Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 30/03/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görevi yönünden reddine dair verilen 30/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Talep, mirasın gerçek reddinin tespitine ilişkindir. Mahkemece, dava mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu gerekçesi ile görev yönünden reddedilmiştir. Davacılar, kararı temyiz etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir (HMK.m.33)....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Gerçek Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mirasın gerçek reddinin tesciline ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.09.2013 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen; İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/33 esas, 2008/75 karar sayılı mirasın reddinin iptali dava dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemsine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 20.06.2011 (Pzt.)...

        Mirasçının terekeyi kabul anlamına gelecek işlemler yapmış olması TMK'nun 605/1 maddesi kapsamında mirasın gerçek reddinin tespit ve tescilini talep etmesine engel değildir. Az yukarıda da izah olunduğu üzere mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tescili talebi bozucu yenilik doğuran bir beyandan ibaret olup, hasımsız olarak görülen bu davada mahkemece süre ve talep edenin mirasçılık sıfatı haricinde başkaca araştırma yapılmaz. Tabiidir ki terekenin zımnen veya açıkça kabulü anlamına gelecek işlemler yapılmış olması mirasın gerçek reddinin tespit ve tesciline ilişkin kararların iptaline sebep olabilecektir, ancak bu durum mirasın gerçek reddinin tespit ve tesciline karar verilmesine engel değildir. İzah olunan gerekçeler karşısında talep eden ve kayyımın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir....

        Mirasın reddinin iptali davasının koşulları; davanın mirasın reddedildiği günden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde açılması, borçlu mirasçının alacaklıları zararlandırma kastı ile hareket ettiğinin alacaklı tarafından kanıtlanması, borçlunun alacaklıya teminat göstermemesi, borçlunun mevcut mallarının borçlarına ödemeye yetmemesi ve borcunu ödemekten imtina etmesidir. Mahkemece mirasın reddinin iptali kararının verildiği tarihte davalı (borçlu), davacıya (alacaklı) borcun tamamını ödememiş ise de davacı (alacaklı) 04.03.2014 tarihli temyiz dilekçesinde davaya dayanak alacağın tamamen tahsil edildiğini beyan etmiştir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için mirasçı borçlunun acz içinde olması ve borcun ödenmemiş olması dava koşulu olduğundan, kararın kesinleşmesinden önce davacının (alacaklı) alacağını tahsil etmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

          Mirasın reddinin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının tespiti için açtığı davadır. Mirasın reddinin iptaline karar verilmesi için; reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin vs. (Türk Medeni Kanunu 610/2. maddedeki hususların) kanıtlanması gerekir. Ayrıca, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez. Dava açmak için, herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Reddin iptaline karar verildikten sonra, başka işleme gerek kalmaksızın resmi tasfiye yapılması gerekir. Somut olayda, mirasçı ... kendi adına asaleten çocukları ... adına velayeten ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şirketinin portföyünü ...’e devretmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi avacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın TMK'nın 617/1 maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davalıların murisi ..........'ın 16.10.2012 tarihinde vefatı üzerine mirasçıları ..... Sulh Hukuk Mahkemesine yaptıkları beyan ile mirasın reddinin tescilini istemiş, 14.01.2013 tarihinde verilen karar ile mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verilmiştir....

              Dava, Türk Medeni Kanununun 618. maddesine göre murisin borçlarından dolayı murisin alacaklılarının açmış olduğu mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır. İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar. Mirasın reddi durumunda murisin borçları nedeniyle mirasçılarına Türk Medeni Kanununun 618. maddesinin uygulunabilmesi için murisin ödemeden aciz olduğunun ve murisin ölümünden önceki beş yıl içinde mirasçılarına herhangi bir kazandırmada bulunduğunun tespiti gerekir....

                Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve davacıların adresinin ".../..." olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y.2.HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda miras bırakan ...'in nüfus kaydına göre son yerleşim yeri adresinin "T. ... Mah. ... Cad No: 29 .../..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın... 14....

                  UYAP Entegrasyonu