Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için; Miras açılmış olmalıdır, ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 13/03/2020 tarih ve 2018/156 Esas, 2020/127 Karar sayılı kararında özetle; "davanın, davalıların murisinin borçlarından dolayı reddi mirasın iptali davası olup mirasçıların murisin ölümünden önceki 5 yıl içindeki kazanımlarından sorumlu oldukları, murisin 30/12/2017 tarihinde öldüğü, muvazaalı olduğu iddia edilen taşınmaz devirlerinin ise bu tarihten geriye doğru 5 yıl içinde gerçekleşmediği, daha önceki tarihlerde yapıldığı, dolayısıyla reddi mirasın iptali koşullarının oluşmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; "Davalıların mirası reddettikleri halde aktif malvarlığını kullanmaya devam ettiklerini, muvazaalı kazanımların herhangi bir süreye bağlı olmadığını, kararın hatalı olduğunu" ifade ederek, kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesine 07/10/2021 tarihinde 2021/265 Esas numaralı dosya ile alacaklı müvekkil aleyhine tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulması davası açtığını, davalıların açılan davadan bir sonuç alamayacaklarını fark edince ilgili davadaki davacı sıfatını sonlandırdıklarını ve bahsi geçen Sulh Hukuk Mahkemesi kararları ile mirasın gerçek reddi kararı aldırdığını, hile yapmak suretiyle borçlu sıfatından kurtulmaya çalışan ... ve ...'in devlet memuru olarak çalıştığını, bu şartlarda müvekkilinin alacağının davalılardan tahsil imkanı mevcutken diğer mirasçı olan ...'den tahsilinin mümkün olmadığını, bu şartlarda mevcut davada müvekkilinin menfaatinin olduğunun açık olduğunu, davalı yanın, sırf borçlarını ödememek ve alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla 25/10/2021 tarihinde mirasın gerçek reddi kararı aldırdığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....
nın vefatının öğrenilmesi neticesinde icra takip dosyası mirasçılarına yöneltildiğini, mirasçılardan olan davacılar yapılan icra takibine süresi içinde hiçbir şekilde itiraz etmediği ve takibin kesinleştiğini, takip kesinleştikten sonra icra müdürlüğünce davacıların mal varlıklarına haciz konulduğunu, hacizler tesis edildikten bir süre sonra davacıların mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı sunduklarını, bu kararın sunulmasının akabinde icra dairesi davacılara ilişkin tüm hacizleri kaldırıldığını, menfi tespit davası açmakta taraf sıfatlarının bulunmadığını, icra takip dosyasında; davacı tarafça sunulan mirasın reddi kararı neticesinde takip lehlerine bir şekilde durdurulmuş olup hacizler kaldırıldığını, mirasın reddi kararıyla ilgili tarafımızca herhangi bir mirasın reddinin iptali davası da açılmadığını, bu sebeple mirasın reddi kesinleştiğini, sonuç itibariyle; davanın ikame edilmesine gerek kalmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, vekalet ücretine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali ... ile ... aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının kabulüne dair ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.12.2012 gün ve 901/552 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalının icra kefili olarak borçlu konumuna geldiği icra dosyasında alacaklı olduklarını, davalının borcunu ödemediği gibi herhangi bir teminatta göstermediğini, sırf alacaklılarına zarar vermek için murisinin mirasını reddettiğini, reddin iptali ile davalının murisinden kalan mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, kötü niyetli hareket etmediğini mal kaçırmak kastında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir....
Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar (TMK m. 618 f.I). Murisin alacaklılarının korunması belirtilen koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun için miras açılmış olmalıdır, ödemeden aciz bir muris bulunmalıdır. Miras süresinde reddedilmelidir. Reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olmalıdır. Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmelidir. Bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli olabileceği gibi resmen tespit edilmiş olabilir. Borç mirasbırakana ait olmalıdır. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır....
Davalılar ... vekili, mirasın hükmen reddini ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mirasın hükmen reddine ve bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, haksız fiil nedeni ile rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilince zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu kazada müvekkili tarafından ödenen tedavi giderinin araç sürücüsünün mirasçılarından tahsili talep edilmiş, bir kısım mirasçılar tarafından yargılama sırasında mirasın hükmen reddi talep edilmiştir. Mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde olup olmadığı gibi mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda hiçbir araştırma yapılmaksızın karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin yasal mirasçısı olan davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının açtığı dava sonucu verilen reddi miras kararının kesinleşmemiş olmasının davacının borçtan sorumluluğunun devamına sebebiyet vereceğini, bu durumun öğreti ve içtihatlarla sabit olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddedildiğine ilişkin icra dairesine mahkeme kararı sunulmadığını, ödeme emrinin iptaline karar verilmemesi gerektiğinin içtihatlarla da sabit olduğunu, tüm bu sebeplerin yanı sıra mirasın reddi ile icra takibi yapılamayacağı hususunun borca itiraz niteliğinde olup olmadığı, İcra ve İflas Kanunu madde 62/1 gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede mirasın reddi kararının veya mirasın reddi için dava açıldığının icra dairesine bildirilmemesi halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonra icra dairesine sunulup sunulmayacağı ve icra takibinin iptal edilip edilmemesinin Yerleşik İçtihatlar ve doktrinde sıklıkla görüş belirtilen...
Aile Mahkemesinin ... esas sayılı dosyada devam ettiğini, davacıların mirasın reddi istemiyle Ank....SHM ... esas sayılı dosyasında açtıkları davanın kabul ile sonuçlandığını, buna rağmen davalının borçlusu ... olan 135.000 Euro bedelli bonoyu ölüm ve mirasın reddi kararının kesinleşmesinden çok sonra icra takibine koyduğunu (Ank....İcra Müd....), davacıların mirası reddettiklerinin davalı tarafça en kötü ihtimalle icra dosyasına yapılan itiraz ile öğrendiğini, mirasın reddi nedeniyle davacılara karşı başlatılan icra takibinin yok hükmünde olduğunu, murisin yasal mirasçısı olan ve önceki evliliğinden olan kızı...’ın mirası kabul ettiğini belirterek icra takibine konu edilen senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline, İİK 72/5 maddesi uyarınca %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....