Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan tereke malları arasında bulunan eşlerin birlikte yaşadığı konutun sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, aile konutunun sağ eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesi istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      nin aile konutu olduğu anlaşıldığından taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine, katılma alacağına mahsuben mülkiyet hakkı veya intifa hakkı tanınması talepleriyle katılma alacağının tahsili taleplerinin reddine, karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili, redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile ... Kavak 30.04.1990 tarihinde evlenmişler ve evlilik, ...'nin 08.08.2006 tarihinde ölümü ile sona ermiştir. ...'nin ölümü ile geride mirasçıları eşi davacı ... ile çocukları davalı ... ve davada yer almayan oğlu Mustafa Kayış kalmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK. nun 170. maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten 08.08.2006 ölüm tarihine kadar ise, 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. TMK.nun 225/1. maddesi uyarınca ölümle evlilik sona ermiştir....

        Dava, onalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Onalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. Onalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Onalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....

          Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mal rejiminin tasfiyesi ve aile konutu üzerinde katılma alacağına mahsuben intifa hakkı tanınması istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 16.06.2014 (Pzt.) .......

            Davanın reddine dair verilen karar Dairece; “ ... davada yolsuz tescil nedenine dayanıldığı, Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesinde öngörülen işlemlerin yapılmamış olmasının gerçek mülkiyet hakkı sahibinin veya onun ardıllarının genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açmalarına engel teşkil etmeyeceği, kaldı ki, somut olayda daha önce iddia edilen yanlışlığın düzeltilmesi amacıyla Tapu Sicil Müdürlüğünün davalı Belediyeye gönderdiği 23.8.1999 tarihli yazı içeriğinden, anılan 85. madde hükmünün icrasından sonuç alınamayacağının anlaşıldığı, hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanması, değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı ” gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu....

              Dava, miras payının üçüncü kişiye temlikine dayalı kısmen tapu iptali ve tescil davasıdır. Sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 743 sayılı MK'nun 612. maddesi ''... mirasçılardan biriyle hissesinin temlikine dair üçüncü bir şahıs arasında akdedilmiş olan mukavele üçüncü şahsa, taksime müdahale hakkı vermez. Üçüncü şahsın hakkı, ancak temlik eden mirasçıya ayrılan hissenin talebine münhasırdır. '' hükmünü içermektedir. Bu hükümden anlaşıldığı gibi miras payını devralan üçüncü kişinin hakkı mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkına münhasırdır. 2002 yılında yürürlüğe .. giren 4721 sayılı TMK'nun 677/2 maddesinde de '' Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği, noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır. Sözleşme bu kişiye paylaşmaya katılma yetkisi vermez; sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar.'' şeklinde düzenleme getirilmiştir....

                Medeni Kanunun 701-703 maddeleri uyarınca bu tür mülkiyetin “ortaklığın” tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan herbirinin eşya üzerinde doğrudan bir hakkı da yoktur. Bu anlatımın doğal sonucu olarak da mülkiyet bütünüyle ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde malikler mülkiyet payını ayırmadığından eşya üzerinde paydaş değil, ortaktır. Yine bu tür mülkiyette işin özelliği gereği ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Şayet davalı olacaklarsa davanın ortakların tümü aleyhine açılması gerekir....

                  Bununla beraber işgal, miras, istimlak, cebri icra tarikleriyle veya mahkeme ilamı ile bir gayrimenkulü iktisabeden kimse tescilden evvel dahi ona malik olur. Fakat tescil merasimi ikmal edilmedikçe temliki tasarrufta bulunamaz.", II- 2644 sayılı Tapu Kanununun 35. maddesinde "Tahdidi mutazammın kanunî hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartile yabancı hakikî şahıslar Türkiye'de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler.", Hükümleri yer almaktadır. Bu hükümlere göre, mülkiyet ve miras hakkı, temel haklar kapsamındadır. Bu haklar, kural olarak yabancı ve vatandaş ayırımı yapılmaksızın herkese tanınmış ve ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği kabul edilmiştir. Mülkiyet ve miras hakkına getirilen sınırlamaların kanunla yapılması, sınırlamanın konusunun ve kapsamının tereddüt yaratmayacak kadar açık olması, kanun hükümleri yorumlanırken hakların daraltılmasından ziyade korunmasına özen gösterilmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir....

                    No: 41/2 İç Kapı No: 2 Osmancık /Çorum adresinde bulunan iki katlı taşınmazın 2. katında bulunan konutu, vefat eden eşiyle birlikte aile konutu olarak kullanmış olup evlilik süreci içerisinde müşterek hayatlarını işbu konutta paylaşmış olduklarını, murisin vefatıyla birlikte aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmaz murisin tereke mallarına dahil olduğunu, mirasın paylaşılmasıyla birlikte aile konutunun da satılması ve müvekkilinin yıllarca eşiyle birlikte yaşadığı, ortak anılarını paylaştığı evden çıkartılarak mağdur olması söz konusu olacağını, işbu netice itibariyle müvekkilinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 652. maddesindeki haklarını kullanabilmesi ve miras hakkına mahsuben aile konutunun mülkiyet hakkının tanınması talepli Osmancık Sulh Hukuk Mahkemesi 2022/449 E....

                    UYAP Entegrasyonu