WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir (Murisin alacaklarının korunmasında). Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez....

    Mirası reddeden (TMK.m.605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir.TMK'nun 611/1. maddesinde düzenlenen “ Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer...” hükmü uyarınca mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçıların mirası ret kararı değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davalılardan ...’nın karar tarihinden sonra 25.12.2015 tarihinde ve gerekçeli karar tebliğ edilmeden vefat ettiği, mirasçılarının mirası Söke Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.01.2016 tarihli 2016/18 Esas- 2016/56 sayılı Kararı ile mirası hükmen reddederek kararın kendilerine tebliğ edilmemesini talep ettikleri ancak dosya kapsamı ve UYAP sisteminden murisin başka mirasçılarının bulunup bulunmadığı anlaşılamadığından; 1) Davalı ...’nın mirasçılık belgesi ile aile nüfus kaydı ilgilisinden temin edilerek kanuni mirasçılarının tespiti ile birlikte, 2) Mirası reddetmeyen mirasçıların bulunması halinde bu mirasçılara gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması, 3) Kanuni mirasçıların tamamının mirası reddettiğinin...

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin muris T6 15/12/2020 tarihinde vefat ettiğini muristen kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini bu reddin tespitini talep etmişlerdir. Davacılar vekili duruşmada alınan beyanında; "Müvekkillerimin murisi T6 intikal edecek olan mirası kayıtsız şartsız olarak reddediyoruz, davamızın kabulü ile yasal süre içerisinde müvekkillerimin mirası reddettiklerinin tespitine karar verilmesini talep ediyoruz ayrıca müvekkilerin murisi T6 15/12/2020 tarihinde vefat etmiş olup, müvekkiller babaları T6 intikal eden mirası kayıtsız ve şartsız reddediyorlar ayrıca T6 ölümünden 5 gün sonra vefat eden anneleri Fahriye Günsel'e babalarından intikal eden 1/4 mirası da kayıtsız ve şartsız reddetmektedir. Müvekkiller anneleri Fahriye Günsel'in mirasını reddetmemektedir" şeklinde beyanda bulunmuştur....

        Murisin eşi ve 2 kızı mirası reddetmişlerdir. Murisin torunları mirası reddeden davacıların çocukları mirasın sulh hukuk mahkemesinden gerçek reddi için müracaat etmişler mahkeme de "...En yakın yasal mirasçıların mirası reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar TMK'nın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, murisin borçlarından sorumlu da tutulamaz. Zaten, yasal mirasçılardan birinin mirası reddetmesi durumunda, mirası reddetmeyen başka mirasçıların varlığı halinde, yukarıda belirtilen, TMK'nın 611. maddesi uyarınca, mirası reddeden mirasçının payı, kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine(altsoyuna) geçer. En yakın yasal mirasçıların tümünün mirası reddi halinde ise, mirası reddeden mirasçının miras payı altsoyuna geçmez....

        Somut uyuşmazlıkta, davacı alacaklı olduğu davalının mirası reddetmesi nedeniyle TMK'nın 617. maddesine dayanarak mirasın reddinin iptalini istemiştir. Mirası reddeden vekilin vekaletnamesinde özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mirasın reddinin iptalinin hangi hallerde yapılacağı TMK'nın 617 ve 610/2 maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeler uyarınca mirasın reddinin iptali nedenleri arasında, mirası reddeden vekilin vekaletnamesinde özel yetkinin bulunup bulunmadığı sayılmamıştır. Davacı TMK'nın 617. maddesine dayanarak istemde bulunduğundan davalının kötüniyetinden sözedebilmek için malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir....

          Bu taktirde ret, Sulh Hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, mirasbırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz. Somut olayda miras, mirasbırakanın eş ve çocukları olan yasal mirasçıları tarafından reddedilmiş, tereke iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi duruma gelmiştir. Bu nedenle tasfiye işlemi tamamlanmadan ...'in mirasçılarının mirası kayıtsız şartsız reddettikleri gerekçesi ile mirasçılara yöneltilen davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Yapılacak iş; davalı ...'...

            Kabule göre; .... 611/1. maddesinde düzenlenen "yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca, mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mahkemece nüfus kayıtları ve mirasçılardan ....ilişkin mirası ret kararı değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçının payının kime kalacağı hususun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesi düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de, "mirası reddin hukuki sonuçlarının" düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması doğru değildir. Belirtilen hususlar gözetilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

              TMK'nın 611. maddesi uyarınca yasal mirasçılardan birinin mirası reddi halinde, mirası reddeden kişinin miras payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahibine geçmektedir. Dosyanın incelenmesinde; muris ...'in 01.03.2012 tarihinde vefat ettiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.04.2012 tarihli mirasçılık belgesinde davalılardan ...'in annesi ...'in mirasçı olmasına rağmen .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 03.07.2012 tarihli ve 2012/778 Esas, 851 Karar sayılı dosyasında mirası reddettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere mirası reddeden ...'in altsoyu ...'nin mirasın açıldığı tarihte sağ ve mirasçılığa ehil olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece mirası reddeden mirasçının, miras payının altsoyuna geçtiği hüküm sonucunda açıkça gösterilerek yeni mirasçılık belgesi düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

                Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönemde davalı işyerinden ve başka bir işyerinden yapılan hizmet bildiriminin bulunmadığı, işyerinin 06/01/2005 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve 2008/2. aydan sonrasına ait dönem bordrolarının getirtildiği, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının alındığı,davalının 05/03/2015 tarihinde vefat ettiği, davalı mirasçılarının mirası kayıtsız şartsız reddettikleri anlaşılmaktadır. Somut olayda öncelikli olarak çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, işverenin gerçek kişi olduğu hizmet tespiti davalarında, mirasçıların mirası reddetmeleri halinde mirası reddeden mirasçılar yönünden tespit hükmü kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu'nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup anılan Kanun'un 605. maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir. Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu