WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali ... ve Cansel Doğru tarafından açılan mirasın reddinin iptali davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 10.06.2013 gün ve 179/302 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, muris babaları Süleyman Doğru'nun 02.05.2010 tarihinde vefat ettiğini, akrabalarının yönlendirmesiyle babalarının terekesinin borca batık olduğunu düşünerek mirası reddettiklerini, ancak, o tarihte 18 yaşından küçük olmaları nedeniyle yanıldıklarını açıklayarak mirasın reddine ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/562 Esas ve 2010/797 Karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemişlerdir....

    SHM'nin 2009/1129 Esas, 2009/1590 Karar sayılı dosyasında mirasın reddinin geçersizliğine dair bir tespit yapmamış olup, mirasın reddinin iptali için hak düşürücü süre yönüyle değil işin esası yönüyle inceleme yapılması gereği ile kararı kaldırmış olduğunu, istinaf mahkemesi de mirasın reddinin usule uygun olarak yapıldığını buna ilişkin menfi bir açıklama ve kaldırma kararı olmamasından anlaşılacağı üzere kabul etmiş olduğunu, burada bir diğer husus ise Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/84 esas - 2011/125 karar sayılı dosyada mirasın hükmen reddine ilişkin yapılan başvuru tarihi ile mirasın reddinin iptali davası açılması arasında da hak düşürücü sürenin geçtiğinin istinaf mahkemesince gözetilmesi gerektiğini, zira sadece 1....

    Şti olduğunu, ödeme emrinin de alacaklı bu firma adına düzenlenmiş olduğunu, şirket yetkilisi şahıs adına husumet tevcihinin hatalı olduğunu, davacıların mirasın reddini talep etseler de ortada henüz kesinleşen bir ilamın bulunmadığını, takibin durmuş olduğunu, mirasın reddi kararının bekletici mesele yapılması gerektiğini, itirazın kaldırılması davasının mevcut olmadığını, eldeki davanın şikayet yoluyla takibin iptali olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinin dar yetkili mahkeme olduğunu, ayrıca muhtıranın tüm mirasçılara gönderilmiş olduğunu, ancak davanın 2 mirasçı adına açılmış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/9445 esas sayılı takip dosyası incelendiğinde alacaklısının Site Boya Hırdavat... Şti olduğu, borçlularının SB Müh. Isı Sistemleri......

    Mirasın reddi kararının iptali davası 16.10.2014 tarihinde açılmıştır. Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanı tutanakla tespit edilmiş olması (TMK.md. 609/3) koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur ve miras bu tarihten itibaren reddedilmiş sayılır. Reddeden mirasçı bu tarihten itibaren mirasçı sıfatını kaybeder. Şu halde ret tarihi buna ilişkin beyanın sulh hakimine ulaştığı tarihtir. Türk Medeni Kanununun 617/1. maddesinin açık hükmü karşısında ret tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Öyleyse hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Miras bırakanın en yakın mirasçıları tamamı tarafından mirasın reddedilmesi, terekenin borca batık olduğuna karine teşkil eder. Bu nedenle kanun koyucu, en yakın mirasçılar tarafından mirasın kayıtsız ve şartsız reddi halinde terekenin iflas yükümlerine göre tasfiye edilmesini emretmiştir. Dolayısıyla, miras bırakanın ikinci derece mirasçısı olan davalı kardeşe miras intikal etmemiştir. İstanbul BAM 7.HD vermiş olduğu kararda da bu hususu gözeterek davalının mirasçı sıfatı bulunmadığını kabul ederek mirasın hükmen reddi davasını aktif dava ehliyeti bulunmadığından bahisle reddetmiştir. Sonuç olarak; davalının, üye iş yeri sözleşmesinin tarafı olan müteveffa ...'nın yasal yahut atanmış mirasçısı olmadığı, bu nedenle sözleşmeden kaynaklı davacıya ait banka alacağından dolayı sorumlu olmadığı kanaatine varılarak hakkında başlatılmış icra takibinin haksız olduğu kanaatine varılarak davacının itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz istinaf dilekçesinde; "Mirasın reddi davası hasımsız olarak açıldığını, dolayısıyla davaya karşı cevap ve itiraz hakkının da doğmadığını, mirasın reddi davasında müvekkilimiz açısından kesin hüküm bulunmadığını, hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan mirasın reddi davasında verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, Takibe konu çekte muris ... ile birlikte ... Ltd. Şti.'nin de borçlu olduğunu, davacılardan ...'un bu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, ...'un ise hissesini diğer ortak ve muris ...'un ölümünden birkaç gün önce ...'a devrettiğini, tüm bu kötüniyetli ve alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik işlemlerin mirasın reddi davasında araştırılmadığını, Davacılardan ...'...

          İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin verdiği kararın eksik inceleme ve araştırma soncu verildiğini, mahkemenin delilleri toplamadan karar verdiğini, beyanlarının temelini oluşturan davalının babası olan murisin terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedildiği gerçeğinin gözardı edildiğini, yerel mahkemenin almış olduğu 28/08/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre murisin aktif ve pasiflerinin değerlerinin hatalı olarak saptandığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Dava; mirasın gerçek reddi kararı, icra takip dosyası, kurum ve kuruluşlar ile yapılan yazışmalar ve yazı cevapları, zabıta araştırması ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE:Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesi gereğince açılmış, mirasın gerçek reddi kararının iptali istemine ilişkindir....

          Takip tarihinin 02.02.2016 olduğu, ödeme emrinin, mirasçı borçlulara 15.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği, mirasçıların 01.02.2016 tarihinde mirasın reddi davası açtıkları, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/76 Esas sayılı dosyasında, 06.04.2016 tarihinde davanın kabulüne, mirasın reddedildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, takip tarihinden önce mirasın reddi davasının açıldığı ve davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece, takibin durdurulmasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesi'nin 01.03.2018 tarihli. 2018/233 Esas ve 2018/288 Karar sayılı kararı ile, davanın açıldığı tarihte T1 usulünce kabul görmüş mirasın reddi beyanı bulunamadığından bahisle reddedildiğini, bu kararın, ayrıca temyiz edildiğini, bu kararın, kendisi tarafından 09.04.2018 tarihinde tebellüğ edildiğini, bunun üzerine iş bu istinaf başvurusunda bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu öğrendiğini, halbuki, istinaf gerekçeleri bölümünde açıklandığı üzere T1, hukuken kabul görmesi gereken mirasın reddi beyanında bulunduğunu, zira mirasın reddi beyanının, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere bozucu yenilik doğurucu bir hak niteliğinde olduğunu, artık mahkeme kararına dahi gerek olmadığını, sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevinin yalnızca, bu beyanın tespit ve tescilinden ibaret olduğunu, fakat bu beyanın, yine yukarıda açıklandığı üzere ve hukuka aykırı olarak kabul edilmediğini, dolayısıyla, ilk derece mahkemesinin, T1 haklı mirasın reddi davasını kabul etmesi durumunda, kendisi...

            CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takip dosyasında yapılan işlemlerin İİK madde 53 kapsamında usul ve yasalara uygun olduğunu, bu madde kapsamında borçlunun ölümünden 3 gün geçtikten sonra mirasçılara borç ihtarnamesi gönderildiğini, bu nedenle şikâyetin reddi gerektiğini, mirasçıların tamamının mirasın reddi davası açmadıklarını, mirası reddetme süresi olan 3 aylık sürenin de geçtiğini, dosya kapsamına halen mirasın reddine ilişkin herhangi bir mahkeme kararı sunulmadığını, davacıların alacağına kavuşmasını engellemek maksadıyla kötüniyetli olarak mirasın reddini talep ettiklerini ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılardan ..., SidarYiğit, ... ve ...'...

              UYAP Entegrasyonu