ve iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                tarafından Şerafettin’e açılan davalar neticesinde taşınmazların davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu 426, 658, 902,903,1477,1828 ve 2367 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının miras payı olan 3/4 oranında iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, savunma getirmemiştir. Mahkemece, davacının miras hakkından manevi annesi ... e lehine feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...' nün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dosyaya ibraz edilen 05.04.2002 tarihli taksim sözleşmesinde mirasbırakanın imzasının bulunmadığı gibi, mirasbırakanın ölümünden çok önce yapılan ve miras hakkından feragat niteliğinde olan sözleşmeye değer verilemeyeceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.555.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 15.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2002/977 Esas – 1108 Karar sayılı veraset ilamı ile davalılara intikal ettiğini, anılan veraset ilamında kendisinin mirasçı olarak yer almadığını ve bu şekilde ketmedildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ...... davacının taşınmazdaki payını haricen kendilerine devrettiğini, miras hakkından noterde düzenlenen feragatname ile feragat ettiğini, taşınmazda herhangi bir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, bir kısım davalı ......... ve Kader davayı kabul ettiklerini bildrimişler, diğer davalılar herhangi bir savunma getirmemişlerdir. Mahkemece, bir kısım davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalılar ............... yönünden iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu