Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya arasında yer alan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlardan aile konutu olan 103 ada 97 parselde bulunan 15 nolu dairenin değeri 174.000 TL, eşler adına ½ oranında kayıtlı bulunan 13 ada 47 parseldeki yazlık evin değeri 150.000 TL, ev eşyalarının ise 4.442 TL sı olduğu belirlenmiştir. 103 ada 97 parsel tapuda ½ payı davacı, diğer ½ payı ise miras bırakan ...’ın ölümü üzerine intikal suretiyle iştirak halinde mülkiyet hükümleri uyarınca davacı ve davalılar adına tescil edilmiştir. 13 ada 47 parsel ise ½' şer paylı olarak davacı ile miras bırakan adına kayıtlı bulunmaktadır. Mirasçılık belgesine göre davacı ... ölen eş Yaşar adına bulunan ½ oranındaki payda da 8640/17280 oranında miras hakkına sahiptir. Diğer bir deyişle davacı taşınmazlarda ¾ oranında miras hakkı sahibidir....

    Dava konusu taşınmazın davacı ile murisin öldüğü tarihe kadar aile konutu olduğu ileri sürülmüştür. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK'nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava edilen dairenin değerinin dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, TMK 652. maddeye dayanarak açılan davalara bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medeni Kanununun 652. Maddesine göre, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava edilen dairenin değerinin dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, TMK 652. maddeye dayanarak açılan davalara bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Türk Medeni Kanununun 652. Maddesine göre, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, eşinin vefat ettiğini, eşi vefat edene kadar dava konusu taşınmazda oturduklarını, taşınmazın aile konutu olduğunu, aile konutu niteliğindeki taşınmazın kendisine özgülenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazın miras hissesine mahsuben davacı adına TMK’nun 652/1. maddesi uyarınca aile konutu olarak özgülenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., tarafından temyiz edilmiştir....

          Ancak mülkiyet hakkı tanınması, mirasçılar arasında mirasın taksimi niteliğindeki ortaklığın giderilmesi davasında öne sürüldüğüne göre talebin yasal dayanağı TMK'nun 652.maddesidir. 4721 sayılı TMK'nun 652.maddesi "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. TMK'nun 652.maddesinde "eşlerin birlikte yaşadıkları konut" kavramı bulunmaktadır. Aile konutu, resmi evli eşlerin birlikte seçtikleri ve ortak aile yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantılarını buna göre düzenlemeyi amaçladıkları konuttur. (TMK m. 186, HGK 28.09.2011 tarih, 2011/2- 447 E., 2011/556 K.)...

          TMK. nun 652. maddesinin 1. fıkrası; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Kanun koyucu, bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları ev eşyası ile ilgili olarak; mal rejimi türü ne olursa olsun sağ kalan eşe (mirastan ayrı olarak) mülkiyet hakkını dava yoluyla talep edebilme hakkı tanımıştır. Somut olayda; davalı, anılan kanun maddesine dayanarak eşi olan muris ile birlikte yaşadıkları konut üzerinde mülkiyet hakkının tamamının kendisine tanınmasını dava yoluyla talep etmiştir. Bu durumda davalı, TMK. nun 705/2 maddesi uyarınca davacının da taraf olduğu tescile ilişkin mahkeme ilamı ile taşınmazın mülkiyetini edinecektir....

            Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davada, dava konutu taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile bu taşınmaz üzerine miras hakkına mahsuben davacı lehine mülkiyet ... tanınması ve bu hususun tapuya tesciline yönelik iki istem bulunduğunu belirtip, talepler yönünden davayı tefrik ederek, taşınmazın aile konutu olarak tespitine ilişkin davanın Türk Medeni Kanununun 194. maddesi ve 4787 Sayılı Kanun uyarınca Aile Mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, mirasçılar arasında dava konusu konutun aile konutu olup, olmadığı konusunda çekişme bulunmaktadır. Sağ kalan eşin aile konutu olarak mülkiyetinin kendisine özgülenmesini istediği davada, taşınmazın aile konutu olup – olmadığının tespiti hususunda Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca görevli mahkeme aile mahkemesi olup, bu mahkemenin bulunmadığı yerde aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

              Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.03.2014 tarihinde verilen dilekçeyle miras payına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda: davanın kabulüne dair verilen 14.02.2017 tarihli hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin HMK 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir....

                Dava, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi” istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652 maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir. Mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır”, hükmünü içermektedir....

                UYAP Entegrasyonu