Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir. Öte yandan ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Malikinin rızası dışında taşınmazı eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler de fuzuli şagil(işgalci) denir....
Dava, mülkiyet hakkına dayalı haksız kullanım nedeniyle ecrimisil talebine ilişkindir. Davacının yasa gereği mülkiyet hakkına dayanarak haksız kullanım nedeniyle ecrimisil talep etme hakkı olduğu, taşınmazın daha önce aile konutu olduğu, tarafların boşandıkları, boşanmanın kesinleşmesinden sonra da davalı ve kızının oturmaya devam ettiği, davacının ihtarname gönderdiği, esas itibariyle ihtarnamenin tebliğ tarihinden dava tarihine kadar davacının haksız kullanım nedeniyle ecrimisil talep etme hakkı olduğu, ancak davalının ihtarnamenin tebliğ edildiği ve verilen 7 günlük süre içerisinde taşınmazı boşalttığı, tanık beyanlarıyla bu hususun sabit olduğu, ecrimisilin yasal koşullarının oluşmadığı, böylece mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :TMK 240. Maddesi Gereği Mülkiyet Hakkı Tanınması aflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, duruşma isteğinin masraf yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, TMK'nin 240. maddesi gereğince aile konutu ve ev eşyaları üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ve davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dilekçeler aşaması tamamlanmadan ve öninceleme duruşması yapılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi 2014/22282 Esas 2017/3415 Karar sayılı ilamında; "-Taraflar arasında görülen davada; .......Mahkemece, boşanmanın kesinleşmesi ile aile konutu şerhinin hükümsüz kalacağı, mülkiyet hakkına üstünlük tanınacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün Onanmasına," şeklinde karar verildiği görülmüştür....
konutunda arsanın alınmasında gerekse evin yapılmasında müvekkilinin katkısının en az %60- 70 civarında olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin katkı payı alacağının hesaplanarak dava konusu taşınmazın miras payına mahsuben, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle müvekkili adına tesciline, mümkün değil ise tapuya aile konutu şerhi konulmasına, müvekkili lehine intifa veya oturma hakkı tesis edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalılardan Serkan ve Sevgi Sayın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların doğru olduğunu, davaya itirazlarının olmadığını davayı kabul ettiklerini beyan etmiş, davalılardan Yılmaz, İbrahim ve T3 cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edilen beyanların gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin babasının 1992 yılında emekli olduğunu, murise ait Islahiye'de tarlalar bulunduğunu, dava konusu taşınmazın murisin emekli ikramiyesi ile alındığını, müvekkillerden Yılmaz ve İbrahim'in küçük yaşta çalışmaya başladığını, aile bütçesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK'nin 240. maddesine dayalı aile konutu üzerinde mülkiyet veya intifa hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin karşı görevsizliğine dair verilen 04.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dosyanın incelenmesinde, 04.05.2015 tarihli gerekçeli kararın davacı ve davalılara tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır....
Somut olayda, taşınmaz üzerinde aile konutu niteliğinde bağımsız bölüm olduğu, davalı eşin dava konusu aile konutunun bulunduğu taşınmaz üzerinde diğer davalının ipoteği temlik aldığını beyan ettiği şirket lehine ipotek tesis ettiği, bu işlem sırasında davacı eşin açık rızasının alınmadığı, Hukuk Genel Kurulu'nun 15.04.2015 tarih ve 2013/2- 2056 esas, 2015/1201 karar sayılı kararında açıkça ifade edildiği üzere eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerinde 2 katlı ve iki bağımsız bölümden oluşan bir bina olduğu belirlendiğine göre öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir....
Maddesi Uyarınca Miras Hissesine :Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması-Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2011 (Salı)...
yapılan icra takibi sonucu taşınmazın mülkiyeti alacağa mahsuben cebri ihaleyle bankaya geçmiş ise de, davalı bankanın 4721 sayılı Kanun`un 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, illilik prensibi gereğince asıl işlem olan ipotek baştan itibaren geçersiz olduğu için buna bağlı olarak banka adına cebri ihale sonucu yapılan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olduğundan ihalenin feshi davasının açılıp açılmamasının da bir önemi bulunmadığı, dava konusu taşınmaz fındıklık, iki katlı ev, depo ve ahırdan oluştuğu, fındıklık kısmının aile konutu olmadığı, aile konutu olmayan bölüm yönünden eş rızası gerekmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile Samsun ili ... ilçesi ......
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, "Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren intifadan men koşulu gerçekleşir, aynı zamanda çekişmeli bağımsız bölüm aile konutu olmaktan çıkar....